Konya’dan dünyaya…

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Senelerce senelerce evvel Mutfak Dostları Derneği ile gittiğim bir Konya gezisinde Türk mutfağı uzmanı Dr. Nevin Halıcı bizi bir türbeye götürmüştü. Ateşbâz-ı Velî Yûsuf bin İzzeddin, dünyada türbesi olduğu bilinen tek ser-tabbâh/aşçıbaşıydı. Ateşbâz, ateşle oynayan demekti. Türbeye gelenler, içeride bulunan bir tabaktan tuz alıyorlardı. Bu tuzun sofraya bereket taşıdığına inanılıyordu. Adak adayanlar ise türbeye tuz getiriyordu. Bu gelenek, bir görüşe göre Ateşbâz-ı Velî ile Mevlâna arasında geçen “tuzunu alanlar huzur bulsun, ziyaret edenlerin her derdi iyi olsun. Aşları artsın, eksilmesin, taşsın dökülmesin” şeklinde bir konuşmaya, bir diğerine göre ise Orta Asya Türk geleneğine dayandırılıyordu.

Ateşbâz-ı Velî, Hz. Mevlânâ’nın çağdaşı. Kendisinin dergâhta yetiştiği ve aşçılık yaptığı rivayet ediliyor... Hakkında pek çok menkıbe anlatılıyor. Bunlardan birisi şöyle:

Bir gün dergâhın mutfağında yemek pişirmek için odun kalmamış. Dergâhın aşçısı olan Ateşbâz-ı Velî, durumu Hz. Mevlânâ’ya bildirince o da latife yollu, “odun kalmadıysa ayaklarını kazanın altına sok da yemeği onunla pişir” demiş. Ateşbâz mutfağa gitmiş, ayaklarını kazanın altına sokmuş ve parmak uçlarından çıkan ateşle yemeği pişirmiş. Keramet göstermek hoş karşılanmadığından Mevlânâ, durumu öğrenince hoşnutsuzluğunu “hay ateşbâz hay” diyerek ortaya koymuş.

Ateşbâz kendi topraklarımızın, kendi değerlerimizin insanı. İşte bu değerleri ulusal ve uluslararası platformlarda ortaya koymak, Türk mutfağının bilinirliğini artırmak, Türk mutfağı algısını her anlamda öne çıkarmak için 2010 yılından bu yana Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin’in girişimleriyle “Ateşbâz-ı Velî Mutfak ve Mutfak Kültürü” ödülleri veriliyor.

Bu sene beşincisi düzenlenecek olan (2014 yılından itibaren Konya’da yapılıyor) “Ateşbâz-ı Velî Mutfak ve Mutfak Kültürü Ödülleri”, öncekilerden farklı olarak beş gün sürecek uluslararası platforma da taşınan bir etkinliğe dönüştürülmüş. Program bundan böyle “Ateşbâz- ı Velî Mutfak Kültürü Günleri” adıyla anılacak ve ödüller bu kapsamda törenle sahiplerini bulacak.
Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi, Meram Belediyesi, Selçuk Üniversitesi ile Anadolu Halk Mutfağı Derneği’nin katılımcılığında düzenlenen ve Türkiye topraklarının bereketli mutfak kültürünü temsil eden isimlerin hatırlanmasını sağlayan “Ateşbâz-ı Velî Mutfak Kültürü Günleri” kapsamında, Ateşbâz-ı Velî’nin manevî şahsiyeti, Mevlevîhane’deki konumu ve bu tasavvuf yolunun yemek kültürü hakkında bilgiler verilecek, Konya mutfak ürünleri ve mutfak kültürü ekseninde şekillenecek konuşmalar, paneller, demolar ve workshoplar gerçekleştirilecek. Ayrıca, açık ve kapalı alanlarda yiyecek-içecek sektörü ile ilgili eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşları kendilerini tanıtacak.

Yemek pişirmenin ve yemenin nezaketi, nezaheti ve asıl maksadın ne olduğu vurgulanacak, insanı merkeze alan, başkalarının hukukunu gözeten, sadeliği, tevâzûu ve azla yetinmeyi ilke edinen o kültürün Konya’dan dünyaya yayılmasına gayret edilecek.

Benim de içinde bulunduğu seçici kurulun ödül vereceği kategorilerin başlıkları ise şöyle: “Araştırma- İnceleme (Kitap), Mutfak Endüstrisi (Firma), Resmî ya da Özel Kurumlar, Sivil Toplum Kuruluşları, Görsel Medya (TV), Gıda Üretimi ve Dağıtımı (Firma), Hizmet Sektörü, İşletmeler”.

Ben, bu yıl 20-24 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleştirilecek etkinlik için Konya’da olacağım… İzlenimlerimi bu köşede yazarken kentin mutfağını, yerel lezzetlerini Ehlikeyf köşesinde sizlerle paylaşmaya çalışacağım…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar