Korsanlar artık denizlerde değil bilgisayarlarda
Teknolojik gelişmeler bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da yeni dertler, yeni sorunlara yol açıyor. Bunların en önemlisi olarak karşımıza siber saldırılarla, zarar veren siber korsanlar olarak çıkıyor.
Teknolojik gelişmeler bir yandan yeni imkanlar, kolaylıklar yaratırken, bir yandan da yeni sorunlar, problemler ortaya çıkarıyor. Bunlardan biri de siber saldırılar. Dünyada siber saldırıya uğrayan on ülke arasında ülkemiz de 9. sırada yer alıyor.
Ençok siber saldırı suçu işlenen ülkelerin ilk sırasında yüzde 23 saldırı ile ABD yer alırken onu yüzde 9 saldırı ile Çin, yüzde 6 saldırı ile Almanya izliyor.Türkiye ise yüzde üçer saldırıya uğrayan ülkeler arasında İtalya, Fransa ve Polonya ile birlikte yer alıyor.
Uluslararası uzman kuruluşların belirlemelerine göre, Türkiye’deki bilgisayarların yüzde 45’i siber saldırıya uğruyor, ülkemiz bilgisayarlarının ele geçirilmiş bilgisayar sıralamasında dünyadaki yeri ise 4. sıra. Bu veriler son dönemde artan e-fatura uygulamalarıyla birlikte yaşanan dolandırıcılık olayları açısından büyük önem taşıyor ve şirketleri de bireyleri de risk altına sokuyor.
Siber tehdit konusu kamunun ilgili kurumlarınca da önemle ele alınıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu başkanı Tayfun Acarer son iki yılda mobil internet trafiğinin ülkemizde 26 kat arttığını, buna bağlı olarak temel önceliklerinin siber güvenlik olduğunu belirtiyor. Acarer, “Saniyede 18 , günde 1.5 milyon ve yılda 556 milyon kişi siber saldırı kurbanı oluyor. Son bir yılda akıllı telefonlar ve tabletlerde tespit edilen virüs sayısında yüzde 216 artış görüldü. Siber altyapımızın güvenliği ülke ve toplum güvenliğimize eşdeğer hale geldi. Yarının savaşları siber ortamda olacak ve bunun bedeli çok daha yüksek olacak” değerlendirmesiyle sorunun öneminin altını çiziyor.
Sorunun dünyadaki boyutunu irdeleyen Uluslararası araştırmalar yapan Kaspersky Lab’ın verilerine göre, 2013 yılından günümüze bir grup korsan 30 ülkede 100’den fazla siber saldırı ile bankaların sistemlerine sızarak 1 milyar dolardan fazla para çaldılar. Siber korsanların bir siber saldırısı da yılbaşında Sony’e yapıldı. Bu saldırı sonucunda Sony serverlarını üç gün boyunca kullanamadı.
Bütün bu veriler, hayatımızı kolaylaştıran teknolojik gelişmelerin hızına karşılık siber korsanlarla mücadelede yeterli önlemlerin aynı hızla alınamadığını gösteriyor. Bilgi Güvenliği Akademisinden Huzeyfa Ünal, siber savunma konusunda bilgi verirken, “ Sektörde yerli firma sayısı çok. Ancak, siber savunma ürünlerinin yüzde 97’si yurt dışından geliyor. Bu ürünleri en fazla İsrail, ABD, Avrupa ve Çinden alıyoruz. Son üç yılda yabancı firmaların Türkiye’de firma satın alarak, ortaklıklara girerek pazarımıza girdiklerini görüyoruz” açıklamasını yapıyor. Ünal, geleceğin istihbaratının siber dünya üzerinden olacağının altını çizerek, bu konuda hizmet veren yerli firmaların öneminin giderek artığını belirtiyor.
Eskinin korsanlarını bizler filimlerde kör gözü meşinle kapatılmış denizciler olarak bilirdik. Şimdinin korsanları ise görüntüsü olmayan bilgisayarlarda gezinen siber korsanlar olarak karşımıza çıkıyor. Dünyanın başına dert olan siber korsanların bizim başımıza da dert olduğunu arkadaşımız Burakhan Varol’un haberinden öğreniyoruz.