Koru, ortaklık kur, öncülük et
P&G, hem çalışanlarını sürdürülebilirlik çabalarına ortak etmek hem de sürdürülebilirlik hedeflerini duyurmak amacıyla her yıl Dünya Günü’nü içine alan haftayı ‘Dünya Haftası’ olarak kutluyor.
P&G, sürdürülebilirlik yaklaşımını iş yapış biçimlerinin merkezine yerleştirmiş şirketlerden birisi. Şirketin aynı zamanda 50 milyon kişinin hayatını iyileştirmek; UNICEF ile 2020’de saatte bir kişinin hayatını kurtarmak gibi önemli hedefleri de var.
P&G Global Sürdürülebilirlik Marka Direktörü Virginie Helias ile P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu’dan şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu dinledik.
Virginie Helias, bir maraton koşucusu ve sürdürülebilirliği de bir maratona benzetiyor. “Ekonomi ve ekoloji birlikte ilerlemeli” diyen Helias, P&G’nin sürdürülebilirlik vizyonunun ‘3P’ prensibine dayandığını ifade ediyor. ‘Korumak, Ortaklık ve Öncülük Etmek’ anlamına gelen ‘Preserve, Partnership ve Pioneer’ yaklaşımı kapsamında, tasarım ve üretim süreçleri sürdürülebilirlik doğrultusunda hayata geçiriliyor.
Tarımsal atıktan deterjan
Şirket, insanların gündelik hayatını iyileştirmeye odaklanarak, ürün performansını ve yararlarını yenilikçilikle birleştiriyor. Ar-Ge’ye her yıl 2 milyar doların üzerinde kaynak ayrılıyor. 2’si 1 arada şampuanlar, fosfatsız deterjanlardan sonra şimdi de düşük ısıda etkili yıkama sağlayan yeni nesil deterjanlar, malzeme kullanımının minimuma indiği ürünler bu yaklaşımın somut örnekleri olarak ön plana çıkıyor.
DuPont ortaklığında geliştirilen yeni nesil deterjanın temeli selülozik etanole dayanıyor. 7 bin ton tarımsal atıktan elde edilen bu maddenin karbon salımı geleneksel deterjanlardan çok daha düşük. Deterjanın en önemli özelliği ise soğuk suyla yıkamada lekeleri çıkartabiliyor olması.
Her ülkenin kendi kiri var
Tankut Turnaoğlu bu kapsamda ilginç bir noktaya daha dikkat çekiyor ve her ülkenin kendi kiri olduğunu, farklı kir türlerine göre farklı ürünler geliştirdiklerini söylüyor. Turnaoğlu, Türkiye’de en fazla görülen kirlerin toz, ter ve meyve lekeleri olduğunu söylüyor. Motor yağı, pas, saç boyası ise en zor lekeler arasında yer alıyor.
Sürdürülebilir uygulamalar kapsamında kaynakları korumaya, yenilenebilir kaynaklar kullanmaya, inovatif ürün geliştirmeye ve kurumsal vatandaş bilinciyle hareket etmeye özen göstermek, gündelik hayatta ne anlama geliyor bakalım:
• Seneler önce, P&G tarafından yaratılan ‘2’si 1 arada’ şampuanlar, normal şampuanlara oranla yarı yarıya daha az su harcıyor.
• Bebek bezi markası Pampers, dünya genelinde ‘en sürdürülebilir 3. ürün’ olarak değerlendirildi.
• Bebek bezi üretimine hava sağlayan kompresör sisteminin çalışma konfigürasyonu yeniden tasarlanarak yıllık 340 ton CO2 salınımını engellendi. • Çamaşır yıkarken kullanılan suyun üç katı durularken kullanılıyor. Öte yandan suyun ısısı, deterjanın etkisi ile yakından ilgili. P&G ürünü olan Fairy’nin en önemli özelliği, soğuk suda leke çıkartabiliyor olması. P&G bu kapsamda, “Yeni nesil temizlik malzemeleri ile 30 derece altında yıkamak en iyi sonucu verir” diyor.
• Deterjan üretiminde sülfat ve karbonat transfer sisteminin değiştirilmesi ile 600 dönümlük bir ormandaki ağaçların yıllık CO2 emilimi kadar karbon salımı engellendi. • P&G Türkiye, üretim tesislerindeki atıkların yüzde 100’e yakınını geri dönüştürüyor. Ambalajlarının yüzde 70’i geri dönüştürülebilen maddelerden imal ediliyor. Türkiye’de deterjan paketlerinde kullanılan büyük, vakumlu, polietilen ve geri dönüşümlü torbalar yüzde 80 daha az ambalaj malzemesi gerektiriyor.
• P&G Türkiye lojistik ekibi, 2014/15’te nakliye verimliliğini arttırarak karbon salımını önemli ölçüde azalttı ve bu sayede P&G Avrupa Dünya Günü ve Temiz Gezegen ödüllerini alarak Sürdürülebilirlikte Avrupa Lideri olmaya başardı.
• Likit üretim tesisinde proses suyu tank seviyesindeki iyileştirme ile yılda yaklaşık 2 bin 400 ton su tasarrufu sağlandı