Kripto varlıklar nasıl vergilendirilecek? – 3
“Kripto varlıklar (KrV) nasıl vergilendirilecek” başlıklı dizinin sonuncusunu oluşturan bu haftaki yazıda, KrV’nin -genel bütçeye giren- “harcamalar üzerinden alınan vergiler”in konusu olmasını ele alacağım.
Harcamalar üzerinden alınan genel vergi, katma değer vergisidir (KDV). KDV, Türkiye’de (i) ticari, sınai, zırai veya serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetleri, (ii) mal ve hizmet ithalatını ve (iii) Katma Değer Vergisi Kanunu’nda (KDVK) sayılı diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetleri konu alır. Teslim mal ile ilgili olduğundan, cevaplanması gereken ilk soru, KrV’nin KDVK anlamında bir “mal” olup olmadığıdır.
Her ne kadar bu terim cismani kıymetlere işaret etse de, KDVK’da gayrimaddi iktisadi kıymetleri de içine alacak şekilde geniş kullanılmıştır. Nitekim, örneğin fikri ve sınai haklar, gaz, ısıtma ve soğutma dağıtımları KDV konusu mal teslimleri içinde gösterilmektedir. Üyeliğe aday ülke olarak uyumlu olmak zorunda olduğumuz Avrupa Birliği KDV Direktifi’nde de (2006/112/EG), iktisadi hayatta maddi varlık gibi muamele gören iktisadi kıymetler kapsama alınmıştır.
Kripto varlık ticareti
KrV alım-satımı, ancak ticari faaliyet çerçevesinde yapılıyorsa KDV konusu olur. Burada, bir ticari işletmenin varlığı araştırılmalıdır. Alman Danıştayı, şahıslar tarafından sık yapılan hisse senedi, döviz gibi alım-satımları, hatta geniş bir kapsama ulaşsalar dahi ticari faaliyet olarak kabul etmemiştir. Ancak, örneğin rakamlar büyükse ya da otomatik alım-satımlar (trading bots) söz konusuysa, ticari faaliyetin varlığından şüphelenilmektedir.
Lisansa bağlanması planlanan KrV ticaret platformları (KrVTP), kuşkusuz birer ticari işletmedir. Üçüncü kişilerin KrV alım-satımı yapabileceği bir elektronik -pazar yeri- hizmet(i) sunulmaktadır. KrVTP değil de, döviz bürolarınınkine benzer takas hizmetinin sunulması söz konusuysa durum farklıdır. Burada KrV, -TL, EUR gibi- konvansiyonel bir para birimine ya da tam tersine çevrilmekte ve işlem hizmeti sunan tarafından “kendi adına” yapılmaktadır.
Avrupa Birliği Adalet Divanı (ATAD) 22.102015 tarihli Hedqvist Kararı’nda (C264/14), İsveç Kronu’nu Bitcoin’e, Bitcoin’i ise İsveç Kronu’na takas eden mükellefin faaliyetinin “karşılığa dayalı hizmet”, yani KDV konusu olduğunu saptamakla birlikte, burada kağıt ve madeni paralar ile dövize ilişkin KDV istisnasının (2006/112/EG md.135, f.1, b.e) geçerli olduğuna karar vermiştir.
Bitcoin bir “ödeme aracı”!
Anılan Karar’da, Bitcoin’in bir “ödeme aracı” olarak kabul edildiğine işaret etmek gerekir. ATAD’a göre, 2006/112/ EG md.135, f.1, b.e’deki istisnanın sadece konvansiyonel para birimlerini kapsadığı kabul etmek, bu istisnanın etkisini kısmen kaybetmesine neden olur. 2006/112/EG md.135, f.1, b.e’ye benzer bir düzenleme ülkemizde KDVK md.17, f.4, b.g’de mevcuttur.
Dolayısıyla, mevzuatın vereceği izin çerçevesinde, işlemin taraflarınca sözleşme temelinde alternatif bir doğrudan ödeme aracı olarak kabul edildiği ve ödeme aracı olma dışında başka bir amaca hizmet etmediği sürece, Türkiye’de de bu KDV istisnasının geçerli olduğu kabul edilmelidir. KrV ihracına gelince, bir sermaye piyasası aracı olarak tanımlanıp borsada satılan KrV için, KDVK md.17, f.4, b.g’deki “borsada işlem gören sermaye piyasası araçlarının teslimi” istisnası uygulanacaktır.
Türkiye’de üçüncü kişilere ait KrV’yi saklama ve yönetim hizmeti (cüzdan) sunulması, KDVK md.4 anlamında bir hizmettir ve bu nedenle KDV konusudur. Aynı durum, KrV hakkında danışmanlık ve diğer hizmetler için de kural olarak geçerlidir. Ancak, banka ve sigorta muameleleri vergisine (BSMV) tabi işlemler için geçerli KDV istisnasına (KDVK md.17, f.4, b.e) dikkat edilmelidir.
Madencilik
KrV dünyasında madencilik, önemli konulardan biridir. AB’de pek çok ülkede kripto madenciliği KDV konusu olarak kabul edilmemektedir. Nedeni ise, burada çoğunlukla bir ticari işletme olmasına rağmen, “saptanabilir bir hizmet alıcısının mevcut olmaması”dır. Madencilerin sunduğu hizmet karşılığında çoğunlukla gönüllü ödeme yapılmakta ve ödemenin madencinin hizmetiyle bağlantısı bulunmamaktadır.
KrV ile ilgili işlemlerin (örneğin alım-satımı, saklanması, aracılık) banka ve sigorta şirketleri tarafından yapılmasının mümkün olması halinde, bu şirketlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla kendi lehlerine aldıkları paraların kural olarak BSMV’ye tabi olacağını; ayrıca KrV konulu bazı sözleşmeler için damga vergisinin gündeme geleceğini de belirtmek gerekir.