Kredi hacmi niye geriliyor?
Mevduat bankalarının kullandırdığı toplam yurtiçi krediler yılbaşından kasım ayı ortasına kadar olan dönemde yüzde 11 arttı. Bu on buçuk aylık dönemde Türk Lirası cinsi kredilerde yalnızca yüzde 3’lük bir artış oldu. Yabancı para cinsi kredilerdeki artış ise yüzde 33’ü buldu.
Yabancı para cinsinden olan kredilerin neden böylesine yüksek oranda arttığı belli. Kur artışı TL olarak ifade edilen kredilerde böylesine bir büyümeye yol açtı.
Yılbaşına göre durum bu ama bir de yıl içinde oluşan tepe noktasından sonraki gelişmenin ne olduğu önemli. Mevduat bankalarının toplam kredi hacmi ay sonları itibarıyla tepe noktaya ağustosta ulaştı. Ağustos sonundaki kredi hacmi 2.2 trilyon liraya yaklaştı. 2017 sonuna göre büyüme de yüzde 23’ü buldu.
Kredi hacmi, zirveyi gördüğü ağustos sonundan 16 Kasım’a kadar olan dönemde yüzde 10 azaldı.
Yabancı para krediler de azalıyor
Geçen yılın sonunda 479 milyar lira düzeyinde bulunan yabancı para cinsi krediler, sekiz ayda tam 66 artışla ağustos sonunda 795 milyar liraya tırmandı.
Ağustos sonunda dolar kuru 6.41 düzeyinde oluştu. Dolar kuru sekiz ayda yüzde 69 arttı. Yani aslında yabancı para cinsi kredilerde reel bir büyüme kaydedilmedi.
Geçen yıl sonu, ağustos sonu ve 16 Kasım... Karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor.
Yabancı para krediler 2017 sonundan ağustos sonuna kadar hemen hemen aynı kaldı. Ancak, ağustos sonundan 16 Kasım’a kadar olan dönemde yabancı para krediler kurdaki düşüşten daha fazla gerileme gösterdi.
Kaba bir hesapla şöyle söylemek mümkün. Cari kurdan hesap yaparak ağustos sonundaki yabancı para kredi büyüklüğünün 124 milyar dolar olduğunu, 16 Kasım’da ise bu büyüklüğün 117 milyar dolara indiğini görüyoruz.
Yani, yabancı para kredilerde TL bazına getirilmiş küçülmenin ötesine geçen bir daralma var.
TL krediler hep yerinde saydı
Türk Lirası cinsi kredileri iyice kısaltarak trilyon bazında söyleme şansına sahip değiliz, çünkü o zaman neredeyse tek bir düzey ifade etmek durumunda kalacağız.
Geçen yılın sonunda 1 trilyon 272 milyar lira olan TL cinsi krediler temmuz sonunda 1 trilyon 366 milyar lira ile ay sonu rekoru kırdı, sonrasında azalmaya başladı. 16 Kasım’da gelinen düzey 1 trilyon 314 milyar lira.
Enflasyonun yüzde 25’i bulduğu dikkate alınırsa, TL cinsi kredilerin reel olarak nasıl büyük bir gerileme gösterdiği ortaya çıkar.
TL cinsi krediler, yıl içinde zirveye ulaştığı temmuz sonuna göre 16 Kasım itibarıyla cari olarak bile yüzde 4’e yakın azalmış durumda.
Krediyi frenleyen üç etken
Kredide bırakın reel artışı, enflasyon kadar bile artış yok. Yani kredi hacmi gerçek anlamda geriliyor. Buna yol açan üç temel etken var.
Birincisi; bankalar ekonomik koşulların giderek zorlaşması ve kredi geri dönüşünde sıkıntı yaşanabileceği kaygısıyla ince eleyip sık dokuyorlar. Bankalar kredi vermeye pek yanaşmıyor.
İkincisi; faizler tüm çabalara, özellikle kamu bankaları eliyle yürütülen tüm faizi düşürme girişimlerine rağmen yüksek seyretmeye devam ediyor. Bu durum, böylesine yüksek faizlerle iş yapmayı zorlaştıracağı için kredi talebini sekteye uğratan bir etki doğuruyor.
Üçüncü etken ikinci etkenle iç içe sayılır. Ekonomik gidişatın giderek daha sorunlu bir hal alması işletmeleri kredi kullanmaktan alıkoyan bir etki doğuruyor. Tabii ki çoğu işletme kaynağa ihtiyaç duyuyor; ama, hem bu kaynağın çok pahalı olması ve geri ödemede sıkıntı yaşanacağı kaygısı, hem bu kadar pahalı kaynakla gerçekleştirilecek üretim sonrasında satışların nasıl gideceğinin bilinememesi krediye olan talebi zayıfl atan bir etkiye yol açıyor. Geçenlerde de yazdığımız gibi kredi hacminde cari olarak bile yaşanan bu gerileme içinde bulunduğumuz dönemde ekonomik büyümenin nasıl hız kestiğinin ve küçülme yaşandığının bir öncü göstergesi.