Koşullar, ihtiyaçlar ve kredi notu

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

 

 

Çevre koşullarında yaşanan değişim, benzer nitelikteki gelişmelerin yaratacağı sonuçları doğal olarak etkiliyor. Piyasa mekanizmasının etkin çalıştığı, şeffaflığın arttığı ve belirsizliğin azaldığı normal koşullarda gelecekte yaşanabilecekleri isabetli bir şekilde öngörmek kolaylaşıyor. Normal diyebilecğimiz bunun gibi ortamlarda sisteme yöelik herhangi bir güvensizlik yaşanmıyor, kredi derecelendirme kuruluşlarının itibarı da bu olumlu koşullardan etkileniyor. Ancak şeffaflığın hızla azaldığı ve kırılganlığın arttığı, sorunların kademeli olarak ağırlaştığı ortamlarda her şey olumsuz yönde değişiyor; güvensizlik büyüyor, sistemi oluşturan kurumların itibar kaybını önlemek pek mümkün olamıyor. Araçla amacı karıştırıp, beklentilerle günü kurtarmaya çalışmak durumun vehametini iyice artırıyor.

Bu yazıda bir kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin döviz cinsinden kredi notunu yatırım kalitesine yükseltmesini irdelemek istiyoruz. Eğer koşullar normal diyebileceğimzi türde olsa, şeffaflık artsa ve sistem daha etkin çalışıyor olsa idi yabancı sermaye ilgisinin dikkate değer oranda artacağı söylenebilirdi. Kredi derecelendirme kuruluşu da not ayarlaması ile durumu tespitten başka bir şey yapmamış olurdu. Oysa mevcut durum ve onu belirleyen koşullar bu formata uymuyor. Tam aksine olumsuzluk artışını geciktirmek, beklentilerni bozulmasını önlemek için kredi notu artışına ihtiyaç duyuluyor; bu ortamda gelen not artışının, durum tespitinden çok bir ihtiyacın karşılanmasına yönelik olabileceğini dikkate almak gerekiyor.

Türkiye ekonomisinin durgunlaşmakta olduğunu, cari açık yüksek düzeyini korurken bütçeden olumsuz sinyaller geldiğini, kredi hacminin umulan oranda büyüyemediğini, enflasyon baskısının ciddiyetini koruduğunu, ihracat imkânları tıkanırken iç talebin artmadığını dikkate alır isek belirsizliğin arttığı söylenebilir. Bu ortamda kredi notunun düşmesi olasılığı yükselmesinden daha güçlü bir ihtimaldir. Siyasi irade içindeki gaz-fren tartışması, para ve kredi politikasının gevşetilmesi yönündeki baskılar bu olumsuzlukların sonucu niteliğindedir. Eğer bir mucize olur da kredi notu artarsa kısa vadeli bir rahatlama yaşanacak, olumsuzluklar bir süre için ötelenecektir. Zira iç talep ve yatırımda yaşanacak artışa ihtiyaç vardır, bu ise kredi genişlemesine bağımlıdır. Bunun için de para ve maliye politikasının gevşemesi kesinlikle yeterli değildir.

Mali sistemin kredi hacmini artırması için teminata ihtiyacı vardır; ya gelirlerin ya da menkul ve gayrimenkul şeklindeki varlık değerlerinin yükselmesi bu açıdan kritik önemdedir. Maliye politikasını gevşetme konusunda hareket alanı yoktur; para politikası gevşer ise Türk Lirası değer kaybedebilir ve enflasyon artabilir. Fakat net yabancı sermaye girişi artar ise hem Türk Lirası değerlenir ve enlfsayon baskısı azalır, hemde para ve kredi hacmi genişleme fırsatı bulur, gerginlikler azalır. Kredi notunun yükselmesi bu ihtiyacın karşılanması yönündeki beklentileri güçlendirir.
Fakat dikkate alınması gereken bazı drumlar var. İlk olarak Türkiye sanki yatırım kalitesinde bir ülkenin karşılaşabileceği miktar ve maliyet düzeyindeki yabancı kaynağı zaten çekti. Ayrıca küresel ölçekte risk alma isteğinin azalış eğiliminde olduğunu ve gelişmekte olan ekonomilreni de durgunlaşmakta olduğunu dikkate almak gerekiyor. Bu tablo evdeki hesabın çarşıya uymama ihtimalini artırıyor. Zira not artışının yarattığı geçici iyimserlik dönemi riskleri artırmak için değil, uygun fiyatlardan azaltmak için iyi bir fırsat sunuyor.

Özetle söylemek gerekir ise normal olmayan koşullar nedeniyle kredi notu artışına bağlı beklentiler ile bundan sonra yaşanacak gelişmeler örtüşmeyebilir. Gerekli ve yeterli düzeyde net sermaye girişi olmaması durumunda varlık değerleri artmayabilir ve kredi genişlemesini engelleyebilir; gerek siyasi irade içindeki gaz-fren tartışması, gerekse mali sektör ile olna ilişkiler gerginliğin tırmanmasına sebep olabilir. Not artışı ile günü kurtarmaya çalışırken tam aksi yöndeki eğilimlerin tetiklenmesi ve ihtiyaçların karşılanamaması gündeme gelebilir. Dikkatli olmak gerekiyor. Olumsuzlaşan koşullar ihtiyaçların karşılanmasını zora sokuyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar