Kripto para nereye gidiyor?
Bundan yıllar önce yazdığım bir makalede, nakit paranın hatta alışık olduğumuz dövizlerin ortadan kalkacağını, bunun yerine dijital para birimlerinin geleceğini söylemiştim. Henüz ortada bitcoin benzeri kripto paralar yoktu. Ancak varsayımım özellikle oyun endüstrisinde yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanan kredi sisteminden geliyordu. Microsoft başta olmak üzere birçok oyun dağıtıcısı kendi mağazalarında dolar, euro ya da TL cinsinden birimler kullanmak yerine kendi oluşturdukları krediler ile satış yapıyorlardı. Bunların her zaman dolar endeksli olmayan ve farklı ülkelere göre değişiklikler gösterebilen değişim oranları vardı. Bu tarz bir para biriminin gelecekte çok daha popüler olacağını, bilim kurgu filmlerinde görmeye alışık olduğumuz kredi sistemlerinin yaygınlaşacağını söylemiş ve yakında nakit paranın tamamen ortadan kalkacağını varsaymıştım.
Tahminlerimde hemen hemen yaklaşmışım. Ancak bir gün geleneksel para sistemine alternatif olarak dijital paranın günümüzdeki haliyle üretileceği hiç aklıma gelmemişti. Açıkçası oyunlarda elde edilen başarılar ile kazanılan kredilerin gerçek paraya dönüştürülebilmesi fikrinden yola çıkarak, dijital madenciliği keşfetmek de çok zor olmasa gerekirdi. İşin üzerinde biraz daha fazla düşünmeliymişim.
2017 yılı kripto para birimlerinin ve elbette en çok da Bitcoin’in yoğun olarak konuşulduğu bir yıl oldu. Yılın sonuna doğru hızlı bir yükselişin ardından şimdilerde de hızlı bir düşüşe geçen para birimi için analistlerin kafası halen karışık. Kimilerine göre bu yıl sonunda gerçekleşen kar realizasyonu, 2018de yerini büyük bir yükselişe bırakacak. Kimileri hiç de o kadar iyimser değil. 2018 ve devamında tüm kripto paralar için yolun sonuna işaret edenler var. Ancak bu analist ve uzmanlara göre bile, kripto paraların tamamen silinmesi mümkün değil. Hatta Bitcoin’in batmasını bekleyenlerin şöyle bir argümanı var: “bundan sonrasında çok daha yenilikçi ve sağlam bir yapı oluşacak”.
Peki nedir bu yenilikçi fikirler? Mesela devletlerin kontrolünde olan, karşılığı yine merkez bankalarının garantörlüğündeki bir dijital para fikri tutabilir mi? Birçok ülke kripto paralar ile ya mücadele ediyor, vergilendirmeye çalışıyor ya da sistemin içine nasıl dahil edeceğini bulmaya çalışıyor. Sanırım 2018 yılında para birimlerindeki hızla yükseliş ve kimi balonların patlaması kadar, devletlerin artık bu konuda somut adımlarına da şahitlik edeceğiz.
Bu arada kripto para konusunda gerçekten de yenilikçi iş fikirleri ortaya çıkmıyor değil. Mesela geçenlerde gördüğüm Augur Coin bunlardan biri. Augur, kalabalıkların oluşturduğu tahmin borsası üzerinden ilerleyen bir para birimi. Yani bir anlamda geleceği gördüğünü iddia eden medyumların çok para kazanabilecekleri ve kendilerini ispat edebilecekleri kritpo para birimi teknolojilerini kullanan bir platform. 2017 yılında piyasaya değeri %2000 artış göstererek herkesin dikkatini çekmeyi başardı bile.
2018 yılında ana altyapı olan Blockchain başta olmak üzere kripto paralara çok daha fazla yatırım yapılacak. Tüm bunların anlamı da çok daha fazla işlem gücü gerekecek ve kripto para madenciliği için çok daha fazla enerji harcanacak. Merak ettiğim husus ise şu; insanoğlu keşfettiği sanal para birimi için milyarlarca kilowatt saatlik enerji tüketiyor. Tüm bu enerjinin ortaya çıkması için ise gerçek para harcıyor. Bu döngü gerçekten de sürdürülebilir mi?