Körle kör olmayın
Kör nasıl bakar ki...
Bir söz vardır. "Kör Allaha nasıl bakarsa, Allah da köre öyle bakar" Ama her sözün her zaman doğru olması gerekmiyor. Bu sözün de her zaman doğru olduğunu sanmıyorum. Tanrının köre, körün ona baktığı gibi bakacağına inanmıyorum. Bu davranış biçimi tanrıya yakışmaz. Ve bu anlayış, insanlar için de böyle olmamalı görüşündeyim. Duruşumuzu, davranışımızı karşı tarafın bakışına ve davranışına göre düzenlememeliyiz, Herkesin iş ve özel yaşamında belli, sağlam bir duruşu olmalıdır. Karşı tarafın yanlış bir hareketine kızıp "Demek öyle ha" deyip, duruşu bakışı değiştirmek güçlü kişiliklerin yapacağı şey değildir. İş yaşamındaki sağlam duruşa "Profesyonel duruş" diyeceğim.
Profesyonel duruş
Profesyonel, para karşılığı iş yapan kişi demektir. Ayrıca profesyonellik, bir işi mükemmel yapmak anlamına da gelir. Profesyonel kişi işini mükemmel yapmak zorundadır ki, hep işi olsun. Ve bu mükemmel duruşu hiç bozmamalıdır. Çünkü her ne kadar profesyonel kişi emeğini kiraya veren, başkasına iş yapan kişidir desek de, aslında profesyonel kişi kendi için çalışır.Yaptığı işe saygısı, kendisine saygısıdır. Profesyonel kişi, tek başına bir kurumdur.
Diyelim ki, profesyonelsiniz ve bir kurumda çalışıyorsunuz. Her şey çok güzel. Çalışıyor, emeğinizin hakkını alıyorsunuz. Yöneticileriniz ile ilişkileriniz iyi. Ancak ters bir durum oldu. Örneğin, son maaş zammında gereken zammı almadınız. Sakın "Demek öyle haaa" deyip kılıcınızı çekmeyiniz. Performansınızı düşürmeyiniz, küsmeyiniz. "Kör Allah'a nasıl bakarsa, Allah da köre öyle bakar" demeyiniz. Profesyonel duruşunuzu bozmayınız.
Belki maaş zammınızın böyle düşük olması performans notunuzun düşük olması yüzündendir. Diyelim ki, sizin performansınız iyi, ama yöneticiniz bir hata yaptı; sizi yanlışlıkla yanlış değerlendirdi. Ve performans notunuzu düşük verdi. Bu bir hata. İnsanlar hata yapabilir. Ama siz profesyonelsiniz, hata yapmayınız. Size yakışmaz. Sakın tavır almayınız, performansınızı düşürmeyiniz. "Ne kaa (kadar) para, o kaa küfte (köfte)" demeyin. Eğer performansınızı düşürürseniz profesyonel bir hata yaparsınız. Siz bir profesyonelsiniz; performansınız takdir edilsin diye çalışmıyorsunuz. Siz kendiniz için çalışıyorsunuz. Siz kendi yaptığınız işi beğeniyorsanız, beğenmeye devam edin. Eğer performansınızı bozarsanız, kendiniz de beğenmezsiniz. Dünyanın en kötü şeyi de, insanın kendi yaptığını, kendini beğenmemesidir. Kendinize verdiğiniz performans notunuzu düşürmeyiniz. Dış şartlar sizi etkilemesin. Dış şartlara aldırmayın, siz işinizi sevmeye devam edin. Sevgi, yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. Profesyonelliğinize, işinize olan aşkınız, performansınızı üst seviyede tutacaktır.
"Sizin performansınız iyi, yöneticiniz bir hata yaptı; sizi yanlışlıkla yanlış değerlendirdi" demiştik. Şimdi diyelim ki, performansınız iyi. Ve yöneticiniz size yanlışlıkla değil de, bilerek yanlış not verdi. Sizi takdir edemiyor. Sizin değerinizi bilemiyor. Hatta sizi kıskanmaya başladı. Çünkü sizi kendi yerine aday görüyor ve bu onu ürkütüyor. Bu nedenle, bile bile, performans notunuzu düşürdü. Eğer siz de "Demek öyle haa" deyip performansınızı düşürürseniz, namerdin ekmeğine yağ sürmüş olursunuz. "Papaza kızıp, oruç bozmayınız" Yöneticinizi haklı çıkarmayınız.
Eğer iyi bir profesyonelseniz, her zaman profesyonel çizginizi, profesyonel davranışınızı korumanız gerekir. Örneğin, bir müşteriniz, çalıştığınız şirketin politikalarına kızarak size seviyesizce, saygısızca davrandı ve size haykırarak "Anamızı ağlattınız" dedi. Sakın ona "Size harcırah da veririz. Saygıdeğer validenizi de alıp, lütfen buradan başka bir yere gidiniz" falan demeyiniz. Unutmayınız, karşınızdaki profesyonel olmayabilir, ama siz bir profesyonelsiniz. Söylediğiniz sözler, size, sizin profesyonelliğinize yakışacak seviyede olmalıdır. Ne demişler "Çocukla, çocuk olunmaz".
"Tamam anladık, profesyonelliğimizi bozmayacağız. Ama bizim değerimizi bilmedikleri bir yerde, onlar ne yaparlarsa yapsınlar, profesyoneliz diye, profesyonel bir enayi olarak, bıkmadan, usanmadan çalışacak mıyız?" diyenler olabilir. Evet, o şirkette çalıştığınız sürece profesyonel çizginizi bozmadan çalışmalısınız, size bu yakışır. Hiç düzelme imkanı yoksa da, profesyonelliğinize yakışır biçimde, profesyonelce ayrılmalısınız. Siz gittikten sonra da, sizi sevmeyenler bile, "Ne profesyoneldi ama!" diye hatırlasınlar.
Sonuç
Profesyonel duruş, yalnız iş yaşamında geçerli olan bir davranış biçimi değildir. Olgun kişilikler, güçlü yürekler özel yaşamda da, her tür ilişkide de "Kör Allaha nasıl bakarsa, Allah da köre öyle bakar" davranışını benimsemezler. Karşı tarafın körlüklerine aldırmazlar. Siz siz olun, hep iyi bakın. Körle, kör olmayın. Hele hele, yüreğiniz hiç körelmesin.