Konkordato ve vergilemede etkisi
Şirketler 12 yıldan beri uygulaması daha kolay olan iflas ertelemesi yoluna baş vurmayı tercih ediyorlardı. Ancak, OHAL süresince iflas ertelemesi için başvurulamayacak olması, mali sıkıntıya düşen şirketleri borç yönetimi için konkordatoya başvurmaya sevk etmektedir.
Konkordato müessesi borçlarını ödemede zorluk içinde bulunan şirketleri bir kısım borçlarından kurtararak borçlarını ödeyebilir duruma getirebilmektedir. Bu uygulamanın alacaklı ve borçlu bakımından bazı vergisel sonuç doğurmaktadır. Bu yazımızda konkordato müessesi ve vergileme etkisi konusu üzerinde duracağız.
Konkordato müessesesi
Konkordato müessesesi, İcra ve İflas Kanunu’nun 285-3092’nci maddelerinde düzenlenmiş olup finansal durumu önemli ölçüde bozulan iyi niyetli ve dürüst borçlu işletmeleri korumayı amaçlar. Borçlunun talebi gerekir. İşleyiş aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Konkordato talebi
Konkordato hükümlerinden yararlanmak isleyen herhangi bir borçlu, icra mahkemesine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir bilanço, gelir tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin durumunu bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösterilir.
Ayrıca, iflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı. gerekçeli bir dilekçeyle, icra mahkemesinden borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. (Konkordato talebi üzerine icra mahkemesi. gerekli gördüğü takdirde, borçlunun malvarlığının muhafazası için İİK’nın 290’ıncı maddende belirtilen tedbirleri emreder.
Yetkili icra mahkemesi
İflâsa tabi olanlar için iş merkezlerinin bulunduğu yerdeki (İİK Madde.154) , iflâsa tabi olmayan borçlunun yerleşim yerindeki İcra mahkemesidir.
Konkordato talebinin dikkate alınması şartları
İcra mahkemesi borçluyu ve talepte bulunmuş ise alacaklıyı dinledikten sonra borçlunun durumunu, malvarlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine engel olan sebepleri ve konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak, projenin alacaklıları zarara sokmak kastından âri olup olmadığına göre konkordato talebinin uygun olup olmadığına karar verir.
Borçlu, 287’nci madde gereğince mühlet verilmesi hakkındaki icra mahkemesi kararını beş gün içinde masraflarını verip tatbike koydurmazsa verilen mühlet kendiliğinden kalkar.
Konkordato talebinin reddine ilişkin kararı, on gün içinde borçlu veya talep sahibi alacaklı temyiz edebilir.
Mühlet
Konkordato talebi İİK’nın 166’ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre ilan edilir. Konkordato talebinin ilânından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek icra mahkemesinden konkordato talebinin reddini isteyebilir. Talep uygun görülürse icra mahkemesi borçluya en fazla üç aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda gerekli bilgi ve tecrübeye sahip Türk vatandaşlarından bir veya birkaç komiser tayin eder. Birden fazla komiser tayin edilmesi hâlinde icra mahkemesi bu kişilerin görev ve yetki alanlarını belirler. Konkordato komiseri, kusurundan doğan zararlardan sorumludur. Komiser borçlunun faaliyetine nezaret eder ve 290 ve devamı verilen görevleri yapar. Ayrıca komiser, icra mahkemesinin talebi hâlinde ara raporlar verir ve alacaklıları konkordato süreci hakkında bilgilendirir. İşin niteliği gerekli kılıyorsa komiserin teklifi üzerine mühlet alacaklılar da dinlendikten sonra en fazla iki ayı geçmemek üzere uzatılabilir.
Mühletin ilânı
İcra mahkemesince mühlet, karar tarihinde tirajı elli binin (50 bin) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ilân olunur ve icra dairesi ile tapu dairesine bildirilir. Borçlu bir tacir ise ticaret sicili memurluğuna ve deniz ticaretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil memurluğuna da haber verilir. Borçlunun gemisi sicile kayıtlı olduğu takdirde gemi sicil memuru, konkordato mehli hakkında sicile şerh verir. Karan ayrıca diğer lazım gelen yerlere bildirilir.
Mühletin alacaklılar bakımından sonuçları
Mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî haciz kararlan uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
Mühlet sırasında taşınır veya taşınmaz rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve" rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. Konkordato aksine hüküm içermediği takdirde mühlet, rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesini durdurur.
Alacak ve borçların takası Kanun’un 200 ve 201’inci maddelerine tâbidir. Bu maddelerin uygulanmasında konkordato mühletinin veya iflâsın ertelenmesi kararının ilânı tarihi esas alınır.
Mühletin borçlu bakımından sonuçları
- Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, icra mahkemesi bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin katılımı ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir.
- Borçlu icra mahkemesinin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin de devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez ve takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz, Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür.
- Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa veya iyi niyetinden şüpheyi haklı gösterir bir harekette bulunursa icra mahkemesi komiserin raporu üzerine, mümkün ise borçluyu ve gerektiğinde alacaklıları dinledikten sonra borçlunun mallan üzerindeki tasarruf yetkisini veya mühleti kaldırabilir.
Defter tutulması ve rehinli malların kıymetinin takdiri
Komiser, tayinini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir.
Komiser rehinli mallanın kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır tutar; kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir İlgililer, on gün içinde ve masraftan önceden vermek kaydıyla, icra mahkemesinden rehinli mallanın kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilir. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilir.
Alacaklıları davet ve alacakların bildirilmesi
Alacaklılar, komiser tarafından ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde alacaklarını bildirmeye mühlet kararının yayımlandığı gazetede yapılacak ilânla davet olunur. Ayrıca ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir İlânda, hilâfına hareket eden alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.
Konkordatonun mahkemede incelenmesi
Toplanmayı takip eden on gün bitlikten sonra komiser konkordatoyu ilişkin bütün belgeleri ve bu süre içinde iltihak eden olmuşsa bunları da dikkate alarak. konkordato kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu ticaret mahkemesine tevdi eder ve durumu ilgili icra mahkemesine bildirir .Mahkeme, komiseri dinledikten sonra ve her hâlde mühlet içinde kısa bir /amanda kararını verir. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü. mühlet kararının yayımlandığı gazetede ilân edilir. İtiraz edenlerin haklarını müdafaa için duruşmada bulunabilecekleri de ilâna yazılır.
Konkordatonun kabulü için lazım gelen çoğunluk
- Konkordato, kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. İmtiyazlı alacaklılarla borçlunun karısı, kocası ve ana. baba ve evladı ne alacak ve ne de alacaklı ekseriyetini teşkilde hesaba katılmazlar.
- Rehinle temin edilmiş alacaklar komiser tarafından takdir edilen kıymet neticesinde teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.
- Nizalı veya taliki şarta bağlı veyahut muayyen olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne nispette katılacağına icra mahkemesi karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ilerde mahkemece verilecek hükümler mahfuzdur.
Konkordatonun tasdiki
Yapılan konkordato teklifinin tasdiki aşağıdaki şartların varlığına bağlıdır:
1- Teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (Mahkeme borçluya intikâl edebilecek mallan da dikkate alabilir.).
2- Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda (İİK’nın309/a maddesinde düzenlenmiştir), paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen meblağın, iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının öngörülmesi.
3- Konkordato işlemlerinin yerine getirilmesini, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen ödenmesini ve mühlet sırasında komiserin onayıyla akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için, bu alacaklılardan her biri özel olarak ve açıkça kendi alacağı bakımından vazgeçmedikçe, yeterli teminatın gösterilmesi.
4- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama masrafları ve ilâm harçlarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Hâkim, konkordato teklifini yetersiz bulması hâlinde re'sen veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmeyi yapabilir.
Konkordatonun hükümleri
- Tasdik edilen konkordato, alacakları mühlet kararından önce veya komiserin onayı olmaksızın konkordatonun tasdikine kadar doğmuş bütün alacaklar için mecburidir. Rehinli alacakların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ile kanunun 206’ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan devlet alacakları müstesnadır.
- Mühlet içinde komiserin onayıyla akdedilmiş borçlar, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta masa borcu sayılır.
- Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği, borçlunun borçlarını nasıl ödeyeceği ve gerekirse sağlanacak teminatlar belirtilir: Kararda komiser veya uzman bir kişi tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevlendirilebilir. Bu takdirde görevlendirilen kişi, borçlunun işletmesinin durumu ve borçlarım konkordato projesi uyarınca ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor tevdi eder; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler. Konkordatonun tasdiki konkordato mühletlerinden evvel uygulanan ancak henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür.
Konkordatonun kısmen veya tamamen feshi
Kendisine karşı konkordato şartları ifa edilmeyen her alacaklı mahkemeye müracaatla kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir(İİK M:307)
Her alacaklı borçlunun suuniyeti nedeniyle zarar gören bir konkordatonun feshini tasdik kararını veren mahkemeden isteyebilir (İİK M.308).
Konkordato ve vergileme
Konkordatonun uygun şekilde tamamlanması sonucunda alacaklılar alacaklarının bir kısmından vazgeçmiş(kaybetmiş) olmakta; borçlu ise borcunun bir bölümünü ödemekten kurtulmuş olmaktadır. Bu durum alacaklının kayıtlarında ve borçlunun kayıtlarında gider ve gelir olarak Vergi Usul Kanun’u hükümlerine göre kaydedilecektir. Kanun’un 322.nci maddesinde değersiz alacak olarak,324.ncü maddesinde vazgeçilen alacak olarak düzenlenmiştir.
Değersiz alacaklar ve gider yazılması
- “Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline arlık imkan kalmayan alacaklar değersiz alacaktır. .
- Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihle tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. :
- İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.’’(322)
- Alacağın ticari veya zirai kazancın elde edilmesiyle ilgili olmasının yanı sıra gerçek bir gerçek bir faaliyete dayanması ve kanaat verici belgeye dayandırılması da gereklidir.
Şu tür belgeler vergicilerce kanaat verici niteliğe sahip kabul edilmektedir ve bu belgelere dayanan alacakların değersiz alacak niteliğine girdiği kabul edilmektedir.
- Konkordato ilan edildiği durumda alacaklının borçluyu ibra ettiği tutar değersiz alacak sayılmaktadır.
- Alacaktan vazgeçildiğine ilişkin yargı tutanakları
- Borçlunun ölümü halinde terekenin borçları karşılayamaması ve mirasçıların da mirası reddetmeleri.
- Borçlunun memleketi terk ettiği ve haczi mümkün mal bulunmadığını gösteren belgeler de değersiz alacak kaydı için kanaat verici belge-kanıt olarak kabul edilmektedir.
Vazgeçilen alacaklar ve gelir yazılma durumu
Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonunda başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilemediği taktirde kar hesabına naklolur (324) .
Değersiz hale gelen bir alacağı, alacaklı zarar yazarken, bu alacağın borçlusunun da ödemekten kurtulduğu borcu kâr yazması gerekir. Değersiz alacaklar için Vergi Usul Kanunu'nun 322’nci maddesinde yapılan düzenlemenin simetrik sayılabilecek bir ifadesi de, borçlu yönünden vazgeçilen alacaklar başlığı altında aynı kanunun 324’üncü maddesinde yer almaktadır
Bu maddeye göre bir alacak konkordato veya sulh yoluyla alınmasından "vazgeçilmiş olmalıdır. Vazgeçilen alacakları, değersiz alacaklardan ayıran nokta budur. Alacağın değersiz hale geldiğini kabul etmek için kazai bir hükme veya kanaat getirici bir belgeye ihtiyaç varken vazgeçilen alacaklar için Yasada, alacaklının rızasıyla alacağından vazgeçtiğini gösteren konkordato ve sulh yoluna yer verilmiştir. Kanun koyucunun sulh yoluyla vazgeçilen alacak için herhangi bir belge aramaması, vazgeçilen alacağın gelir sayılmasından kaynaklanmaktadır.
Konkordato, ödeme kabiliyeti azalan bir borçlunun alacaklıları ile anlaşmak suretiyle borcundan kısmen kurtulmasıdır. Tabiatıyla konkordatonun hüküm ifade edebilmesi için alacaklının borçlunun hazırladığı teklifi kabul etmeli gerekir. Konkordatonun vergi otoritelerine inandırıcılık sağlayacak, belge yönünden,(yukarıda açıklandığı gibi) oldukça ayrıntılı ve uzun bir hukuki prosedürü bulunmaktadır
Sulh yoluyla alacaktan vazgeçildiği nasıl belgelenebilir?
Konkordato halini belgelemekte bir güçlük bulunmamakla birlikte sulh yoluyla vazgeçilen alacaklar için hukuki bir prosedüre gerek veya anlaşmanın şekle tabi olup olmadığı konusunda Vergi Usul Kanunu’nda bir açıklık yoktur. Bu tür durumlarda vergi otoritelerini tatmin edici bir açıklama yeterli olacaktır. Ekonomik konjonktüre bağlı olarak alacaklı ve borçlu cari hesaba yürüttükleri faizin fahiş olduklarına karşılıklı olarak karar vermişlerse fahiş kısmı kaldırmalarını açıklamaları kolay olacaktır.