Kömürde etik, sosyal ve çevresel standartları yükseltmek

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

 

Dünya genelinde enerji şirketleri, hayatlarını riske atan milyonlarca maden işçisinin güvenliğini sağlamak amacıyla kömür çıkarma işlemlerini mümkün olduğunca etik ve çevreye duyarlı şekilde gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Bettercoal Grubu, bu süreçte önemli bir rol üstleniyor.

Madencilik kaza ve ölüm risklerinin en yüksek olduğu sektörlerin başında geliyor. Kötü çalışma şartları ve yetersiz güvenlik önlemleri risklerin daha fazla artmasına neden oluyor. Türkiye'de meydana gelen ölümlü iş kazalarının yüzde 10’undan fazlası madenlerde yaşanıyor. Bu kazaların önemli bölümü, grizu patlamaları, göçükler ve karbon monoksit zehirlenmeleri nedeniyle kömür madenlerinde meydana geliyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Vakfı’nın (TEPAV) raporuna göre, Türkiye’de çıkarılan her 1 milyon ton kömür başına 7’den fazla işçi hayatını kaybediyor. Bu oran, dünyanın en fazla kömür madeninin bulunduğu Çin'de 1'in biraz üzerinde. Bunun nedeni, son dönemde alınan önlemler ve tehlikeli madenlerin kapatılması. ABD'de ise her bir milyon ton kömür başına sadece 0.02 işçi hayatını kaybediyor.

Gelişmiş ülkelerde enerji şirketleri, gerek hayatlarını riske atan binlerce kömür işçisinin güvenliğini sağlamak, gerekse çevreyi kirletmemek amacıyla, kömür çıkarma işlemlerini mümkün olduğunca etik ve çevreye duyarlı bir şekilde gerçekleştirmeyi amaçlıyor.

Daha 'iyi' kömür

Bugün Avrupa, enerji üretiminin yüzde 40'ını kömürden elde ediyor. Avrupa'daki birçok enerji şirketi, hissedarları arasında bulunan devlet fonlarının baskısıyla harekete geçmiş durumda. Bettercoal (daha iyi kömür) Grubu altında bir araya gelen bu şirketler, kömürde etik, sosyal ve çevresel standartları yükseltmeyi hedefliyorlar.

DONG Energy, EDF, GDF Suez, E.ON, RWE, Fortum, Gas Natural Fenosa ve Enel gibi enerji şirketlerini bünyesinde bulunduran Bettercoal, 2012 yılında kuruldu. Şirketler, kömür alımlarını, standartlara uyum gösteren maden ocaklarından gerçekleştiriyor. Bettercoal Genel Direktörü Martin Christie, gerek maden ocaklarının güvenlik şartlarının iyileştirilmesi, gerekse kömür tedarikçilerinin doğru belirlenmesi açısından önemli bir görev üstlendiklerini söylüyor. Bettercoal, kömür madenlerini; iş etiği, sağlık, güvenlik ve çevre standartları olmak üzere farklı kriterler doğrultusunda değerlendiriyor.

Çin'de ölümler 10 senede 10 kat azaldı

Dünyanın en büyük ve en tehlikeli kömür sanayine sahip olan Çin, kömür madenlerinde yaşanan ölümlere karşı oldukça etkili bir mücadele veriyor. 2012 yılında kömür madenlerinde yaşanan ölüm rakamları, 2009'a oranla yarı yarıya azaldı. Ölüm oranları düşerken, kömür üretimi ise yüzde 23 oranında artış kaydetti. 2003 yılı ile kıyaslandığında ise kömür madenlerindeki ölüm oranının 10 kat azalmış olduğunu görüyoruz.

Ölüm sayısının düşmesindeki en etkili neden, maden sahiplerinin uyması gereken yasalar. Bu yasaların en başında işçi güvenliği geliyor. Bunun yanı sıra, güvenli olmayan kömür madenlerinin kapatılmasına yönelik düzenli kampanyalar ve denetimler gerçekleştiriliyor. 1997 yılında Çin genelinde 82 bin kömür madeni çalışırken, 2002 yılında bu sayı 23 bine inmiş. 2005-2008 arasında yasal olmayan 11 binin üzerinde kömür madeni kapatılmış. Geçtiğimiz sene ise 5 bin adet küçük kömür madeninin kapatılacağı açıklandı.

Kömürün 'yıkıcı' gücü

ABD World Resources Institute (Dünya Kaynaklar Enstitüsü) yöneticilerinden Ailun Yang, "Kömürün yıkım gücüne yönelik bilinç artıyor" yorumunu yapıyor.

Rakamlar gerçekten dehşet verici: İsviçre Paul Scherrer Araştırma Enstitüsü tahminlerine göre, 1970 yılından bu yana dünya genelinde kömür madeni kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 30 binin üzerinde. Ölüm sayısı petrol sektöründe 20 bin, doğalgazda ise bin 500 civarında.

Dünya Sağlık Örgütü ise işin diğer boyutuna dikkat çekerek, kömür yakmanın yol açtığı hava kirliliği yüzünden 2012 yılında dünya genelinde 7 milyon kişinin hayatını kaybettiği bilgisini veriyor. Bu da kömürü, dünyanın en büyük çevresel sağlık riski yapıyor.

Bu arada dünya genelinde, çevreciler, akademisyenler, biliminsanları ve bazı politikacılar, kömür madenlerine fon sağlayan enerji şirketleri ve bankaların, kömürün yıkıcı gücüne karşı koymak için yeterince etkin rol üstlenmediğini dile getirmeye devam ediyorlar. Örneğin geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler, kömür sanayinin iş etiği ve çevresel anlamda 'temizlenmesi' gerektiği çağrısında bulundu. Nitekim, Dünya Bankası ve Avrupa Kalkınma Bankası'nın da aralarında bulunduğu büyük finans kurumları, kömür projelerine verdikleri fonları etik standartları dikkate alarak sınırlayacaklarını ifade ettiler.

Kömürün küresel enerji üretimindeki payı artmaya devam ediyor. Enerji danışmanlık şirketi Wood Mackenzie'ye göre, özellikle Çin, Hindistan ve diğer gelişen ekonomilerde kömür tüketiminin artması sonucunda, 2020 yılında kömür, petrolü geride bırakarak dünyanın bir numaralı yakıt kaynağı olabilir. Bu durum, kömür madenlerindeki güvenlik standartlarının bir an önce iyileştirilmesini daha da vazgeçilmez kılıyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar