Kördüğüm!..
Son üç ay içinde küresel düzeyde yaşanan gelişmeler kırılganlığın çok yüksek düzeylerde olduğu gerçeğini açığa çıkardı. Herhangi bir sebeple risk alma isteğinin azalması finansal piyasaları sararken ekonomi cephesindeki durgunlaşma eğilimini derinleştiriyor. Olumsuz seçenekler arasından daha az olumsuzunu seçmek giderek zorlaşıyor. Koşullar böyle olunca etkili ve yetkili kesimlerin söylediklerinden çok dile getiremedikleri konular daha önemli hale geliyor, bu süreçte şeffaflık azalır iken belirsizlik büyüyor.
Diğer taraftan risk alma isteğinin spekülatif bir şekilde yükselmesi de sorunları ağırlaştırarak yukarıda ifade etmeye çalıştığımız duruma ortam hazırlıyor.
Federal Reserve Açık Piyasa İşlem Komitesi yetkililerinin söylem ve kararlarını bu çerçevede irdelemek gerekiyor, belli ki onların da hareket yeteneği daralmış ve hem siyasileri hem de finansal piyasaları eşanlı olarak rahatlatabilecekleri koşullar geride kalmış, tarih olmuş…
İçinde bulunduğumuz koşulları daha iyi anlayabilmek için bir yana dile getirilen hedefleri diğer yana istenmeyen ve kaçınılmaya çalışılan fakat beklentileri olumsuz etkilememek adına hiç dile gelmeyen yan tesirleri koyalım; alınan kararlarda hangilerinin daha belirleyici olduğunu anlamaya çalışalım. Para otoritesi ekonominin durgunlaşması veya daralmasını, işsizliğin artmasını, borç alacak zincirinin kırılarak fiyat istikrarını bozmasını istemez.
Diğer yandan ekonominin balonlaşarak kırılgan hale gelmesini istemez. Bu ikisinden birine katlanmak zorunda kalır ise belirsizlik artar, günü kurtarmak adına kısa vadeye odaklanarak sorunların büyümesine yol vermek zorunda kalınır. Nihai aşamada ise istenmeyen gelişmelerin tümü ile tanışmak zorunda kalınır ve ortalık karışır, bu süreç yaklaştığında alınan kararları savunmak zorlaşır ve itibar kaybı hızlanır. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olmaya başlar.
Federal Reserve yetkilileri bugün daha iyi anlıyor; son parasal genişlemeyi hiç yapmasalar veya daha küçük ölçekli tutsalar daha iyi olacakmış! Ama artık çok geç…
ABD ekonomisi ılımlı bir toparlanma yaşamış olabilir, fakat eşanlı olarak yeniden ve tehlikeli bir şekilde balonlaşmaya başladı. Asıl önemlisi söz konusu ülke kökenli finansal kurumlar gelişmekte olan ekonomilerde büyük riskler alarak onları da balonlaştırdı.
Artık parasal genişlemeye devam etse de olmuyor, bunu durdursa da… Ara bir formül ile zamana yayarak durdurma ve bu sayede gelişmelerin kontrolden çıkmasını önleme çabası da şimdilik başarılı olamadı. Faizlerin 2016'ya kadar düşük kalacağı söylemi ve parasal genişlemeyi azaltmanın şimdilik ötelenmesi durumu terse çeviremedi…
Belli ki sürdürülebilir olmayan eğilimler ve sorunların yaratıcısı durumunda olanlar, kendi ürettikleri musibetlerin kölesi olmak durumunda kalmış. Spekülatif risk algısına dayalı kısa vadeli bakış açısı finansal piyasalar ile ekonomi arasındaki olması gereken ilişkileri yok etmiş. Günü kurtarma şampiyonlarının hareket yeteneği daralır iken istikrarsızlık korkusu hem kapıyı çalmaya, hem de kısır işbirliğinin ortaklarını birbirine düşürmeye başlamış. Ne dersiniz kendi katkıları ile oluşan sorunların kölesi olanlar bu durumu düzeltebilir, altından kalkabilir mi?..