Kör havuza siz de düşmeyin
İMKB'deki düşüşü 'kör havuz' uygulamasına bağlayanları gördükçe, 'Biz ne zaman bu sığ yorumlardan kurtuluruz' diye düşünüyorum. Dünyanın genelindeki satışlar da, 'kör havuz' gibi uygulamalar yüzünden mi yaşanıyor?
Gazete köşenizde, her gün karman çorman grafikleri gösterip, 'Dow'un grafiği bu, İMKB böyle olur' derseniz, olan bitenden bihaber olduğunuz ortaya çıkar. Haftalık olarak konuşursak; Dow Endeksi, geçen haftaya kadar, sekiz haftalık yükseliş içerisindeydi. Geçen haftayı düşüşle kapattı. Dokuz hafta üst üste yükseliş, en son 1995 senesinde yaşanmış. Bu durumda bir hafta daha yükselme olasılığı çok düşüktü. Dow grafiklerine bakarak İMKB için çıkarımlar yapmaya çalış, sonra bunu kaçır. Bunu ıskaladığın gibi; Dow Endeksi ile müthiş bir korelasyona sahip olduğuna inandığın İMKB Endeksi'ndeki düşüşü, 'kör havuz' sistemine bağla.(Bu arada Dow Jones-İMKB 100 korelasyonu yüzde 37)
Piyasanın dönemleri, kilometre taşları vardır. Bu dönemleri harekete geçiren bir katalizör her zaman olur. Bugün yaşananları, Mart-Nisan 2010 dönemine benzetiyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi; Dow Endeksi, o dönemde de sekiz hafta boyunca yükselmişti. Hemen ardından Temmuz ayına kadar yüzde 13'lük bir düşüş yaşadı. Bernanke şapkadan bir tavşan daha çıkardı, piyasalar tekrar yükselişe geçti.
Benzerlikler sadece Dow'daki trend ile sınırlı değil. Korku endeksi olarak kabul edilen Volatilite Endeksi(VIX) geçen cuma yüzde 20 yükselirken, 55 ve 100-günlük ortalamalarını aynı gün içinde geçmiş oldu. Nisan 2010'da da bu ortalamaları, aynı gün içinde geçmiş. 16 Nisan 2010 tarihinde, ABD finans piyasalarının düzenleyici kurumu SEC, dünyanın en büyük yatırım bankası Goldman Sachs'a yönelik bir inceleme başlattığını açıklamıştı. Daha sonra 6 Mayıs tarihinde, ABD borsalarında yüzde 10'lara varan gün içi düşüşler görülmüş, bu olaya elektronik işlem tekniklerinin yol açtığı sonucuna varılmıştı. Bu dönemde Yunanistan da manşetteydi. Kısaca; borsalar bir zirve formasyonuna girdikten sonra, farklı etkenler satışları artırdı. İster Goldman soruşturması, ister Yunanistan ve İspanya'nın borç sorunları, ister tartışmalı elektronik işlem teknikleri olsun, piyasaları harekete geçiren bir tetikleyici hep vardır. Yatırımcılar bunu satış bahanesi olarak kullanırlar. Bugünkü katalizöre 'Mısır' demek istiyorsanız öyle olsun. Ancak İMKB'deki düşüşü sadece 'kör havuz' sistemine bağlarsanız, kör havuzlara siz düşmüş olursunuz.
Mısır ya da başka bir hikaye çok önemli değil. Görünen o ki; önümüzdeki dönemde piyasalar için belirleyici faktör yine Fed politikaları olacak. Pazartesi günü, Fed'in tercih ettiği enflasyon verisi açıklandı. Rakam %0.7 ile tarihi dip seviyede. Emtia fiyatlarında sert yükselişler yaşanıyorken, kişisel harcamalar artıyorken, tasarruf oranı son 10 ayın en düşük seviyesindeyken, nasıl oluyor da enflasyon tarihi dip seviyede oluşuyor? Gerçekten ilginç. Enflasyonun bu seviyelerde seyretmesi, gevşek para politikasının devamı konusunda Bernanke'nin elini güçlendirir.
Bernanke'yi geçen hafta bir televizyon programında izledikten sonra, Fed Başkanı olarak tek amacının borsaları yükseltmek olduğunu bir kez daha anladım. Alınan önlemlerin ekonomiye faydası oldu mu sorusuna; 'S&P 500 Endeksi yüzde 20; küçük ölçekli şirketler endeksi yüzde 30'un üzerinde arttı' yanıtını verdi. Bu cevaba daha fazla yorum yok. Amerikalı ekonomist Stiglitz; 'Bernanke'yi alın, Durmuş Yılmaz'ı bize verin' demiş. Almayalım, kalsın. Hatta, Durmuş Yılmaz bir dönem daha kalsın.