Kristal kürenin 2014 için gösterdikleri

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Şimdikilerin hakkını yemek istemem ancak 25 Aralık doğumlu Sir Isaac Newton bilimadamları arasında farklı ve çok yönlü kişiliği ile idolümdür. Evet Newton en önemli fizikçilerden birisidir. Ama aynı zamanda Hermetiktir. Bazı fizik kanunlarını sadece düşen elma ile değil Corpus Hermeticum’u baz alarak bulmuştur. Doğal olarak dünya görüşü çok geniştir. Başarısız bir spekülatördür. South Sea hisselerinde 20 bin pound kaybetmiş ve “Yıldızların hareketini hesaplayabilirim ama insanların çılgınlığını değil” demiştir.  Kahindir, Incil’e dayanarak dünyanın sonunun 2060’da geleceğini iddia eder . Milletvekilidir (ama 1 yıllık dönemi boyunca tek söylediği esen bir pencerenin kapatılması talebi olmuştur). Daha sonra çalışmalarını satın alan Keynes’in deyimi ile “Newton akıl çağının ilklerinden değildir, büyücülerin sonuncusudur”.

Kendisinden pek çok konuda yararlandığım gibi hareket yasalarını da sık sık paylaşırım. 2014 için beklentilerimi paylaşırken bırakın Ocak ayından daha Aralık başındaki tahminlerin bile tutmadığını unutmamak gerek. Bu nedenle söz konusu beklentiler yıl içinde çok defalar revize edilebilir. 

1. Yasa: Tüm cisimler bir kuvvet etkisi tarafından durumunu değiştirmeye zorlanmadıkça düzgün doğrusal hareketini veya durağanlığını korur.

ABD endeksleri FED bilançosunu küçültmeyeceği veya faiz arttırmayacağı için 2015’e kadar yükselişini sürdürecek. Ocak Şubat aylarında 10-15 civarında belirgin bir düzeltme yaşandıktan sonra muhtemelen yıl içinde çok daha yüksek seviyeler görülecektir. Bonodan çıkış sürecek ancak sertleşmesi için enflasyon beklentilerinde de değişim görülmesi gerekiyor. Şimdilik 10 yıllık getirilerin 3.50%yi aşması için temel bir görüntü bulunmuyor. Ancak büyümenin hızlanması veya enflasyon beklentilerinin değişmesi veya Çin gibi büyük oranda tahvil taşıyan bir ülkenin portföy stratejisini değiştirmesi durumunda resim kökten değişebilir. Diğer endekslerin ise ABD’yi underperform etmeyi sürdüreceğini düşünüyorum.”

2. Yasa: Bir cismin momentumundaki değişim, cisim üzerine uygulanan itme ile orantılıdır ve itmenin uygulandığı düz doğru boyunca meydana gelir.

Reel faizlerde görülen yükseliş Altının momentumunu değiştirmiş durumda. Reel faizlerin bir süre daha yükseleceğini ön gördüğümden Altın da 1180 desteğini kıracaktır ancak son günlerde maden şirketlerinden gelen haberler, giderek olumsuzlaşan fiyat tahminleri nedeni ile 2014’te dibi göreceğimizi düşünüyorum. Yukarı trendi bitmiş değil. Ancak spot yatırımcısı değilseniz ve kaldıraç kullanıyorsanız elbette çok daha günlük olarak fiyatlara bakmanız gerekir.

3. Yasa: Her kuvvete karşılık, her zaman eşit ve ters bir tepki kuvveti vardır: veya iki cismin birbirine uyguladığı kuvvetler her zaman eşit ve zıt yönelimlidirler.

Bu yasayı da finans diline çevirirsek her QE’nin bir karşılığı vardır diyebiliriz. ABD açısından bu konuda şimdilik çok kaygılı değilim. Ancak Japonya bu konuda ciddi sorunlar yaşamak üzere.

Enflasyonun yükseliş nedenleri konusunu daha önce de paylaştım. Ücretler aylardır üst üste gerilerken gıda, enerji ve konut giderleri gibi kalemler artıyor. Nitekim Bloomberg’de geçen bir haber “Fiyatlar ücretlerden beş kat hızlı artıyor” başlığını taşıyordu. Nikkei  2014’te underperform JPY ise overperform edebilir. Japonya henüz bir başarı hikayesi olmaktan uzakta.

Çin tek çocuk politikasını sonlandırdığını resmen açıkladı. Bozulan demografisini düzeltebilecek mi göreceğiz. Ancak ciddi bir borç, banka ve büyüme sorunu olduğunu 2013 boyunca belirttim. Bu sorunlar daha da ağırlaşacak. Resmi denetim raporuna göre yerel yönetimlerin borcu Aralık 2012’ye göre 12.7% artış göstererek 17.89 trilyon yuan veya 2.95 trilyon dolara ulaşmış durumda. Ancak farklı raporlar da söz konusu. Geçtiğimiz haftalarda kamuya bağlı bir araştırma kurumu (CASS) 3.3 trilyon dolar borçtan bahsetmişti. Toplam borç (+merkezi hükümet) ise 30.27 trilyon Yuan olarak açıklandı, Aralık 2012 rakamı 27.77 trilyon olmuştu. Finansal kurumlar, finans dışı şirketler ve haneler toplamına baktığımızda ise CASS 111.6 trilyon Yuandan yani GDP’nin 215%’inden bahsediyor. Raporun doğruluğu tartışılır ancak doğru ise henüz ABD veya Japonya seviyesinde bir borçlanma olduğunu söylemek zor.   Kritik gelişme ekonominin genelinde değil hane halkının büyüme oranının ne olacağı.

Yılın son günlerinde Fransa “marjinal” (bu detay önemli) vergi oranını yüzde 75 olarak açıkladı. Fransa’dan gelen tek bir ses var o da “tik tak tik tak”. Euro bölgesinde sorunlar henüz çözülmedi ancak ilginç bir şekilde ECB bilançosu en az büyüyen hatta daralan bilanço. Bu nedenle Euro’nun değer kaybetmesi gerektiğini düşünsem de 1.362 kırılmadan harekete geçmek erken olabilir. 1.3820 kırılsa 1.40’ları konuşabiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019