Konut fiyatlarında küresel ve yerel dinamikler

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ
Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI [email protected]

Konut fiyatlarının küresel olarak 2000’li yıllarda başlayan yükselişi devam ediyor. Konu hakkında The Economist dergisinde bir makale yayınlandı.

Makale konut fiyatlarında­ki artışın dinamikleri hakkında önemli ip uç­ları veriyor. Makalede yayınlanan fiyat grafiği 2000’in başında 65 seviyelerinde olan fiyat en­deksinin (2006=100) 2008 Küresel Krizi önce­sinde lokal zirvesine ulaştığını gösteriyor.

2013 yılına kadar yükseliş eğilimi göstermeyen ko­nut fiyatları sonrasında 2020 yılına kadar hız­lı bir yükseliş eğilimi sergiliyor. Bu dönem kü­resel ekonominin kriz sonrası normalleştiği dönem. Bir başka deyişle, 2013-2020 dönemi küresel ekonominin merkez bankalarının des­teği olmadan kendi ayakları üzerinde durmaya başladığı dönem olarak adlandırılabilir.

2020- 2022 dönemi pandemi dönemi. Bu dönem yine merkez bankalarının ekonomilere yoğun des­tek sağladığı dönemler. Bu dönemde çok düşük maliyet ile bankalara likidite sağlayan merkez bankaları varlık fiyatlarını da desteklemiş ol­dular. Ultra gevşek para politikalarının hem finansal varlık fiyatları hem de konut fiyatla­rı üzerinde küresel olarak etkisi pozitif oldu. 2020-2023 döneminde konut fiyatlarının artış hızı 2013-2020 döneminin üzerinde.

Yukarı yönlü hareketlilik

Küresel olarak artan enflasyon karşısında merkez bankaları sıkı para politikası uygula­maya başladı pandemi sonrasında. ABD mer­kez bankası FED’in tarihin en hızlı faiz artı­şını gerçekleştirdiğini gördük. Artan borçlan­ma maliyetleri küresel konut fiyatları artışının bir süreliğine hız kesmesine neden oldu. Fakat son dönemde küresel olarak konut fiyatlarının tekrar yukarı yönlü hareketlendiğini gözlemli­yoruz.

Artan konut fiyatlarının ardında birçok ekonomik ve sosyal nedenler var. Sosyal neden­lerden bir tanesi artan göç hareketleri. Dergide verilen bilgiye göre gelişmiş ülke nüfusunun %4’ü yabancı ülke doğumlulardan oluşmaya başlamış. Bu durum dünya ekonomisinde payı büyük olan ve göç alan ülkelerde konut fiyatla­rını artırırken göç veren ülkelerde konut fiyat­larının düşmesine ya da durağan seyretmesine neden oluyor.

Maaş artış hızı talebi destekliyor

Konut talebini destekleyen konulardan bir diğeri de ekonomik aktivitenin faiz artışları­na rağmen güçlü seyretmesi. Düşük işsizlik ve maaş artış hızlarının yüksek olması konut tale­bini yine destekliyor. Zannımızca konut fiyat­larını destekleyen faktörlerinden bir diğeri de diğer varlık fiyatlarındaki artış. Küresel hisse senedi fiyatlarındaki hareketleri takip ettiği­miz MSCI Küresel endeksi yıl başından günü­müze %9.8 artmış.

Gelişmekte olan ülkelerdeki hisse senedi fiyatı hareketlerini gösteren MS­CI gelişmekte olan ülkeler endeksi %4.1 artmış. Gelişmekte olan ülkelerde artış daha sınırlı ka­lırken gelişmiş ülke hisse senedi fiyatlarının ortalamada gelişmekte olan ülke fiyatlarının iki katından fazla arttığını gözlemliyoruz. Bu durumun yarattığı servet etkisinin zaman içe­rinde konut fiyatları üzerinde yukarı yönlü et­kisi olması gayet doğal. Yıl başından günümüze altın fiyatlarında dolar bazında artış %18.5 se­viyesinde.

Bitcoin’in yıl başına göre fiyat artı­şı %50.4. Bu varlık türlerindeki fiyat artışları da zaman içerinde konut talebi yaratabiliyor ve konut fiyatlarında artışı beraberinde getiriyor. Türkiye’de konut fiyatı dinamiklerine döndü­ğümüzde BETAM’ın aylık konut piyasası rapo­ru bize önemli bilgiler sunuyor. Türkiye gene­li için konut fiyatlarının 2023 Haziran’dan beri reel olarak gerilediğini gözlemliyoruz. Bir baş­ka deyişle nominal konut fiyatı artışları enflas­yon oranının altında gerçekleşiyor. Türkiye ge­neli için geçerli olan bu durum üç büyük şehir için de geçerli. Mayıs ayı itibariyle İstanbul’da yıllık reel düşüş %22.8 olarak gerçekleşmiş. Reel konut fiyatları İzmir’de -%20, Ankara’da -%17 olmuş.

Talep göstergelerine baktığımızda 2023 so­nundan itibaren bir miktar artış olduğunu göz­lemliyoruz. Konut talebindeki sınırlı artışın küresel ekonomilerde olduğu gibi varlık fiyat­ları ile ilişkili olduğunu düşünüyoruz. TÜİK tarafından yayınlanan konut satış rakamları­na baktığımızda Ocak-Mayıs döneminde konut satışlarında düşüş %3.4. İpotekli konut satışla­rı %58.7 gerilemiş. Diğer konut satışları %12.6 artmış. Bu bağlamda, artan faizlerin konut ta­lebinde yarattığı aşağı yönlü etki sınırlı olmuş. Bunun nedenlerinden birisinin diğer varlık fi­yatlarındaki artış olduğunu düşünüyoruz.

Bizim tahminimiz yüksek faizlerin konut fi­yatları üzerindeki etkisinin 2024 yılı boyun­ca devam edeceği yönünde. Bir başka deyişle, 2024 yılı boyunca konut fiyatlarında reel de­ğer kaybı azalarak devam edebilir. Fakat 2025 yılında ertelenmiş iç talep, güvenli konut talebi ve düşen faiz ortamında konut fiyatlarında reel değerlenme ihtimalini yüksek görüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar