Kripto piyasasında zirve umudu mu, kırılgan denge mi?
Sessiz bekleyişin ardındaki dalgalar
Kripto para piyasaları, Mart ayının üçüncü haftasında görünürde sakin ama içeride yoğun bir dalgalanma yaşadı. Bitcoin’in hafta başında 87.000 dolar eşiğine kadar yükselmesi, kısa süreli heyecan yaratsa da hafta sonunda gelen satışlarla 83.500 dolara çekildi.
Bu da yatırımcıyı yeniden belirsizlik ortamına itti. Hareketlilik, yüzeyde basit bir düzeltme gibi görünse de spot ETF’lerdeki giriş-çıkışlar ve devasa likidasyon hacimleri piyasadaki yönsüzlüğün temelini oluşturuyor.
ETF verileri – kurumsal yatırımcılar geri döndü mü?
Spot Bitcoin ETF’leri, 18-21 Mart haftasında yaklaşık 750 milyon dolar net giriş kaydetti. En büyük katkı, hafta başındaki 274,6 milyon dolarlık akışla geldi. Fidelity’nin FBTC’si 127 milyon dolar, BlackRock’un IBIT’i 100 milyon dolar, ARKB ise 150 milyon dolar giriş aldı. Ancak bu güçlü akışlar, fiyatlara beklenen etkiyi yapamadı; bu da ETF’ler aracılığıyla gelen paranın daha çok riskten korunma veya portföy dengeleme amaçlı olduğunu gösteriyor.
Ethereum tarafında ise yaklaşık 40 milyon dolarlık net çıkış yaşandı. Bu durum, kurumsal yatırımcının kısa vadede BTC’ye yöneldiğini ortaya koyarken; ETH’nin zayıf teknik görünümü ve Standard Chartered’ın yıl sonu hedefini 10.000 dolardan 4.000 dolara düşürmesi, ilgisizliğin temel nedenleri arasında yer alıyor.
Likidasyon verileri – FOMO ve panik arasında sıkışan kitle
CoinGlass verilerine göre 18-21 Mart haftasında toplamda 1,18 milyar dolarlık pozisyon tasfiye edildi. Bu likidasyonların %61’i long, %39’u short pozisyonlardan oluştu. Özellikle 20 Mart günü yaşanan 258 milyon dolarlık likidasyon, Trump’ın beklentileri karşılamayan konuşması sonrası gelen ani satışların sonucuydu. Bu veri, piyasanın ne kadar kırılgan bir dengede ilerlediğini gösteriyor.
Global bir kripto para borsasında açık long pozisyonları 6 ayın zirvesine çıktı. Long pozisyonların baskın olması, yatırımcının yükselişe hâlâ inandığını, ancak “söylentiyi al, haberi sat” refleksiyle likidite tuzağına düştüğünü kanıtlıyor.
Makro ve politik Gelişmeler – Fed’den temkinli mesaj var, Trump’tan umut yok
19 Mart’ta gerçekleşen Fed toplantısında politika faizi sabit bırakıldı. Ancak yıl sonuna kadar iki faiz indirimi öngörüsü, piyasada “yumuşama sinyali” olarak algılandı. Altın ve Nasdaq pozitif tepki verirken, Bitcoin kısa süreli yukarı yönlü kırılım gösterdi. Ancak bu tepki kalıcı olmadı. CME’nin FedWatch aracına göre Haziran ayı itibarıyla faiz indirimi olasılığı %62 seviyelerine ulaştı.
Trump’ın 20 Mart’taki konuşması ise beklentilerin oldukça gerisinde kaldı. Bitcoin rezervleriyle ilgili bir açıklama yapılması ya da sermaye kazancı vergisinin kaldırılacağına dair bir mesaj beklenirken, Trump yalnızca stablecoin yasasını destekleyeceğini ve kriptoyu ABD için stratejik bir fırsat alanı olarak gördüğünü belirtti. Piyasa bu söylemleri “politik retorik” olarak yorumladı ve Bitcoin fiyatı 86.500 dolar seviyesinden 83.000 dolara çekildi.
Zincir üstü görünüm ve yatırımcı stratejileri
Ethereum’un zincir üstü aktiviteleri durağan; Layer-2 çözümlerindeki artışa rağmen işlem hacimleri düşüyor. Stablecoin transferlerinde USDT ve USDC liderliğini koruyor ancak bu işlem hacmi yatırım değil daha çok transfer ve arbitraj temelli.
Yatırımcı cephesinde ise klasik bir bölünme var: Balinalar ETF üzerinden alım yapıyor, perakende yatırımcı ise kısa vadeli fiyat hareketlerine göre panik alım ve satım gerçekleştiriyor. Özellikle bazı borsalarda BTCUSDT paritesinde gözlenen yoğun long baskısı ve hızlı tasfiyeler, küçük yatırımcının hâlâ yüksek kaldıraçla hareket ettiğini gösteriyor. Bu strateji, piyasa net bir yön bulana kadar “ölçülü iyimserlik” dışında pek bir getiri vaat etmiyor.
Belirsizlikler ortasında sessiz birikim dönemi
Haftalık ETF girişleri ve likidasyon verileri kripto piyasalarının yön arayışında olduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Kurumsal girişler güçlü, ancak fiyatları yukarı taşıyacak kadar agresif değil.
Kısa vadede 86.000 – 87.000 dolar aralığı Bitcoin için ana direnç bölgesi olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Aşağıda ise 82.000 ve 80.000 dolar seviyeleri önemli destek. Yatırımcılar için belki de en doğru strateji, heyecana kapılmadan bu süreci “temkinli birikim dönemi” olarak değerlendirmek. Piyasa yükselişe geçtiğinde, fırsatlar izleyenlerin değil, önceden hazırlananların elinde olacak