Kritik emtialarda son durum
Jeopolitik gelişmelerden ve Amerikan faizlerindeki gevşemeden destek bulan altın fiyatı, yükselişin devamını getiremiyor. Grafiksel açıdan fena gözükmeyen altın, 1300 dolar bölgesinin üzerinde kalıcı olamıyor. Fiyat, son yedi ayda 1300 doların üzerinde bir kez kapanış yaptı. O kapanıştan birkaç gün sonra bölgenin altına düştü. Altın yatırımcısının morallenmesi için fiyatın bu bölgenin üzerinde fiyat kapanışları yapması gerekiyor. ABD’de faiz artırımlarını ve enflasyon beklentilerini gösteren saf indikatörlerden ABD 10 yıllık tahvil faizi ile 2 yıllık tahvil faizinin farkı son iki haftadır yatay gidiyor. Bu faiz farkı Trump başkan seçildikten sonra kasım-aralık döneminde yükseldi. Sonrasında kademe kademe başkanlık seçimi öncesinde görülen seviyelere indi. Bugünkü seviyelere bakarak; piyasa fiyatlaması açısından Hillary Clinton’ın seçilmesiyle, Trump’ın seçilmesi arasında bir farkın olmadığı söylenebilir. Trump büyük ekonomik vaatlerini henüz hayata geçiremedi. Altın fiyatındaki yükselişin başlaması, faiz farkının düşüşe geçtiği döneme denk geliyor. Bu ilişkinin arkasındaki mantık basittir. Altının bir faiz kazancı yok. Bu nedenle, tahvil ve bono gibi sabit getirili enstrümanların faizleri yükselirken, bir yatırım aracı olarak altının bu finansal araçlarla baş etmesi zordur.
Petrol fiyatı yukarı yönlü bir atak yaptığında satıcılar hemen ortaya çıkıyor. Satıcıların belirmesinin temel nedeni, ABD’nin petrol üretimindeki artıştır. Petrol fiyatının bir yükseliş trendine başlaması için talebin güçlenmesi elzemdir. Amerikan ekonomisinin daha hızlı büyümesi gerekir. Geçen hafta yayımlanan ABD’nin ilk çeyrek büyüme rakamına takılmamak gerekiyor. İkinci çeyrekte çok iyi bir büyüme rakamı göreceğimizi düşünüyorum. Trump’ın vergi planını hayata geçirmesi orta-uzun vadede hem büyüme performansını hem de şirket karlarını pozitif etkiler. Trump yönetiminin vergi oranlarını planlanan seviyelere indirmesinin, önümüzdeki 10 senede vergi gelirlerini 10 trilyon dolar civarında azaltacağı düşünülüyor. Bütçe açığının bu şekilde artması ekonomik büyümeyi de, şirket karlarını da artırır. Şirket karlarını genelde yatırımlar götürür. Ancak özel sektör yatırımlarının istenilen düzeyde olmadığı dönemlerde devreye giren kamu kesimi yapacağı harcamalarla özel sektörü destekler.
Canı istediği zaman altının peşine takılan, kimi zaman da bakır gibi endüstriyel metallerle hareket eden gümüş zorlanıyor. Hedge fonların (serbest fonların) yaptığı çılgınca alımlara rağmen, gümüş fiyatı geçen yaz gördüğü seviyelere bile ulaşamadı. Fiyat bu hafta 17 doların altına sarktı. Rekor seviyelerdeki hedge fon alımlarına rağmen istikrarlı bir yükseliş hareketine başlayamayan gümüş fiyatı için 17 dolar bölgesi kritik olabilir. En büyük spekülatör grubu olan hedge fonlar alım tarafına bu kadar yüklenmişken, grafiksel açıdan aşağıda bazı fiyat seviyelerinin düşmesi bu fonların pozisyonlarını kapatmasına yol açabilir. Kısa vadede gümüş için en büyük tehlike budur. Gümüş ve petrol fiyatlarının bir büyüme hikayesine ihtiyacı var. Bu hikayeyi de Trump’ın vergi planı şekillendirebilir. Altın fiyatı için büyüme-enflasyon denklemi kadar, jeopolitik olaylar da etkili olacak. Pasifik’teki Kuzey Kore-ABD gerginliği, Suriye’deki ABD-Rusya çekişmesi sürdükçe altın fiyatı desteklenir.