Körlemesine bir yazı!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye'de bugün, yani 7 Haziran'da neler olacağını, aslında dün geceden itibaren neler yaşanmakta olduğunu, programa göre dün akşam saatlerinde Türkiye'ye dönen Başbakan Erdoğan'ın tutumu belirleyecek. Bu yazı için bilgisayarın başına geçtiğim saatlerde Başbakan'ın yurda dönmesine daha saatler vardı. O yüzden ne dün akşam olanlardan haberdarım, tabii ki ne de bugüne ilişkin sağlıklı bir öngörüde bulunabilirim. İşte o yüzden diyorum ya, bu yazı "körlemesine bir yazı" diye.

Körlemesine; çünkü Başbakan'ın yurda döndükten sonra neler söyleyeceğini, eylemler hakkında nasıl bir tutum takınacağını bilemiyoruz. Bu konuda tahmin yürütmek de doğrusu pek kolay değil.

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Demokrasi sandıktan ibaret değildir" şeklindeki açıklaması karşısında ta Afrika'dan bir anlamda tam zıt bir görüş dile getirerek "Demokrasi sandıktır" demişti. Yani, Erdoğan Türkiye'de son günlerde Cumhurbaşkanı tarafından sergilenmekte olan ılımlı çıkışlara karşıymış gibi bir tutum ortaya koydu.

Ama öbür tarafta da Başbakan Vekili Bülent Arınç'ın açıklamaları var. Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilen Arınç'ın daha sonraki basın toplantısında söyledikleri, hatta polisin tutumunu açıkça eleştirmesiÖ Arınç bu değerlendirmeleri Başbakan Erdoğan'ın onayı olmaksızın yapmış olabilir mi?

Bir yanda Başbakan'ın bilinen kişiliği var; ödün vermeyen, özür dilemeye yanaşmayan, ben ne dersem o olur, diyen. Bunlar dikkate alınınca, Erdoğan'ın duruşunu milim değiştirmeyeceği söylenebilir.

Ama öbür yanda herkesi şaşkına çeviren kararlı ve "tuhaf" gençlerin ortaya koyduğu bir eylem var. Provokatörlerin çabasına rağmen barışçı bir şekilde gelişen bir eylem. Kimi çevrelerin "dinsiz, imansız, ayyaş" diye baktığı gençlerin Kandil'de simit dağıtması, alkol almaması gerçeği var ortada. Ve Taksim'de topluca dua edilmesi...

Bir ay önce birisi çıkıp Taksim'de böyle bir topluluğun bir araya geleceğini söylese kaç kişi inanırdı?

Diğer tarafta polisin inanılmaz tutumu. İstanbul polisi Taksim'de ilk gün çadır yakmakla bir şey elde edemeyeceğini gördü. Ama ya Ankara'da, İzmir'de olanlar? Gençler bir bölgede trafiği aksatsa, etrafa zarar verse, polisin bir şekilde müdahale hakkı var; bu şekilde değilse de müdahale hakkı var. Ama Ankara'da önceki akşam Kuğulu Park'ta etrafa hiçbir zarar vermeksizin şarkı söyleyen, eğlenen ve Kandil simidi dağıtan eylemcilerin üstüne gaz bombası atmanın mantığı ne? İzmir'de tek başına yürüyen genç kızı saçından çekme hakkını polise kim veriyor ya da eli sopalı sivil polisler vatandaşı hangi hakla dövebiliyor?

Ekonomiyi etkilemeye başladı

Eylemlerle ilgili iki temel görsel var. Biri eğlenen, halay çeken eylemciler, diğeriyse polisin müdahalesi. Tüm dünyada bu görüntülerden ikincisi daha çok ilgi çeker. Dolayısıyla Türkiye'den giden görüntüleri izleyen yabancılar, "Aman Türkler ne güzel eğleniyor" demez, Türk polisinin müdahalesine odaklanır ve Türkiye'den uzak durmaya bakar, bakıyor da nitekim.

Dün bir okurumuz aradı Laleli'den. Eylemlerle birlikte bölgede işlerin neredeyse yarı yarıya azaldığını belirtti. Okurumuz, iş yaptıkları yabancıların, durumu görüp Türkiye'ye gelmekten kaçındıklarına vurgu yaptı.

Eğer eylemler bir şekilde sona ermezse, bunu sağlayacak adımlar atılmazsa, üretim ve ihracat üzerindeki olumsuzlukları daha fazla yaşamaya başlamamız kaçınılmaz.

Sorun yalnızca üretim ve ihracat da olmayacak tabii ki. Özellikle turizmde büyük sıkıntı yaşarız. Bir yabancı nereden bilsin Antalya'nın güzelim sahilinde, gideceği tesiste herhangi bir sorunun söz konusu olmayacağını.

Özel sektörün dış borç yükü ise en büyük sorunlardan biri olarak karşımızda. Bu konuya daha sonra detaylı olarak değineceğimizi belirtelim. Ama şu kadarını söyleyelim, döviz kurlarında ortaya çıkabilecek hızlı bir artış, Türkiye'de tüm dengeleri değiştirir. En büyük tehlike buradadır.

Borsanın inip çıkmasının ise öyle fazla bir önemi yoktur makro ekonomi açısından. Borsada asıl sıkıntı, eğer yabancıların kaygısı artarsa ortaya çıkacak demektir. Yabancı yatırımcı, hisse senedini sattığında yurtdışına cebine koyduğu TL ile çıkmayacağına ve döviz almak isteyeceğine göre...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar