Komşuda yaşanan dert bize de düşer

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Sektör temsilcilerinin komşularımızdan Suriye'de yaşanan olaylar ve İran Amerika arasında yaşanacak olumsuzluğu değerlendirmeleri, bir yandan "Komşuda yaşanan dert bize de düşer" düşüncesini taşıdıklarını, bir yandan da bu gelişmelerdin kendilerini "Yeni Pazar arayışlarına ittiğini" gösteriyor.
"Komşuda pişer bize de düşer" deyimi halk arasında olumluluk anlatır. Ama sektör temsilcilerinin Suriye'de yaşananlar ve muhtemel İran-Amerika çatışmasının sonuçlarını değerlendirirken söyledikleri, komşularda yaşananlardan bize "dert düşeceğini" gösteriyor. Sektör temsilcileri beklenen olumsuzluklara karşı yeni Pazar arayışları içersinde olduklarını açıklıyorlar. Ama lojistikçiİer İran'ın kendisiyle ticaretten çok Asya pazarına geçiş alanı olduğunu, o alandaki sorunun çok önemli sonuç getireceğini belirtiyorlar. Suriye üzerinden Körfez'e ve Ortadoğu'ya geçişlerin de sektörlerine büyük zarar verdiğini belirtiyorlar.
UND Başkanı Ruhi Engin Özmen, "Şu anda Hatay'da garajda 100 TIR yüklü bekliyor. Ama şoförlere aileleri izin vermediği için TIR'lar yola çıkamıyor. Alternatif yollar için görüşmeler sürüyor. Eğer İran'da sorun çıkar o hatta geçişler kapanırsa, sektörün bundan etkilenmesi yüzde 40'lar seviyesinde olur" diyerek komşularda yaşanan ve yaşanacak derdin özellikle kendi sektörlerine darbesinin büyük olduğunu belirtiyor.
Sektör temsilcileri Avrupa'daki kriz ve komşularda yaşanan sorunların kendilerini yeni pazarlar aramaya ittiğini belirterek bazı sektörlerde özellikle Afrika pazarına yönelmeler olduğunu söylüyorlar. Mobilya Sanayicileri Derneği MOSDER Başkanı Ramazan Davulcuoğlu alternatif Pazar arayışları içersinde olduklarını belirterek, Çin'de katıldıkları bir fuar konusunda bilgi verip, Afrika'da Angola ve Gana gibi ülkelere gittiklerini, gittikleri ülkelerden elleri boş dönmediklerini açıklıyor.
Gerçekten de Türk üreticileri son on yılda Afrika pazarında çeşitli ülkelerde, çeşitli sektörlerde gelişme kaydetme başarısı göstermiş durumdalar. 200o yılında toplam ihracatımızdan yüzde 4.9 pay alabilen Afrika ülkelerine 2011 yılında üç kat büyüyen ihracatımız içersindeki payı yüzde 7.7'ler seviyesine yükselmiş durumda. Bu Afrika'ya ihracatımızın yüzde 5.9 olan Amerika'ya ihracatın üzerine çıktığını gösteriyor. Ama yine de Avrupa'ya ihracatımızın 7'de biri oranında kalıyor.
Türkiye'nin Suriye dış ticareti 2011 yılında 1.6 milyar dolar ihracat ve 337 milyon dolar ithalat olmak üzere 1,9milyar dolar seviyesinde. İran'la dış ticaretimiz ise 3.5 milyar doları ihracat, 12.4 milyar doları ithalat olarak 16 milyar dolar seviyesinde. İthalatın içersinde doğal gaz ağırlık taşıdığı için sektör temsilcileri bu alanda sorunlar nedeniyle daralma olursa bu ülkeye alternatif olarak Rusya ve Ukrayna'dan alımların artırılabileceğini söylüyorlar.
Arada komşulardaki olumsuzluğun özellikle İran'da yaşanacak sorunun bizim ülkemizden mal geçişlerini artıracağını iddia edenler de bulunuyor. Ama özellikle lojistikçiler İran geçişlerinin kapanmasının Asya pazarı açısından büyük sorun yaratacağını öne sürüyorlar.
Söylenebilecek olan komşularda yaşanan ve yaşanabilecek olan dertlerin bize fatura çıkaracağına inanan sektör temsilcileri bir yandan yeni Pazar arayışlarını sürdürüyorlar. Bir yandan da sorun çıkmaması, var olan sorunların son bulması yönündeki isteklerini belirtiyorlar. Bu durum bende "Acaba komşulardaki sorunlar bizim iş adamlarımızı dinamik olmaya, dünyadaki gelişmelere daha duyarlı olmaya da itiyor mu?" düşüncesinin doğmasına da neden oluyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar