Konut piyasasında tahminlerin ötesinde bir canlanma var

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Bazen olumsuzluklar ya da karamsar beklentiler olumlu başka sonuçlar doğurabiliyor. İşte en tipik örneği konut satışlarında gözlüyoruz. Satışlar tahminlerin ötesinde artıyor. İster oturmak amacıyla, ister yatırım amacıyla; konut eğer şimdi alınıyorsa, demek ki beklenti gelecekte bu konutun daha uygun koşullarda alınamayacağı yönünde. Tersi olsa, şimdi 100 bin liraya alınabilen bir konutun fiyatının düşeceği öngörülse, alım niye şimdi yapılsın ki... Beklenir, üç-beş ay sonra aynı konut 80 bine, 90 bine alınır. Demek ki tahmin, şimdi 100 bin lira olan konutun, üç-beş ay sonra 110 bine, 120 bine çıkacağı yönünde. O yüzden de alıma yükleniliyor. Ve sonuçta da karşımıza bu tablo çıkıyor.

Nisanda tam 119 bin satış rakamına ulaşıldı. Konut satışında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 43'lük bir artış var. Öyle ki, ipotekli konut satışında geçen yılın aynı ayına göre neredeyse yüzde 100'e yakın artış gerçekleşti.

Nisandaki 119 binlik satış, şimdiye kadar bir ayda gerçekleşen ikinci en yüksek satışı gösteriyor. Rekor, 135 binlik satışla geçen yılın aralık ayında kırılmıştı. Ancak, önceki yazılarımızda da vurguladığımız gibi, aralık ayları konut satışında rekor kırılan aylar ve kıyaslamayı aralıkla yapmak pek doğru değil. Kaldı ki, bu yılın nisanındaki satış, 2013'ün aralık ayını bile geride bırakmış durumda.

Yani, konut piyasasında, daha birkaç ay önce hiç öngörülemeyen, beklenmeyen bir satış hızlanması söz konusu. Bunda en büyük etken de öyle anlaşılıyor ki, gelecekte konut almanın daha zor olacağı yönündeki tahminler. 

Nedir, ne olabilir bu tahminler? Girişte de belirttik. 

Birincisi; belli ki konut fiyatlarında bir gerileme beklenmiyor. 

İkincisi; tam tersine konut fiyatlarının artacağı beklentisi ağır basıyor. 

Üçüncüsü; kredi faizlerinin gerileyeceği ve bu sayede konut kredisi faizlerinde bir düşüş olacağı sanılmıyor. 

Bunların etkisiyle de, vatandaş elini çabuk tutmayı, bir an önce konut almayı tercih ediyor.

Geleceğe dönük belirsizlik kaygısının temel kaynağı ise kuşku yok ki 7 Haziran seçimi. Tüm siyasi partiler seçimin lehlerine sonuçlanacağını savunuyorlar, bu gayet normal. Ancak, objektif bakan tüm gözler, seçimde parti sıralamasının hemen hemen belli olduğunu dile getiriyorlarsa da, bu sıralamanın ve üç aşağı beş yukarı tahmin edilen oy oranlarının, Meclis'ten tek parti hükümeti çıkmasına elvereceği konusunda kuşku duyduklarını ifade ediyorlar. İşte bu belirsizlik ve beraberinde oluşabilecek ekonomideki bozulma kaygısı, "Elimi çabuk tutayım" diyen ve konut alımını hızlandıranların sayısını artırmışa benziyor.

Baz etkisinin de rolü var

İlk dört aydaki toplam konut satışı 417 bin oldu ve geçen yılın aynı dönemindeki 341 bin adetlik satışa göre 22 artış gerçekleşti. Ancak, konut satışının geçen yıl ilk dört ayda 2013'ün aynı dönemine göre gerilediğini dikkate almak gerek. 2013'ün ilk dört ayındaki satış 369 bin düzeyindeydi.

Bir başka ifadeyle, bu yılki satış, 2013 yılındaki satışın yüzde 13 üstünde bulunuyor. 

Konut satışına ilişkin istatistikler, 2013 yılından bu yana tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde tutuluyor. Daha önceki yıllarda il merkezleri ve merkez ilçeler için kayıt tutulmaktaydı. Dolayısıyla 2013 öncesi ve sonrasını kıyaslama şansına sahip değiliz. 

Yapı izin istatistikleri 

Konut satışının artıyor olması tek başına yeterli bir gösterge değil. Konut arz ve talebini ortaya koyan başka bir veri daha var ve bu veride bu yılın ilk çeyreğine ilişkin durumu bugün göreceğiz. Belediyelerin verdiği inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinden söz ediyoruz ve ilk çeyreği ilişkin bu veriler bugün açıklanacak.

Dolayısıyla bu veriyle birlikte bu yılki inşaat yapma eğilimini ve geçmişte alınan ruhsatlarla ne miktarda konutun tamamlanmakta ve kullanıma hazır hale gelmekte olduğunu görebileceğiz. Bu veri seti bize, konut arzının boyutunu gösterecek. Talebin nasıl seyrettiğini dün açıklanan konut satışına ilişkin istatistiklerde görebiliyoruz. Ama acaba arz nasıl seyrediyor, onu da bugün görebileceğiz. Konut stokunda büyüme var mı ya da stoktaki büyüme giderek hız mı kazanıyor, yoksa stoku eritebilecek bir eğilim ortaya çıkacak gibi mi, hepsi bugün anlaşılacak.  

w4tbt.pngwegvrw.png

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar