Körfez devlet fonları yenilikçi teknolojilere merak sardı

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Son dönemlerde ABD ve İngiltere'nin finans ve konut sektörlerine yaptıkları yatırımlar yüzünden zarar eden Körfez devlet fonları, son dönemde yenilikçi teknolojilere merak sardı. Otomotiv ve enerji başta olmak üzere, geleneksel sanayi sektörleri de fonların ilgilendiği diğer alanlar.

Özellikle ünlü Alman markaları Körfez fonlarına son derece cazip geliyor.

Katar Yatırım Otoritesi'nin birleşme aşamasındaki Volkswagen ve Porsche'a 7 milyor Euro'luk yatırım teklifi bu ilginin en önemli göstergelerinden birisi. Bu yatırımın sonucunda, yeni oluşacak yapının toplam sermayesinin yüzde 17 ila 20'si Katarlı doğalgaz zenginine ait olacak. Bu arada Katar Yatırım Otoritesi'nin toplamda 60 milyar dolarlık bir malvarlığını kontrol ettiğini de belirtmekte fayda var.

Abu Dabi Kraliyet Ailesi'ne bağlı Aabar Yatırım Fonu da, geçtiğimiz bahar döneminde Mercedes'in üreticisi Alman Daimler'in yüzde 9.1'i satın almıştı. Yatırım şirketi bunun için 2.67 milyar dolar ödedi. Böylece yüzde 84'ü borsaya açık olan Daimler'de yüzde 6.9 hissesi bulunan Kuveyt Emirliği ile birlikte Araplar, en büyük iki hissedar konumuna yükselmiş oldu.

Petrol sonrası dönem için hazırlık

Körfez ülkeleri tüm dünya ekonomileri gibi finans krizinden etkilendiler. Körfez devlet fonları da krizden nasibini aldı. 2008 sonunda 3.2 trilyon dolara ulaşan Körfez fonları, 2009'ın ilk çeyreğinde 2007 yılının sonuna oranla 800 milyar dolar eridi. Fakat yine de Körfez fonlarının bu sürece iyi dayandıklarını söyleyebiliriz. Bunun başlıca nedeni tabii kriz sürecinde artmaya devam eden petrol fiyatları oldu. Yatırım bankası EFG-Hermes tarafından yapılan tahminlere göre, petrol zengini ülkelerin ekonomileri 2009 yılında beklenenin üzerinde bir iyileşme gösterecek.

Gerek bu olumlu tablo, gerekse faiz oranlarının düşük bir seyir izlemesi, Körfez devlet fonlarını da doğal olarak yeni yatırım alanları aramaya yönlendiriyor. Bu yeni yatırım alanlarını ise aslında geleneksel sektörler oluşturuyor. Bu sektörlerin başında krizden çok fazla etkilenmeyen ilaç, telekomünikasyon ve tarımsal gıda sektörü geliyor. Coğrafi açıdan ise Körfez fonlarının merak sardığı yeni bölge Afrika. Fonların başlıca hedefi, petrol sonrası döneme, yani geleceğe hazırlanmak.

Frankfurt Finans Okulu Profesörü Christopher Schalast, körfez fonlarının yenilikçi teknolojilere, enerji ve otomotiv sektörüne ilgi gösterdiğini ifade ediyor.

Sadece sermaye getirmeyecekler sanayi projelerine de dahil olacaklar

Schalast, Körfez fonlarının artık sadece sermaye getirmekle ilgilenmediklerini, aynı zamanda sanayi projelerine dahil olmak istediklerini söylüyor. Abu Dabi ve Daimler de zaten elektrikli otomobil üretiminde beraber çalışmak istediklerini açıkladılar.

Bu gelişme Körfez devlet fonlarının bu kez daha dikkatli davranmakta ve kontrolün tamamını batıya bırakmamakta kararlı olduğunun bir işareti olarak değerlendirilebilir. Körfez fonları, kriz sonrasında finans sektöründeki yatırımlarında da  aynı dikkati gösteriyorlar. Tüm işlemleri batılı bankalara bırakmak yerine, kendi ekiplerini kurmuş durumdalar.

Bu arada, Almanya başta olmak üzere batılı ülkeler de Körfez devlet fonlarına eskisi kadar şüpheci yaklaşmıyorlar.

Bu tavır değişikliğinin temelinde, ekonomik kriz olduğunu söylemeye herhalde gerek yok!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar