Konya'daki işyerlerinin "dayanıklılığı"
Topluluk ve toplumlar "olumsuzluklara" aşırı vurgu yapılan dönemlerden geçer. Bu "ara dönemlerde" kendine "toplumun vicdanı rolü" biçenler boy gösterir; "övgüye kabız, sövgüye amel tavrı" en uç noktalara taşıyabilirler.
"Vur abalıya…" kompleksi, "Çözüm nerede?" arayışını çok arka planlara itebilir.
Yaşamı sadece "olumsuzlukları anlatma" üzerine kurma ne denli yararsız bir tutum ise sırf "övgüye" dayalı bir "toplum dalkavukluğu" da o denli yararsız ve anlamsızdır. Gücümüzün yettiği kadar "olumlu" gelişmeler kadar "olumsuzlukları" da paylaşmalıyız ki, gücümüzün sınırlarını bilelim; aşırı ya da noksan değerlendirme yapmanın tuzağına yakalanmayalım.
Gidip gördüğüm, danışıp öğrendiğim, belli yargılara ulaştığım Konya ile ilgili bir dizi "olumlu yönü" daha önceki yazılarda sizlerle paylaştım:
•Ürün hiyerarşisinde Türkiye'nin ve Konya'nın yeni konumunun,
•Çatalhöyük'ten Selçuklu İmparatorluğu'nun başkenti olmanın yöre insanındaki tarihsel birikimin,
•Mevlana hoşgörüsünün beslediği çok kültürlülüğe saygının,
•Teknolojide sıçrama noktasına gelen deneyimin,
•Üretim çeşitliliğinin yarattığı sağlıklı yapılanmanın,
•Özkaynağa dayalı yatırım geleneğinin kriz dönemlerinde yarattığı avantajın,
•Faydalı model ve patent başvurularındaki artış ve inovasyona yönelişteki ivmenin,
•Geleceği inşa etmenin önünde engel oluşturan belli başlı etkenlerin farkında olma bilincinin vb. etkenlerin zenginlik üretimde yapabileceği katkılara değindim.
Okuduklarımdan, işin mutfağında yaşanlardan öğrendiklerimden çıkardığım tamamen kişisel genellemeler bunlar. Bir "tartışma zemini" yarabilmek için olumlu özellik olarak algıladığımdan birkaçını daha eklemek istiyorum:
•Anonsu kendinden büyük proje olan "Ankara merkezi"nin etkileri,
•Aksaray'daki "piyasa yapıcısı kuruluşların" bağlantıları,
•Butik karakterli işyerleri ve yenelime piyasalarına yönelik pazar yapısı,
•Düşük kâr marjları ile çalışma deneyimine sahip işyerlerinin yaygınlığı,
•Daha önceki krizlerde hızlanan yurtdışı ilişkilerde kazanılan deneyimin zenginliği,
•Sürekli yenilik yaratma ihtiyacının bilinçlerde netlik kazanması,
•Hünere akıl katan yaratıcı yeniliklere hazır bir zihinsel ve fiziksel altyapının hazır olması vb.
Anonsu kendinden büyük
Bölgeler arasında eşitsizliği gidermek ya da büyük kriz dönemlerinde çok fazla zarar görmeden işleri tekrar yoluna kaymak için başvurulan araçlardan biri de "anonsu kendinden büyük projeleri" yürürlüğe koymadır.
Anonsu kendinden büyük projelerin iki özelliği vardır: Biri kısa zamanda olumsuz beklentileri kırarak olumluya dönüştürme... İkincisi de, böyle projelere çok uzun dönemli kaynak aktarılarak, kendini besleyen bir merkez yaratma…
Ankara, 17'nci yüzyıla kadar önemli bir tekstil ihraç merkezidir. Sevgi Aktüre'nin yaptığı çalışmada altı çizildiği gibi, Ankara'da dokunan "sonft bezi" ünlüdür.
Tarihçi İlber Ortaylı, Ankara softlarından hükümdar kaftanları ve piskopos ornatları yapıldığını, bütün Avrupa müzelerinde ve kilise müzelerinde Ankara softlarına rastlandığını kaydediyor.
Ankara 19'uncu yüzyılda 25 bin nüfuslu küçük bir yerdir ama organik enerji dönemindeki konumu nedeniyle, burada yabancı okullar açılmış, konsolosluklar görev yapmıştır.
Ankara, anonsu kendinden büyük proje olarak başkent yapılmıştır. Sürekli kamu kaynaklarından beslenerek İstanbul'dan sonra Anadolu'nun ortasında yeni bir "merkez" yaratılmıştır.
Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu'nun İllerarası Rekabetçilik Endeksi 2007-2008 araştırmasında bütün illerimiz arasında Ankara, toplam endekste 2'nci, beşeri sermaye ve yaşam kalitesi endeksinde 1'inci, markalaşma becerisi ve yenilikçilik endeksinde 2'nci, ticaret beceresi ve üretim becerisi endeksinde 3'üncü, erişebilirlik endeksinde ise 5'inci sırada yer alıyor. Konya'nın önemli avantajlarından biri, bu büyük merkeze git-gel 6 saatlik uzaklıkta olmasıdır.
Aksaray'da kurulan büyük üretim tesislerinin, bir başka anlatımla "piyasa yapıcısı kuruluşların" endüstrideki "ileriye ve geriye bağlantıları" çerçevesinde yarattığı olumlu katkı yöredeki girişimciler tarafından önemle vurgulanan bir başka üstünlüktür.
Yenileme piyasası
Konya'daki işyerlerinin önemli bir bölümünün "butik karakterli" olması, sipariş üzerine çalışması, kriz zamanlarında güç; ekonominin sürekli büyüme döneminde ise zayıflıktır. Aynı özellik, ana firmalarla yeni üretimlerden çok, "yenileme piyasalarına" yönelik pazar yapısında da gözlenir.
Konya işyerlerinin "düşük kâr marjları" ile çalışması kriz dönemlerindeki bir başka üstünlüğe sahip olduklarının kanıtıdır. İşyerlerinin "fiyat-rekabeti" üzerine kurulu olmaları ise "sermaye birikimi" açısından tercih edilir, yapı-işlev ve kültür bütünü oluşturmaz.
Daha önce yaşanan krizlerin örsünde dövülen işyerleri, deneyim ve birikimlerini yeni krizlerde kullanma şansına da sahip. Yaşanan kriz, daha önceki krizlerden farklı özellikler taşısa da, girişimcilerin deneyimi "panik havasını" azaltıcı etkileri yapıyor.
Sürekli yenilik yaratma isteği; kimsenin yapamadığını yapma meydan okuması Konya işyerlerinde gözlenen diğer olumlu yön . Konya'da bazı girişimcilerin, herkesin yaptığını yapma anlamına gelen "hüner" düzeyini aşarak, "hünere akıl katan yaratıcılık" aşamasına eriştiklerini söylersek, abartmış olmayız…
Konya'da işyerlerinin dayanaklılığını artıran daha bir dizi etkenden söz edilebilir. Bizim paylaşabildiğimiz bunlar…
Çok genel çizgileriyle "Konya girişimcilerinde üstünlük" olarak saptadıklarımız bunlar… Söz sırası "…dostun acı sözüne" geldi… Konya girişimcilerinin "zayıf yönlerini" bir başka zamana bırakalım.