Köylerden kaçış hızlanmadan...
Binlerce insanın hayatına mal olan büyük deprem felaketinin ardından 10 gün geçti. Türkiye’nin hatta dünyanın dört bir yanından yardımlar bu 10 gün içinde devam etti. Hala da ediyor. Depremin etki alanının çok büyük olması, kış şartları, imkansızlıklar...
Pek çok zorluk aşılmaya çalışılıyor. Büyük şehirlerin ardından ilk günlerde zorlukların yaşandığı kırsal kesim, artık üretici birliklerinin, derneklerin destekleriyle biraz daha ön planda. Şimdilik yem ve veteriner desteklerini görüyoruz. Görüşlerini aldığımız Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, depremin hemen ardından bakanlığın koordinasyonuyla bölgeye yem desteğinin sağlanmaya başladığını söylüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı da hayvan başına 10 günlük yem ihtiyacını karşılayacak miktarda hayvan yeminin dağıtılmaya başlandığını, süt toplama ve kesilmesi gereken hayvanların satın alınması işleminin de Et ve Süt Kurumunca (ESK) koordine edildiğini açıkladı. Aslında üreticinin sorunu daha derin. Zaten artan maliyetler nedeniyle üretim sürecini bırakan, bırakmayı düşünen çiftçi depremin ardından ne yapacak? İşte tarımın devamı, yurt insanının gıda ihtiyacının karşılanması için üreticiye destek bu yüzden şart ve çok daha fazlası gerekiyor. Kısa vadede yaralar elbette sarılacak ama uzun vadede köklü tedbirler şart.
Siloların durumu ne? Depremin ardından yıkılan binalarla birlikte silolar da zarar gördü. Şimdilik sayılarıyla ilgili bir açıklama yok. Ancak zarar gören silolardaki ürünlerin zayi olması an meselesi. Ülkü Karakuş, silolardaki ürünlerin TMO tarafından alınması gerektiğini söylüyor ve oradaki ürünler kadar eksik ithalat yapılmasını öneriyor. Çok geç kalmadan silo kontrollerinin yapılıp ürünlerin toparlanması şart görünüyor.