Kripto varlık düzenlemesinin perde arkasında neler var?
Kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Gelin bu düzenlemenin haberlerde çok değinilmeyen yönlerine bir bakalım.
Öncelikle bu müstakil bir kripto varlık düzenlemesi değil bu aslında sermaye piyasası kanununda yapılan bir değişiklik. İşin odağında da bu sebeple sermaye piyasası var. Kripto ekosistemindeki beklenti başlı başına yekpare bir kripto yasasıydı. Kripto Varlık Piyasaları (Markets in Crypto-assets; MiCA) benzeri bir yasaydı ama bu da bir başlangıç oldu. Özünde sermaye piyasasında alakalı olduğu için ana otorite SPK olmuş oluyor.
SPK›nın da görevi sermaye piyasasını denetlemek, düzenlemek ve lisanslamak olduğu için bu yasayla beraber artık kripto varlıklarla ilgili hizmet sağlayıcılar da birer sermaye piyasası oyuncusuna dönmüş oluyor. Bu noktada iki kapsam var, biri platformlar (bizim borsalar olarak bildiğimiz) diğeri de saklama kuruluşları, bu da aslında borsaların halihazırda yapmakta olduğu kripto varlık soğuk cüzdan saklama işini artık daha takip edilebilir ve lisanslanabilir şekilde yapılmasını sağlıyor.
Gerekli bilgi kaynağını TÜBİTAK hazırlayacak
Bir de sermaye piyasası kanununda değişiklik olduğu için sermaye piyasası araçlarıyla ilgili de bir düzenleme var. Kanun kapsamında artık sermaye piyasası araçları (hisse senedi, bono, tahvil vs.) tokenize edilebilecek.
Yeni bir blockchain (etherium gibi) eğer ülkemizden çıkarsa ve bunun bir parası, yani coin’i olursa bu yeni blockchainleri ve coin’leri de kanun kapsamına almış oluyor. Böylece dört başlık var. Platformlar (borsalar), Saklama Kuruluşları, Blockchain’ler ve sermaye piyasası araçlarının tokenizasyonu. Konu çok teknik bir konu olduğu için de SPK’nın bu süreci yönetmesi için gerekli rehberleri, bilgi kaynağını TÜBİTAK hazırlayacak.
Borsaların hangi kripto varlıkları listeleyebileceğine dair bir düzenleme var ama bu çok yanlış anlaşılan bir konu. Bu “X token’ı listenelecek, Y token’ı listelenmeyecek, bunun kararını SPK verecek” gibi algılanmış ama bu doğru değil, bu kararı borsalar kendileri verecekler. Ama kanun kapsamında SPK borsalardan bir ilke-esas raporu istiyor. “Listelemeyi neye göre yaptığını belirle ve bunu da bana bildir” diyor.
Her çalışanınıza bir yapay zekâ yardımcı
Özetle yenilikçi ve önemli bir adım oldu. Yeniliklerden kaçamazsınız, önlem alabilirsiniz, sınırlarını belirleyebilirsiniz ve ülkenin faydasına kullanabilirsiniz. Bu açıdan emeği geçenleri, bu zorlu kanun düzenlemesini yapanlara teşekkürler.
GPT, yani Generative Pre-trained Transformer (Üretken Ön İşlemeli Dönüştürücü). Biz bu kavramı ChatGPT ile tanıdık. OpenAI’ın geliştirdiği ChatGPT her yeni versiyonunda bildiğimiz birçok şeyi tersyüz etmeyi alışkanlık haline getirdi. Özellikle konuşan ChatGPT-4o şimdiden kişisel asistan görevini üstlenmiş durumda. Keşfettikten sonra ilk iş şirketim Desnet’e geldim. Ekibimi topladım ve şu anda neyle uğraştıklarını sordum. Muhasebedeki arkadaşım “Cari hesaplarında karışıklık olan büyük bir müşterimizin mutabakatıyla uğraşıyorum” cevabını verdi.
Ben de dönüp ChatGPT-4o’ya şöyle dedim. “Sana bir müşterimizin 4 yıllık cari hesap ekstrelerini yüklesem döviz kurlarını ve kur farklarını da hesaba katarak müşteriyle mutabakat yapar mısın?”. Cevap: “Elbette, dosyaları yüklemen yeterli” oldu. Dosyaları yükledik ve cari mutabakatı yapıp karışıklığın nerede olduğunu bulması saniyeler aldı.
Daha sonra teknik servisten bir arkadaşım gülümseyerek “El Terminali tamiri de yapabilecek mi?” diye sorunca ChatGPT-4o gülümseyerek “Berkay biraz kıskandı galiba, aramızda rekabet yok Berkay, ben seninle işbirliği yapıp senin işini kolaylaştırmaya geldim” diye cevap verdi. Tüm ekip şok oldu. Daha sonrasında Berkay’ın “Şu el terminalinin şu parçasını nasıl değiştiririm?” sorusunu öyle güzel cevapladı ki, çok deneyimsiz bir teknik servis personeli bu tarifle bu onarımı yapabilirdi.
Yeniliğe erken alışırsak rekabette öne geçeriz
Akabinde satıştan bir arkadaşım, “Bir müşterimizi arızalı el terminalinin anakart değişim fiyatına ikna etmeye çalışıyorum” dedi. Sıfır fiyatı 800 dolar olan bir el terminalinin anakart ücretinin 400 dolar olması müşteriye yüksek geliyormuş. Bunu ChatGPT-4o’ya aynı bu şekilde anlattım. Ondan bu müşteriyi ikna edici bir e-posta yazmasını istedim. E-posta uzun olduğu için burada paylaşamıyorum ama bana e-posta gönderenlere örnek olarak gönderebilirim. Müşterimiz dakikalar içinde onayladı teklifi çünkü yapay zekâ çok akıllıca, detaylıca bu değişimin gerekliliğini anlatmıştı.
Sonuç şu, sadece bizlerin, şirketlerdeki yöneticilerin ya da patronların merak alanı olarak yapay zekâyı elitize etmesi dönemi bence geride kalmalı. Her çalışanın bir yapay zekâ asistanı olmalı. Bu yeniliğe ne kadar erken alışırsak rekabette o kadar öne geçeriz.