KOSGEB’de yapısal değişime gidilmeli..

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

KOSGEB, ülkemizin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında imalat sanayindeki küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin (KOBİ) payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmek amacıyla 3624 sayılı yasayla 1990 yılında kurulmuş bugüne değin başarılı çalışmalarıyla hedef kitlesine hizmet vermektedir.

Örneğin girişimciliğin gelişmesinde, girişimcilik kültürünün oluşmasında, ülkemiz ekonomisinin dinamiğini oluşturan, yarattığı katma değerle, istihdam ve ihracattaki katkılarıyla, bölgeler arası gelişmişlik farkını en aza indirecek, gelir dağılımındaki dengesizliği giderecek en önemli bir enstrüman görülen KOBİ’lerimizin küreselleşen ekonominin getirdiği acımasız rekabet ortamında yaşamlarını sürdürebilmeleri, dünya pazarlarından daha çok pay alabilmeleri için çaba gösteren somut katkılar sağlayan ve bu bağlamda da başarılı olan kurumlarımızın başında yer almaktadır.

KOSGEB’de başkan yardımcılığı ve başkanlık görevlerinde bulunmaktan onur ve mutluluk duyan bir kişi olarak, KOSGEB yasasını çıkaranlara, bugüne kadar bu önemli kuruluşumuzun her kademesinde görev yapanlara şükranlarımı sunmayı bir borç biliyorum.

Gerek sayın Cumhurbaşkanımızın gerekse sayın Başbakanımızın başlattıkları “Yerli ve milli ürün, teknoloji seferberliği”ni bu bağlamda yapılan çalışmaları önemsiyor ve destekliyorum.
Bu amaçla “Yerlileştirme Yürütme Kurulu” oluşturulmasını, odaklanılmış 5 sektörden seçilmiş 43 ürün ithal edilmeyerek, yerli üretilmesi hedeflenerek yıllık 100 milyar dolar tasarruf amaçlanacak olmasını, KOSGEB’in; ithalat miktarı yüksek stratejik ara malların yerli üretiminin teşvik edilmesi, ülke ekonomisine katma değer sağlanması, imalat sanayinde yerli girdi oranının arttırılması ve yerli imalat sanayinin gelişmesini desteklemek amacıyla uygulamaya koyduğu projeleri örneğin “Stratejik Ürün Destek Programı”nı heyecanla karşıladığımı da özellikle belirtmek isterim…

Yerli ve milli ürün, teknoloji seferberliği KOSGEB’e ciddi sorumluluklar yükleyecektir.
2012-2015 yılları arasında Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü, daha sonra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevlerindeki başarılı çalışmalarına tanık olduğum ve Haziran 2017 tarihinde KOSGEB Başkanlığı'na atanan Prof. Dr Cevahir Uzkurt ve çalışma arkadaşlarının başarılı çalışmalarıyla bu sürece katkıda bulunacaklarına yürekten inanmakla birlikte önerilerimi sıralamaya çalışacağım yapısal değişimi gerçekleştirilmiş bir KOSGEB yerli ve milli ürün, teknoloji seferberliğinin hedeflerine ulaşmasında parlayan yıldız olacağı inancındayım.

KOSGEB’de yapısal değişim şart...

Neler mi değişmeli derseniz, önerilerim özetle şunlardan oluşuyor

“Genel Kurul yılda bir kez toplanmalı..

Başkanlığını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı'nın yaptığı, üyeliklerini, DPT ve Maliye, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarları, TÜBİTAK, TOBB ve TESK Başkanları, Teknik Üniversite Rektörü (İTÜ, ODTÜ, KTÜ ve YTÜ rektörleri sırasıyla) oluşturduğu icra kurulu yapısıyla bugün KOSGEB’i yönetmek ne denli doğru olabilir.

Keza, icra kurulunu oluşturan görevlerinin gerek yoğunluğu, gerekse sorumlulukları nedeniyle, ülkemizi yöneten üst düzey bürokratlarını bir araya getirerek KOBİ’lere yönelik politikaların belirleneceği, projelerin tartışılabileceği bir ortamı yaratabilmenin zorluklarını dikkate almak gerekmiyor mu?

İcra kurulu toplantıları gecikmeli ve eksik katılımla yapıldığında kuruluşu yönlendirilecek stratejik kararları yada projelere ilişkin kararları nasıl alacaksınız..

İcra kurulu mutlaka kaldırmalı yerine KOSGEB Başkanı'nın başkanlığında iki başkan yardımcısının yer aldığı toplam 7 kişiden oluşacak yönetim kurulu modeli getirilmelidir.

18 Eylül 2009 tarih 2009/15431 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, imalat sanayi dışında yer alan sektörlerdeki KOBİ’lerin de geliştirilmesi görevi KOSGEB’e verilmişti.

Alt yapısı yeterince hazırlanmadan yürürlüğe konulan bu uygulama, örneğin bütçe, kadro ve mekan gibi sorular doğurmuş KOSGEB çalışanların özverili çalışmalarına rağmen özellikle imalat sanayindeki işletmelere verilen hizmette zaman zaman geçici de olsa aksamalara neden olmuştu.

İmalat sanayi dışında yer alan sektörlerdeki KOBİ’ler KOSGEB yerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak yeni bir genel müdürlük ile ilişkilendirilmeli.. “

Sonuç olarak KOSGEB’in hükümetimizin “Yerli ve Milli Ürün Teknoloji Seferberliği”ne; Teknoloji tabanlı ve katma değer üreten KOBİ'lerin uluslarası rekabetin aktörleri haline getirecek 'KOBİ Temelli Ekonomik Kalkınma Hamlesi' perspektifinde elde edilecek başarının KOSGEB’in yeniden yapılandırmasıyla gerçekleştirileceği inancıyla, Cevahir Hocamın ve çalışma arkadaşlarının başarılarını keyifle izlemeye devam edeceğim..

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar