Kordsa, iki yeni iş kolu yarattı, yüzde 25 agresif büyüme hedefliyor

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER [email protected]

Son günlerde gerçekten güzel şirketlerle bir araya geliyorum ve bunları sırayla yazacağım bu birkaç hafta içinde… İşte bunlardan ilki Kordsa... Aslında teknolojik gelişim ve globalleşme stratejileri örnek olabilecek nitelikte. Kordsa'nın başında nisan ayından beri yeni CEO Ali Çalışkan var. Evet CEO olarak yeni belki ama yıllardır Kordsa'da çalışan globalleşme sürecinde adım adım bulunmuş bir yönetici.

Mühendis kökenli ama son görevleri daha çok operasyonel olmuş. Hemen buradan başladık, çünkü merkezi yönetim yapısından, hibrit merkezi-bölge yönetim yapısına geçtiklerini söyledi. Değişime direnmeden dönüşebilmek önemli…

Ali Çalışkan şöyle diyor: "Her modelin baktığınızda kendi içinde artıları eksileri var. Merkezi yapıya döndüğünüz zaman bölgedeki kararların ve dinamizmin hızlandırılabilmesi ve pazar dinamiklerine cevap vermede zafiyetler oluşabiliyor. Merkezi yapıdan kısmı merkezi dediğimiz ama bölgesel ağırlıklı yapıya geçişimizin en büyük nedeni bu aslında… Bu ne yaptı o bölgedeki yönetime… Biraz daha özgürlük tanıdı ve kendi içinde bulunduğu dinamikleri yönetebilmesine imkan sağladı. Şirketin, kar ve zarar dahil kendi sorumluluğunu taşıyacağı bir yapıya dönmesi, hızlı büyümesini ve bölgedeki fırsatları yakalamasını daha etkin şekilde gerçekleştirmek için ortam yarattı."

İki yeni sektör doğdu

CEO Ali Çalışkan, "Kordsa kendine yaşamı güçlendiren şirket olarak bakıyor" diyor. Bu bakış aslında yenlikleri doğuruyor: "Bizim şu anda 3 ana sektörümüz var ve bu tanım aslında lastik üretimiyle başlamıştı, şimdi hem kompozit teknolojilerinde, hem de inşaat teknolojileri konusunda yaptığı geliştirmelerle birlikte, bu iki iş kolunda da yaşamı güçlendiriyor. 42 yıllık bir geçmişi olan Kordsa, gerçekten kendi sektörü içerisinde çok güçlü bir know-how birikimine sahip. Kordsa olarak bir sentetik elyafın nasıl üretilmesi gerektiğini dokunmasından en önemli noktası kaplamasına çok iyi biliyoruz. Kord bezi bugün standart bir ürün değil. Çünkü her müşterinin talebi farklı ve biz her müşterinin isteğine göre üretim yapmak zorundayız.

Ama bunu yaparken de müşterinin teknolojileriyle birlikte kendi teknolojilerimizi geliştirmeyi de çok etkin şekilde başardık. Dolayısıyla kaplama teknolojilerinde geldiğimiz bu nokta, sahip olduğumuz teknolojik yetkinlik, diğer yeni iş kollarını yaratmamızda en büyük etken oldu. Bunlar kompozit teknolojileri ki işin içinde yine dokuma ve kaplama teknolojileri var. Artı inşaatı güçlendirme tarafında ortaya koyduğumuz, geliştirdiğimiz elyafın da temelinde bu teknolojiler var."

Yeni dünyanın tedarikçisi

Öncelikle kompozitten başlayalım, Ali Çalışkan şöyle anlatıyor: "Geleceğin ürünü olarak gösterilen bu alan havacılıktan otomotive, denizcilikten spor ürünlerine her yerde var. Kompozit denilince çelikle kıyaslandığında 10 kat hafif, buna karşılı 3 kat mukavemeti yüksek bir üründen bahsediyoruz. Kompozitle böylece çok büyük bir dünyanın içine girmiş oluyoruz. Gelişen yeni dünyanın tedarikçisi haline geliyoruz. Kompozit bizim lastik kaplamada kullandığımız reçine ürününden geliyor. Bu ürünün sürecinde elyaflar, dokuma, reçineler ve kaplamalar ondan sonra da parça üretimi geliyor. Oradan da hangi sektördeyse oraya gidiyor. Zaten yetkin olduğumuz bu alanlardan biz kompozite ulaşmış olduk. Şimdilik otomotiv ve uçak sanayi gibi sektörlerde özel alanlarda kullanılan kompozitin ilerde pek çok alanda standart ürün haline geleceğini düşünüyoruz. Biz şu anda 5 yıllık planlarımızı sunma aşamasındayız. Bu sürece genel anlamda baktığımızda bizim amacımız organik yapımızla birlikte, yeni ürünleri de dahil ettiğimiz yapılanma içinde 5 yılda yüzde 20-25 büyümeyi gerçekleştirmek istiyoruz."

İnorganik büyüme olabilir

Hedefleri agresif bulduğumu söyleyince, Ali Çalışkan bunu doğruluyor. "Yeni ürünler olmasa olmazdı" diyor. Çünkü lastikteki büyüme ‘rutin' kabul edilebilir aslında. Burada şunlara dikkat çekiyor Çalışkan: "5 yıllık plan içinde kompozit sektöründeki amacımız cironun yüzde 20 seviyesine ulaşmak. Bu çok ciddi bir hedef… İnşaat sektöründeki büyümemiz biraz daha düşük seviyelerde olacaktır. Çünkü buradaki üretimlerimiz sektörün tümünü kapsayacak teknolojik ürünler değil. Pazardaki taşıyıcı elamanlar dışında kalan altyapı elemanlarında, tünel, yol gibi güçlendirici olarak kullanılan bir sentetik elyaf geliştirdik.

Bu ürünler bugün neyin alternatifi oluyor derseniz, örme şekline benzer hasır çeliklerin, tellerin yerine kullanılıyor. Bu ürün, bu iki malzemenin yerini almaya çalışıyor. O nedenle büyüme trendi çok hızlı olmayabilir. Fakat yine de biz 5 yıllık plan içine baktığımızda 20 milyon dolar gibi bir ciroya ulaşma hedefiyle stratejilerimizi geliştiriyoruz. Burada global iş birlikleriyle daha da yukarı çıkabiliriz. Tüm bu alanlarda büyüme oranlarımız organik büyümeye göre planlanıyor. Ancak yaratabileceğimiz fırsatlar doğrultusunda, inorganik büyüme yani satın almalarla olabilecek büyümeler de bir opsiyon olarak önümüzde duruyor."

Lastikte hedef, Uzakdoğu markaları

Yenileri dışında ana alanlarla ilgili Ali Çalışkan şunları anlatıyor: "Ana sektörümüz lastik ve kord bezinde büyüme trendlerine bakarsak yıllık bazda yüzde 2-3'ler seviyesinde. Bizim 5 yıllık planımız çok agresif bir plan. Bunda neye inanıyoruz. Sizin de bahsettiğiniz gibi Kordsa'nın teknoloji birikimleri ve know-how'uyla lastik pazarına da sunacağımız yeni ürünlerle birlikte biz bu büyümeyi gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz. Bunu gerçekleştirme adına biz lastik sektöründe segmentasyon bazlı bir strateji takip ediyoruz.

Global markaların oluşturduğu müşteri grubumuz var. Bunlar büyük global lastikçilerden oluşuyor ve satışımızın da yüzde 60'nı kapsıyor. Buradaki büyümenin yüzde 2-3 olacağını düşünüyoruz. İkinci grup daha çok Asya kaynaklı müşterilerimiz. Lastik grubundaki esas büyümeyi burada gerçekleştireceğiz. Bu ikinci gruptaki üreticiler birinci gruptaki markaları zorluyor. Bunlar Kore, Çin, Hindistan'dan gelen üreticiler. Bu müşteri portföyündeki büyüme hedefimiz yüzde 10'ların üzerinde."

Üreteni üreten makineler yapıyor

Kordsa CEO'su Ali Çalışkan benim Türkiye ve şirketlerin rekabeti için çok önemsediğim bir konudan bahsediyor: "Sizin geçtiğimiz günlerde bir röportajınızda vardı. ‘Üreteni üreten makineleri üretmek'. İşte Kordsa artık bu seviyede bir şirket. Kordsa'nın güçlü kasları içinde kendi makine teknolojisini geliştirme kabiliyeti var. Bugün biz iplik üretim makinelerimizi kendimiz tasarlayıp üretebilecek kapasiteye ulaşmış durumdayız. Önemli olan burada know-how'u yaratabilmek yoksa makine fabrikası kurmak değil. Teknolojiyi yarattıktan sonra ürettirmek kolay… Bizim bunları yaptığımız örneklerimiz var artık. En son İzmit'te kurduğumuz kapasite artış projemizdeki iplik üretim, ‘spinning' makinemiz tamamen kendi projelendirdiğimiz bir makine… Aynı şekilde kord bezi pazarı aslında tutucu bir pazar. Kaplama ya da terbiye makinesi çıktığı günden beri değişmeyen bir teknoloji ve biz bugün Kordsa olarak yeni bir tanımla 40 metre yüksekliğinde 1000 metre parkuru olan bir makineyi aynı işleri yapacak şekilde 8 metre yükseklikte ve farklı teknolojiler kullanarak kord bezi üreten makineyi üreterek, şu an tesislerimize kurduk. Geçmişte bir makine için 15 milyon dolarlık yatırım yapmak gerekirken bu yeni makine ile 5 milyon dolarlık yatırım yeterli oluyor. Makine üreten makineleri üretir hale geldik kısaca…"

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar