KOSGEB fark yaratabilir…
Afyon’da, üretiminin tamamını İngiltere’ye satan ‘domates’ üreticimiz var…
Manisa’da üretiminin tamamını Japonya’ya satan ‘susam’ üreticilerimiz var…
Mardin’de, üretiminin tamamını Fransa’ya satan ‘sandalye’ üreticimiz var…
Kayseri’de üretiminin tamamını İtalya’ya satan ‘pastırma’ üreticimiz var…
Nizip’te üretiminin tamamını ABD’ye gönderen ‘yeşil sabun’ üreticimiz var…
Yabancıların arayıp bulduğu ve üretiminin tamamına yönelik satış anlaşması yaptığı birçok üreticiyle karşılaşıyor, birçok farklı hikaye dinliyoruz Anadolu gezilerinde…
Peynirinden dikiz aynasına, reçelinden kompozitine, oyun yazılımlarından protezine kadar yüz ağartıp, 500 milyar dolar ihracat hedefi için pazarı olan ve umut artıran birçok hikaye…
Küçük sermaye katkılarıyla ihracatını onlarca kat artırabilecek bilgi ve tecrübeyi içeren birçok hikaye…
* * *
O küçük sermayeye ulaşabilmek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sıkça vurguladığı gibi, çok pahalı…
Arsa rantı gibi birçok kalemin, üretimden çok daha fazla getirisinin olması, olan sermayenin büyük bölümünün o kalemlere akmasına neden oluyor…
KDV iadesi gibi birçok kamu alacağının ödenmemesi gibi nedenler de, üreticilerin sermaye ihtiyacını bankalardan karşılamalarına zemin hazırlıyor…
Tüm bunlar üretimsizlik ve yüksek faiz sarmalını doğuruyor…
* * *
Oysa 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için pazarlardan da ciddi talep ve karşılıklı işbirliğini geliştirmek için çaba var…
Büyükelçiler, sohbetlerimiz sırasında Türkiye ile ülkesi arasındaki ticaret hacminin yetersiz olduğuna dikkat çekiyor…
Hacmin 5-10 kat artabileceğini düşünenler de var…
Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksei Erkhov, “Hep birlikte çalışırsak 17 milyar dolarlara düşen ticaret hacmini 100 milyar dolarlara çıkarabiliriz” demişti.
Ukrayna Büyükelçisi Andrii Sybıha, “STA ile dış ticaretimizi orta vadede 20 milyar dolara çıkarabiliriz.” demişti.
Japonya Eski Büyükelçisi Hiroshi Oka, Japon şirketlerinin diğer ülkeler için de Türkiye’de üretimi tercih ettiğini belirtmiş, bu durumun ticareti de artıracağını vurgulamıştı…
Sri Lanka Büyükelçisi Pakeer Mohideen Amza, imzalanacak STA ile ticaret hacminin 3 yılda ikiye katlanacağını söyledi…
İran Büyükelçi Mouhammad Ebrahim Taherian Fard, halen 11 milyar dolar seviyesinde olan ticaretin arttırılması yönünde çaba gösterdiklerinin altını çizmişti…
Kazakistan Büyükelçisi Abzai Saparbekuly, “Yeni Sinerji Ortak Ekonomi Programı ekonomik ilişkileri birkaç kat artıracak” demişti…
Belarus Büyükelçisi Andrei Savinykh, “Rakip değiliz, birbirimizin tamamlayıcısıyız. Niteliklerimizi birleştirirsek, rakipsiz bir rüya takıma dönüşebiliriz…”
Macaristan Büyükelçisi Gábor Kiss’in, “Macar firmaları üçüncü ülkelere girmek için Türk ortak arıyor. Bu noktada da birbirimizin tamamlayıcısı olabiliriz.”
Tacikistan Büyükelçisi Mahmadali D. Rajabiyon, “Altından tarıma, enerjiden tekstile kadar birçok alanda Türkiye’nin deneyimleri, ortak işler için fırsatlar barındırıyor”
Ruanda Büyükelçisi Williams Nkurunziza, “Türkiye’nin deneyimleri, Ruanda’nın potansiyeli var. Birlikte büyüyebiliriz.”
* * *
Başta örnekler verdiğim ‘seçilmiş’, ‘seçkin’ üreticilerimizin farklılık yaratmaya devam edip, işlerini geliştirmesi için KOSGEB’in, ‘faiz’ desteği gibi yeni destekler vermek için hazırlık yaptığını duydum.
KOSGEB desteklerinin bu sefer farklı olacağına, farklılık yaratıp pazar kazananların, pazarını geliştirmesine yardımcı olmaya çalışacağına sevindim.