Kötümser haberler ekonomiyi olumsuz etkiliyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör ABD ekonomisindeki olumsuzluğun kaynağı, kanıt kredisi sisteminin çökmesi, finans kuruluşlarının sarsılması. AB ülkelerinin ekonomilerindeki olumsuzluğun kaynağı, ABD'deki finans kuruluşlarının karşılaştıkları finansl riskleri paylaşmak zorunda kalmaları. Bu arada beklenmedik bir gıda fiyatları artışı ortaya çıktı. Dışarıda oluşan bu olumsuz tablonun Türkiye'yi ilgilendiren (daha doğrusu kısa sürede büyük ölçüde etkileyen) yanı gıda fiyatlarındaki artış. Finansal sorunlar Türk banka sistemini olumsuz etkilemedi. Etkilemiyor. Büyük ölçüde döviz çıkışı olmadı. Borsadaki dalgalanmaya ekonomi şerbetli durumda. Açık anlamıyla şartlar Türk ekonomisinde büyük bir yıkıntıya yol açacak nitelik ve nicelikte görünmüyor. Ama önce konut sektöründen başlamak üzerde dalga dalga diğer sektörlerde olumsuz gelişmeler ortaya çıkmaya başladı. Önce talep daraldı. Talebin daralmasına rağmen fiyatlar tırmanışa geçti. Acaba bu olumsuz gelişmede, abartılı kötümser haberlerin etkisi ne kadar? - Ekonomi battı batacak tartışmaları, yatırım ve tüketim harcamalarının kısılmasına yol açıyor. -Fiyatlar tırmanışa geçecek tartışmaları fiyat artışlarını körüklüyor. Vahap Munyar dün, Hürriyet'teki köşesinde, fiyatların, söylentilere ve haberlere nasıl duyarlı olduğunu ve nasıl tepki verdiğini, yaşanmış bir olayı naklederek yazdı. Vahap Munyar, geçmişde yaşadığı bir olayı şöyle hikaye ediyor: "O dönemde en basit ürüne zam geleceği yönündeki haberler birinci sayfada yer buluyor. Bir gün lastik, cam haberi yapıyorum, ertesi gün peynire zam geleceği yönünde haber veriyorum. Peynir piyasası haberleri için sıklıkla Peysan'ın patronu Ali Zafer Taciroğlu ve Bahçıvan Gıda'nın kurucusu Mecit Bahçıvan'la konuşuyorum. Taciroğlu'na, "Zam var mı?" diye sordukça, "15 gün sonra fiyatlar artacak" yanıtını alıyorum. Taciroğlu, o görüşmelerimiz sırasında zaman zaman da "Peynire ithalat kapılarını açalım" önerisini ortaya atıyor... Nitekim bir süre sonra Özal Hükümeti, Bulgaristan'dan beyaz peynir gelmesine bile izin veriyor. Allah'tan damağımıza pek uymuyor, pazarda kalıcı olamıyor. O dönemin üzerinden yıllar geçti. Bir gün Ali Zafer Taciroğlu ile karşılaştım: "- Sayende çok güzel para kazandım" dedi. "- Ben size nasıl para kazandırmış olabilirim ki?" dedim. Anlattı: "- Hani 'Peynire zam var mı?' diye telefon ederdin ya... Ben de sana, '15 gün sonra zam var' der dururdum... 'Peynire zam geliyor' diye yazdıkça, bizden mal alımı hızlanıyordu... Bir ay kadar önce arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven'in yazdığı haberi görünce, o günleri anımsadım: "Pirince yüzde 25 zam gelecek..." Haberi kullanmadım. Birkaç gün sonra aynı haber benzeri mesajla başka gazetede yayımlandı. Ayşegül söz konusu gazeteyi masama koyarak haberini heba ettiğim mesajını verdi. Ayşegül'e Ali Zafer Taciroğlu'ndan yıllar önce aldığım "ders"i anlattım: "Pirinçte önemli bir sorun varsa onu yazalım. Ama 'pirinç fiyatları artacak' diye yangın yapmak doğru değil." Vahap Munyar, son yünlerde kamuoyunu büyük ölçüde ilgilendiren pirinç fiyatlarının artışına yol açan "zam bekleyişi" haberlerinin önemini vurguluyor. Ekonomi denilen şeyin temeli (devamlı tekrarlıyoruz) bekleyişlere dayanır. Bekleyişler kötümler ise insanlar tüketimi, yatırımı kısar. Fiyatlara zam yapar. Kötümser haberler ve yorumlar ise bekleyişleri bozar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018