Kredi kartı harcamaları aslında o kadar da artmıyor!
Kredi kartı harcamaları ekonomi gündeminden gündemden düşmüyor. Çünkü alınan birçok önleme rağmen kredi kartı harcamalarında beklenen duraksama görülmüş değil.
En azından haftalık takip ettiğimiz TCMB’nin yayınladığı rakamlar manşette böyle gösteriyor. Ama bu verinin alt detaylarına baktığımızda biraz daha farklı bir tablonun oluşmaya başladığını söyleyebiliriz. Sadece kredi kartı harcamaları değil bütün bireysel kredilere karşı gizli bir savaş açıldı biliyorsunuz. Bu noktada terminolojiyi netleştirmek istiyorum.
Çünkü bir kafa karışıklığı olduğunu görüyorum birçok yerde. Bireysel krediler dediğimizde anlamamız gereken tüketici kredileri + kredi kartı harcamaları. Tüketici kredileri dediğimizde anlamamız gereken ise konut kredileri + taşıt kredileri + ihtiyaç kredileri. Konut ve taşıt kredilerinde hedeflenen soğuma yakalanmış olsa da ihtiyaç kredileri ve özellikle kredi kartlarında henüz istenen noktanın uzağındayız. Bunun birçok sebebi olabilir. Tüketici alışkanlıkları, yüksek enflasyondan korunma güdüsüyle öne çekilen talep, nispeten baskılanan faiz oranları, reel gelirlerin düşmesi kaynaklı kredi ihtiyacı…
Sonuç itibariyle kredinin alınması ya da kredi kartının kullanılabilmesi bir “yapabilme” meselesi. Yani eğer kredi alamıyorsanız ya da kredi kartınızın limiti yeterli değilse veya ödemelerinizi yapamıyorsanız kredi kartı harcamalarınızı artırmanız mümkün değil. Genel rakamlar şimdilik orada olmadığımızı gösteriyor gibi. Gibi diyorum çünkü alt detaylar bazı sinyaller üretmeye başladı.
Merkez’in verisi ne anlatıyor?
Merkez Bankası her hafta önceki hafta ne boyutta bir kredi kartı harcaması yapıldığı bilgisini paylaşıyor. Şu an itibariyle elimize 2 Şubat’la biten haftanın verisi var. Veri Perşembe günleri paylaşıldığı için bu yazının yayınlandığı gün 9 Şubat’la biten haftanın verilerini de almış olacağız. 2 Şubat verisi geldiğinde haftalık kredi kartı harcamalarındaki haftalık artışın %17 olduğunu gördük. Bu çok yüksek bir rakam. Ne enflasyonla ne de başka bir şeyle açıklanacak bir büyüklük. Özellikle ekonomi medyasında da bu veri çok paylaşıldı ve üstüne konuşuldu.
Uygulanan politikalar kredi kartı harcamalarını dizginlemeye yetmiyor manşetlerini belki görmüşsünüzdür. Hatta geçen hafta enflasyon raporu sunumunda Başkan’a sorulan sorulardan biri de bu konuyla ilgiliydi. Başkan da problemin farkında olduklarını, yeni önlemler üzerinde çalıştıklarını belirtti. Faizde üst limitin kalkması, taksit sınırlaması, asgari ödeme oranının artırılması, limitlere sınırlama getirilmesi gibi önlemler ihtimaller içinde. Peki gerçekten de %17’lik haftalık artış gerçeği yansıtıyor mu?
Bir kere her şeyden önce Merkez Bankası’nın haftalık yayınladığı veri Türkiye’deki bütün kredi kartı harcamalarını gösteriyor. Bu sebeple bu verinin içinde sadece bireysellerin değil tüzel kişilerin de harcamaları olduğunu belirtelim. İkincisi son birkaç aya baktığımızda kredi kartı harcamalarındaki haftalık artışların özellikle ay sonlarında yükseldiğini görebiliyoruz.
Bunun en temel sebeplerinden biri vergi ödemelerinin kredi kartları üzerinden yapılması. Örneğin bahsettiğim %17’lik artışın yaşandığı hafta kamu/vergi ödemeleri kredi kartı harcamalarındaki artış %112 olmuş. İlgili haftadaki toplam harcamaların yaklaşık %10’u buradan gelmiş. Hal böyle olunca tüketim eğilimini göstermesi amacıyla baktığımız kredi kartı harcamaları bambaşka bir sebepten yükselmiş oluyor. Bu da bizi yanlış sonuçlar çıkarmaya itiyor.
Sektörel harcamalar
Peki bakmamız gereken doğru yer neresi olabilir. İlk akla gelen market ve alışveriş merkezleri verisi. Toplam harcamalar içinde bu verinin payı %16. Son haftadaki artış ise %3.65. Son 5 haftanın 3’ünde de haftalık harcamalarda gerileme var. Diğeri giyim ve aksesuar. Son haftalık artış %4.70. Ama burada da son 5 haftanın 3’ünde harcamalarda azalış var. Elektrik-elektronik eşya, bilgisayar kategorisi de politika sonuçlarına bakmak için önemli.
Burada son haftadaki harcama azalışı %8.88. Yine son 5 haftanın 3’ünde azalma olduğunu görüyoruz. Gördüğünüz gibi kredi kartı haftalık verilerine yorum yaparken ihtiyatla yaklaşmak gerekiyor. Rakamların gürültüsünden uzak kalabilmek için belki aylık takip etmek ve sektör kırılımlarına da mutlaka dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca politikalar da harcamaları azaltma anlamında yavaş yavaş sonuç veriyor gibi gözüküyor.