Konfeksiyoncular ünlü marka ilişkilerinde yeni dönemin başladığını belirtiyor

Ünlü markalara konfeksiyon ihracatı yapan firmalar havaalanı terörü sonrası Türkiye’ye alım için gelmeyen ünlü markaların ayaklarına ürün götürerek pazarda kalma gayretleri sonucu, yeni bir dönemin başladığını söylüyorlar. Ünlü markaların alım için yeniden gelmeye başladıklarını açıklıyorlar.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nin (TGSD) yeni Başkanı Hadi Karasu’nun, sektörün 2017 yılı değerlendirmesini yaparken 40 milyon dolarlık üretim yaptıklarını, bunun yüzde 42.5’ine tekabül eden 17 milyar dolarlık bölümünü ihraç ettiklerini, markalı ihracatlarını kilogram fiyatının 40-50 dolara yükseldiğini açıklayan demecini hatırlıyorum.

Bir başka hatırladığım ise İstanbul'da havaalanına terör baskını sonrasında, ünlü firma temsilcilerinin alım için Türkiye’ye gelmedikleri haberleriydi. Bunun için bu ünlü firmalara mal satan üreticilerin pazar kaybetmemek için haftada iki üç kez, İspanya ve İngiltere'ye ellerinde yeni ürettikleri ürünlerin dolu olduğu bavullarla gittikleriydi. Şimdi durumun ne olduğunu merak edip soruşturdum. Aldığım cevap, “Artık onlar, Zara ve Massimo Dutti gibi firmalar gelmeye başladı. Burada onlar gibi ünlü markalar adına inditeks alım yapıyor” oldu.

Bunun ne ifade ettiğini sorduğumda aldığım bilgileri satır başlarıyla paylaşmak istedim:

- Şimdi yeni bir dönem başlıyor. İki yıl kadar pazar kaybetmek için ülkelerine gittiğimiz firmalar, alım için yeniden gelmeye başladılar. İki yıllık gayretimiz sonunda çok düşük kazançla da olsa pazar kaybetmeden onları geri getirebildik.

- Bu gayretimizle otomotivin arkasında ihracatta ikinci sırada kalmayı sürdürdük. Ama şu unutulmamalı, biz 10 milyon dolarlık yatırımla 1000 kişilik istihdam yaratıyoruz. Otomotivde 1000 istihdam için 500 milyon yatırım gerekiyor. Ayrıca onlarda ithal girdi payı yüksek, bizde düşük. Bu katma değerimizi yüksek kılıyor.

- Hem yatırımının düşük olması, hem sağladığı 3 milyonluk toplam istihdam nedeniyle sektörümüz vazgeçilmez bir özelliğe sahip oluyor. Yabancı ünlü markalara üretimde de ihracatımızın kilogramı 25-26 euroya ulaşıyor. Bununla ihracat mallarının ortalama kilogram değerini 8-10 katına çıkıyoruz.

- Fiyatlama konusunda da esnek davranıyoruz. Ya fiyatlamayı forvert ederek sonuçta kar zarar edecek şekilde 5-6 ay sonrasına göre bağlıyoruz. Kur artarsa kardan fedakarlık etmiş oluyoruz.

Düşerse zarar etmemiş, hatta kazançlı çıkmış oluyoruz. Ama çoğunlukla ilk şık gündeme geliyor. Bir başka fiyatlamada da euro bazında fiyatı, 20-30 kuruş düşük tutarak yapıyoruz.

Anlatılanlardan öğrendiğim kadarıyla yabancı ünlü markalara üretim yapan konfeksiyon firmaları, terör korkusuyla Türkiye’ye alım için gelmekten vazgeçen, ayaklarını kesen firmaların ayaklarına giderek pazar kaybetmemeyi başarmışlar. Şimdi ise yeniden Türkiye’ye gelmeye başlamalarından memnunlar. Avrupa’da ekonomideki düzelme ile ihracatlarının daha da artacağı umudunu taşıyorlar.