Kontrol edemediğimiz değişkenler

Serdar PAZI
Serdar PAZI PİYASANIN İÇİNDEN

Üç yıllık OVP ardından 2028 yılına kadar ekonomideki seyre ilişkin önemli ip uçları içeren kalkınma planını da takip ettik.

En sonda söylemem gerekeni baştan yazmadan geçemeyeceğim, elimizde olmayan faktörlere dair sürekli iyimser beklentilere sahip olmak kulağa ve göze hoş gelen sunumlar ortaya koyuyor, ancak diğer taraftan bunların gerçekleşme ihtimalini de önemli ölçüde azaltıyor.

Petrol fiyatlarında OPEC+ içinde Rusya ve Suudi Arabistan’ın bir araya gelerek kurdukları ittifak ile ABD’nin muhalefetine karşın üretimi kısmaları önemliydi. İsrail ile Hamas arasında yaşanan olayların bölgedeki risk primini yukarı çekmesi ve petrol üretim bölgelerine yakınlığı itibariyle dengeleri bozması da benzer şekilde etkili.

Bizim kendimize baz aldığımız petrol fiyatlarının 80 dolar civarında dengeleneceği varsayımı giderek zayıflıyor ve her 10 dolar/varil yükselişinin 3,5-4 milyar dolar ödemeler dengesi bozulması yarattığı bir denklemde işler daha da zorlaşıyor.

Bütçe üzerindeki faiz yüküne de değinmeden olmaz, yılın ilk dokuz ayında özellikle politika faizinin artmaya başlaması ile faiz ödemeleri artmaya başladı, para politikası önümüzdeki aylarda daha da sıkılaşacak ve menkul kıymet tesisi uygulaması gevşetildiği ölçüde de TL tahvil getiri eğrisinin yukarıya yönelimini izleyeceğiz.

Dolar bazında borçlanma maliyetlerinin de ABD Hazine ve Maliye Bakanı Yellen’dan gelen yüksek tahvil faizleri artık yeni normalimiz olabilir açıklamasının da işaret ettiği gibi yukarıda kalması muhtemel. Şu ana kadar 2006 yılından bu yana ilk defa %5 eşiğine gelen ABD tahvil faizlerinin CDS risk primi üzerinde etkisi sınırlı kaldı, ama Barclays tarafından da dile getirildiği gibi %5.5 düzeyine doğru yönelim bu taraftaki dengeyi de bozabilir ve bu da bizi çift haneil dolar faizi ile finansman yaratabilen bir düzleme oturtur.

Dolayısıyla vergi oranları, asgari ücret düzenlemeleri ve sosyal yardımlar gibi tamamen bizim kontrolümüzde olan değişkenlere odaklanalım ve dış dünya için de iyimser değil sadece realist olalım, kısa sürede mutluluk değil orta-uzun vadeli kredibilite peşinde koşalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomide yol ayrımı 25 Ekim 2024
Yılın son baharında 11 Ekim 2024