Konut satışları mayısta yerinde saydı
Mayıs ayında yaklaşık 117 bin konut satıldı. Geçen yılın aynı ayındaki yine yaklaşık 115 binlik satışa göre yalnızca yüzde 1.5 artış var.
Yüzde 1.5, görünürdeki artış. Aslında gerçek anlamda bir artıştan söz edilemez, tam aksine gerileme olduğu bile söylenebilir.
Geçen yılın mayısında 22 iş günü vardı, bu yıl ise 23 gün var. Bu bir gün yüzde 5'e yakın fark demek. Bu yüzden de konut satışında oluşan yüzde 1.5'lik artış gerçek anlamda bir artış sayılmaz bile...
Dolayısıyla mayıs ayındaki satışlar gidişatın iyi olduğunu göstermek şöyle dursun, tam tersine işaret ediyor. Elbette bir aydaki durum çok çok önemli değil; ama hiç önemsiz de değil...
Kaldı ki bazı detaylar gidişata ilişkin kaygıları biraz daha artırıyor. Mayıs ayındaki ilk satışların geçen yılın yüzde 5.5 altında kalması en başta gelen olumsuzluk. Geçen yılın mayıs ayında 56 bin olan ilk satışlar bu yıl 53 bini ancak bulmuş durumda.
İlk satışlar, ipotek tesisi yoluyla gerçekleştirilen satışlarda yüzde 17 artmış ama diğer satışlarda tam yüzde 14'lük bir gerileme var. Diğer satışlar fazla olduğu için de toplamda yüzde 6'ya yaklaşan bir gerileme olmuş.
Hep vurguladık, konut satışlarına ilişkin istatistiklerde önemli olan ilk satışlardır. Dolayısıyla mayısta ilk satışın yüzde 6'ya yakın gerilemiş olması önemli bir gösterge ve önemli bir olumsuzluk.
İlk satışlar ocak-mayıs döneminde de geçen yılın aynı dönemine göre yalnızca yüzde 3.3 artmış. Bu oran da çok düşük.
Hayali satış var mı?
Zaten düşük seyretmekte olan ilk satışların üstünde bir de gerçek olmayan satış ya da hayali satış gölgesi var.
Kimi müteahhitlerin kaynak sıkıntısına düştükleri durumlarda ellerindeki konutları bir anlamda güvendikleri "eşe dosta, kendi elemanlarına" satmış gösterdikleri, konutları sözüm ona alanların da bankalardan konut kredisi kullandıkları belirtiliyor. Ortada gerçek anlamda bir konut alım-satımı söz konusu olmadığı için de bankalardan kullanılan bu kredilerin müteahhide kaynak olarak aktarılmak suretiyle kullanıldığı ileri sürülüyor.
Konut kredisi faizi ticari kredi faizine göre çok daha düşük. Aradaki fark da yeni bir kazanç kapısı oluyor sonuçta.
Ayrıca bu uygulama ilk satışların olduğundan yüksek görünmesi sonucunu doğuruyor. Bu "sanal satışlar" hangi düzeydedir, bilme şansımız yok tabii ki. Ama bu yola başvuranların sayısının son dönemde giderek arttığı da daha çok dile getiriliyor, bunu da belirtmek gerek.
Sıkıntı olduğu kesin
İnşaat sektöründe bir sıkıntı olduğu tartışılmaz bir gerçek. Resmi verilerle ortaya konulan tablo bir yana etrafımıza bakmamız bile bu sıkıntıyı görmemiz için yeterli. Klasik ifadeyle dağ taş inşaattan geçilmiyor.
Yeni inşa edilmiş konut sayısının böylesine artması eski konutların elden çıkarılmasını da zorlaştırıyor doğal olarak. Ne var ki burada bir anlamda imdada fiyat farkı yetişiyor. Yeni konutlar, hele hele lüks inşa edilen ve yer itibariyle değerli konumda bulunanlar çok yüksek fiyatlardan satılıyor. Belki çelişki de burada, bu konutlar çok daha kolay alıcı bulabiliyor.
Lüks ve çok pahalı konutlar daha kolay satılabilirken, orta sınıfa hitap edecek fiyata sahip konutların diğerlerine kıyasla görece daha zor elden çıkarılabildiği de bir gerçek.
Ama büyük fotoğrafa bakarsak gördüğümüz şu: İnşaat sektörünün hareket alanı giderek daralıyor.