Korku ve sıkıntı arasında salınmak

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr




Paul Krugman geçen sonbaharda yazdığı bir yazıda Euro krizinin korkutucu ve sıkıcı olduğunu yazdı. Bu doğru bir görüş. Zaten gelişen olaylar da bunu  önemli ölçüde doğruluyor.  Arada bir  korku dozunu düşürecek girişimler yapılıyor. Yunanistan-Euro ikilisinin  meseleleri sıkıcı bir hale geliyor. Korku geri geldiğinde de işin heyecan dozu yükseliyor. Avrupa korku ile sıkıcılık arasında salınıp duruyor anlayacağınız
Dikkat ettiyseniz Yunanistan'ın içinde debelendiği sorunlar yumağı doğrudan Euro'nun   geleceği ile ilişkilendiriliyor. Bu ikili  bıktırıcı bir tekrarla gündemdeki yerini koruyor. Olası bir krize ilişkin aynı senaryo tekrar tekrar önümüze konuluyor. Yüreklerin ağza gelmesiyle sıkıntının girdabında boğulma arasında biz de sürekli salınıyoruz.  
                                                     *                  *                    *
Şöyle bir olay akış özeti verilebilir.  Küresel krizle birlikte Yunanistan'ın gırtlağına kadar borca ve soruna batmış olduğu ortaya çıktı. Kendisi de sorunlu olan Avrupa Birliği ilk hamlede derde deva olamadı. Ortaklar, özellikle de baş aktör, ülkenin alışık olduğu biçimde,  açıktan yardım sağlamaya pek istekli olmadı. Yıllar boyu bu tür fon akışıyla hareket etmeye alışık olan Yunanistan en sorunlu zamanında neredeyse terk edilecek hale geldi. Sorunlar daha da ağırlaştı. Bu koşullarda ülkenin, tek başına, işin üstesinden gelmesi olanaksızdı. Olmadı da zaten. Çaresizlik görüntüsü ortalığı kapladı. Bu izlenim doğunca faizler fırladı. Finansal varlık fiyatları çöktü. Zaten duraklayan ekonomide dibe gidiş hızlandı. Ağır doz gelir ve refah kayıpları çıktı ortaya. Borçların ödenmesi iyice olanaksız hale geldi  
Yunanistan tek başına bir ülke değil. Hiç de gevşek olmayan bir ekonomik ve parasal birlik dokusu çerçevesinde  öteki Avrupa ülkeleri ile bağlantılı. Bu koşullarda ülkede başlayan ve kontrolden çıkan sorun kümesinin ortaklara, dolayısıyla Birliğe  bulaşması olasılığı çok yüksekti. Sorunun bulaşacağı beklentisi yayılmaya başladı. Korku herkesi esir aldı.  
Korku sinirleri gererken dirençleri düşürdü, ortakları yumuşattı. Yunan sorununa gönülsüz de olsa müdahale edildi. Yardım süreci başlatıldı.  Borçlar traş edildi. Kalanın vadesi uzatıldı. Doğrudan yardım devreye sokuldu.  Fon katkısı yapıldı. Desteğin süreceği, Yunanistan'ın arakasında durulacağı  yönünde beyanlar oldu. Ortalık yatıştırıldı. Korku dozu düşürüldü.
Korku azalınca Yunanistan macerasının cazibesi de azaldı. Gündemi sürekli işgal eden Yunan meselesi sıkıcı olmaya başladı.  
                                                       *                     *                    *
Sorun burada bitse mesele kalmayacaktı. Bitmedi. Bu tür uluslar arası kurtarma operasyonlarına hakim olan katı iktisat mantığı Birliğin Yunanistan'da başlattığı kurtarma operasyonuna da  hakim oldu.  Egemen düşünce bu tür müdahalelerde ülkenin kullanımına sunulan fonların geri ödenebilmesi için kurtarılan ülkede sert bir kemer sıkma operasyonunun  uygulanmasını zorunlu görüyor. Bu mantık Yunanistan'a da aynen uygulandı.  Yardım koşula bağlandı. Verilen destek, sunulan katkı, sağlanan yardım karşılığı Yunanistan'a sert bir kemer sıkma politikası dayatıldı.
Sanırım işin yeniden sarpa sarması da bu noktada oldu. İki noktada  sorun çıktı. Zaten depresyon içinde olan ülkede kemer sıkmanın ne işe yarayacağı meselesi sorunlardan birisiydi.  Yunan halkı bunun bir işe yarayacağına ikna olmadı. Zaten işsizliği tavana vurmuş, gelir ve refah kaybı göğe tırmanmış  bir topluma kemer sıkma dayatmanın olası siyasi sonuçları da ikinci sorunu oluşturdu. Yunan halkı bu dayatmayı siyasi dirençle karşıladı.

Bu iki sorundan kaynaklanan belirsizlik dayatılan programın etkin biçimde uygulanmasına imkan vermedi. Yunanistan  yeniden yalnızlığa ve çaresizlik görüntüsüne sürükledi. Yunanistan'ın batması,  euronun çöküşü senaryoları yine eski hararetiyle konuşulur oldu. Korku tekrar geri geldi.   
Yunanistan'da yapılan ikinci seçim birincinin yapamadığını yapma, korkuyu tekrar kırma misyonu taşıyordu. Misyonun şimdilik yerine getirildiğini söyleyebiliriz.  Siyasi direnç törpülendi. Örtük biçimde de olsa kemer sıkma dayatmasına boyun eğildi. Uluslararası desteğin sürmesi  sağlandı.
Kısacası, ikinci seçim korku dozunu  bir kez daha düşürdü.  Ama kemer sıkmanın getireceği gerilimler, yaratacağı sorunlar oldukları yerde duruyor.  Yeni bir kırılma  olana kadar Yunanistan-Euro ikilisinde tekrar sıkıcılık yönüne doğru salınacağız galiba.   
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018