Koşullar değiştiğinde ben de değişirim bayım. Ya siz?*

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Önce: Yellen iyi bir merkez başkanı değil ve faizleri demokratları desteklemek için düşük tutuyor.

Şimdi: Faizlerin düşük kalmasını destekliyorum. Yellen’a büyük saygı duyuyorum ve yeniden atayıp atamamak konusunda kararımı vermedim.

Önce: Çin kuru manipüle ederek ABD imalat sanayii vuruyor ve işçilerimizi işsiz bırakıyor.

Şimdi: Çin kuru manipüle etmiyor.

Önce: Rusya ile iyi ilişkiler kurmamız gerek. NATO artık gereksiz bir organizasyon.

Şimdi: NATO gerekli bir kurum. Rusya hareketlerine dikkat etmeli.

Trump’ın seçim öncesi ve sonrası söylemelerinde görünen bu değişiklik elbette siyasetin doğasında var ve koltuğa oturan kim olursa olsun gerçeklere uygun bir politika izlemek zorunda. Ancak söylemlerdeki değişiklik daha fazlası anlamına da geliyor olabilir. Jeopolitik stratejist olmayan birisi için, belki onlar için bile, en zor soru sanırım ABD’nin en büyük tehdit olarak gördüğü ülkenin hangisi olduğu. Ekonomik açıdan Çin ancak özellikle Doğu Avrupa ve Ortadoğu’da gösterdiği varlık nedeni ile askeri açıdan Rusya. Trump’ın Rusya’ya yönelik keskin söylemleri olmamasına rağmen Çin’i eleştiren pek çok açıklamasının ardından kısa süre içinde Xi Jinping’le görüşmesi dikkat çekici bir gelişmeydi. Ve bu gelişmenin hemen sonrasında Trump’ın ekonomik söylemi değişirken Çin de K.Kore konusunda tavır değişikliğine gitmeye başladığını görüyoruz. Daha önce de Trump “tek Çin” konusunda hassasiyet göstermiş ve Pekin’in görüşlerine paralel açıklamalarda bulunmuştu. Kısa vadeli görüntü Çin’in ABD ile çatışır bir konumda olmak istemediği. Öte yandan Çin denizinde yaşananlar ve ABD’nin müttefiklerine olan yükümlülükleri nedeni ile bu durumun sonsuza kadar sürmesi de zor görünüyor.

Rusya ile işbirliği içinde secimi kazanmakla suçlanan Trump’ın Suriye operasyonu ile bu suçlamalara bir perde çekmek istediği konuşulan konular arasında. Nitekim NATO’yu gereksiz bir yapılanma olarak gören başkan adayı Trump ve NATO’ya inancını açıklayan Başkan Trump aslında Rusya’ya karşı değişen politikayı da temsil ediyor. Peki bütün bu gelişmelerin ekonomiye veya piyasalara yansıması nasıl olabilir? Şayet Trump yönetimi Çin’e karşı harekete geçmekten vazgeçti ise ilk günlerde herkese korku salan “ticarette korumacılık” riskinin azaldığını söyleyebiliriz. Bu kriz sonrası momentum kaybederek büyüyen global ticaret açısından pozitif bir gelişme. Eğer bu yumuşama BAT olarak bilinen vergi uygulamasının rafa kalkması anlamına geliyorsa “dolarda kuvvetlenme” senaryosunun da sorgulanması gerekiyor. Ancak sağlık reformunda yenilgiye uğrayan Trump vergi indirimine kaynak olarak gösterebileceği önemli bir tasarruf kalemini de kaybetti. Bu nedenle kendi partisi dâhil BAT gibi bir kaynak göstermediği sürece vergi indirimi konusunda destek bulması zor olacaktır. Bu belirsizlik ABD endekslerinin de bir süredir yatay gitmesine neden oluyor. Kuvvetli dolar ve yükselen S&P beklentisinden vaz geçmek için henüz erken. Ancak kısa vadede agresif bir Trump beklentisi ile açılan pozisyonların daha gerçekçi seviyelere gelmesi ile geçici olarak zayıflayan bir dolar ve düzeltmeye giren S&P söz konusu olacaktır.

*Lord Keynes

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019