“Kolay para politikaları çözüm değil; yapısal reformlar şart”

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

HSBC Global Research tarafından yayımlanan Küresel Ekonomi; Döviz Görünümü ve Yükselen Piyasalar raporları üç temel başlık etrafında odaklanıyor: Yükselen ekonomiler beklenen büyümeyi sergilemeyerek, hayal kırıklığı yarattılar. Önümüzdeki 15 ay boyunca doların yükselmesi devam edecek. Yaşanan ekonomik zorlukların çözümü para politikaları değil, fakat yapısal reformlar.

HSBC Grubu Baş Ekonomisti Stephen King, HSBC Grubu Küresel FX Stratejisti David Bloom ve HSBC Grubu Küresel Gelişmekte Olan Piyasalar Araştırma Başkanı Dr. Murat Ülgen 2015 yılı küresel ve bölgesel ekonomik durum analizlerini ve öngörülerini paylaşmak için İstanbul’daydı. Ekonomistlerin ortak görüşü şöyle: 
• Yükselen piyasaları etkileyen çevresel faktörler kötüleşiyor. Bunun başlıca nedenleri doların değer kazanması, likiditenin azalması, küresel emtia fiyatlarındaki düşüş, Çin’in büyümesindeki gerileme ve gelişen ekonomilerin genelinde yaşanan hayal kırıklığı. Piyasalar şu anda, ABD ve AB’nin para politikalarının diğer piyasaları nasıl etkileyeceğini izliyor.
• Yükselen pazarlarda büyüme 2012 yılından bu yana hız kaybetti. Bunun temel nedeni küresel ticaretin yetersizliği. Finans krizinden bu yana uygulanan gevşek para politikaları ve kredi şartlarının sona ermesi de yükselen ekonomileri zorlayan unsurlar. 
• Yükselen ekonomiler aynı zamanda rekabet kaybı yaşıyorlar. İşgücü maliyetinin artması ve işsizlik oranlarının nispeten düşük olması bunun başlıca nedenleri olarak ön plana çıkıyor.
Türkiye, Rusya ve Güney Afrika’ya zayıf not
HSBC, yükselen ekonomilerin performanslarını ve yatırım risklerini değerlendiren bir karne yayımladı. İlki Ağustos ayından yayımlanan ve Ekim ayında yenilenen bu karneye göre, Çin, Hindistan ve Kore güçlü ekonomiler arasında yer alıyor. Endonezya ve Meksika ise tercih edilen ekonomiler arasında izlenmiyor. Endonezya’nın güçlü ekonomiler listesi dışında bırakılmasının nedeni ülkedeki siyasi gelişmeler; Meksika’nın sorunu ise negatif reel faiz oranları.
Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri sağlıklı ekonomiler olarak değerlendiriliyor. Brezilya, pozitif reel faiz oranları ve büyüme beklentilerinin iyileşmesi nedeniyle, HSBC’den olumlu not alan ülkeler arasında. Rusya, Güney Afrika ve Türkiye, zayıf ekonomiler arasında sıralanıyor. 
Türk Lirası daha da değer kaybedebilir

Yükselen Ekonomiler raporunda HSBC’nin Türkiye’ye yönelik beklentileri ve değerlendirmeleri şöyle:
 “2014 yılının ilk yarısında büyüme ortalama yüzde 3.4 civarında gerçekleşti. 2014 geneli için büyüme beklentimiz yüzde 3.2.  Genel beklenti, büyümenin önümüzdeki yıl yüzde 3.5 olacağı yönünde; fakat HSBC olarak bizim 2015 büyüme tahminimiz yüzde 2.7. Merkez Bankası’nın 2015 yılında politika faizini değiştirmeyerek yüzde 8.25 oranında tutmasını bekliyoruz. Sıkılaştırma politikalarının 2015 ortası itibariyle başlayacağını ve dış etkenlerin Türkiye açısından daha zorlayıcı olacağını tahmin ediyoruz. Türkiye’de enflasyon ve cari açık hala yüksek. Türk lirası değer kaybetmeye devam ediyor. Birçok açıdan Türk lirasının makro ve finansal temelleri bir yıl öncesine kıyasla daha kötü durumda. Küresel ekonomik ortam kötüleşmeye devam ederse, Türk lirası daha da değer kaybedebilir.”   

HSBC Grubu Baş Ekonomisti Stephen King: “Batı dünyası “Japonlaşma” sorunu yaşıyor”
“Ortak görüş, yükselen ekonomilerden bir peri masalı bekliyordu; ama bu beklentinin çok fazla iyimser olduğunu gördük. Merkez bankalarının faiz beklentileri gerçekleşmedi; şimdi deflasyonla mücadele etmeye çalışıyorlar. İstihdam piyasaları değişti; maliyetler arttı. Şirketler uzun vadeli yatırım yapmak istemiyorlar. Euro bölgesinde, yük paylaşımı söz konusu değil. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme politikası duruma yardımcı olsa da, euro bölgesindeki sorunu çözüme kavuşturamadı. Sonuçta Batı dünyası “Japonlaşma” sorunu yaşıyor. Para politikaları Avrupa için hiçbir zaman bir çözüm olmadı; Avrupa’nın yapısal reformlara ihtiyacı var.”

HSBC Grubu Küresel FX Stratejisti David Bloom: “Dolar hakimiyeti 15 ay daha sürecek”
“Daha güçlü bir dolar dünyayı kurtarabilir mi? Hayır, ama Türkiye’ye yardımcı olur. Dünya genelinde emtia fiyatları düşüyor. Bu Türkiye için kısa vadede olumlu bir gelişme. Petrol ve emtia fiyatlarının gerilemesi, cari açık ve enflasyonun gerilemesine yardımcı olur. Doların yükselmesinden kar sağlayacak iki ülke Hindistan ve Türkiye. Dolar yüzde 5 oranında yukarı hareket etti. Bu oran önümüzdeki dönemde yüzde 10 daha yukarı tırmanacak. Doların yükselişi ne kadar sürer diye soracak olursak, bu deflasyon zehrinin ABD’ye ne kadar sıçrayacağına bağlı. Döviz savaşları yaşanan sorunlara cevap değil. Çözüm için harekete geçmek; fabrika açmak, istihdam yaratmak gerekli. Bugün dünya genelinde jeopolitik sorunlar yükseldikçe, dolar yükselmeye devam edecek. Bugün döviz ticaretinin yüzde 87’sini dolar oluşturuyor. Önümüzdeki 15 ay boyunca doların hakimiyeti devam edecek; ama dünyanın çok çabuk değiştiğini de unutmamak gerekir.”

HSBC Grubu Küresel Gelişen Piyasalar Araştırma Başkanı Dr. Murat Ülgen: “Yükselen ekonomilerin tadı kaçtı”
“Yükselen piyasalara yönelik hayal kırıklığı söz konusu. Büyük yatırım fırsatı sunan ülkelerde, hikayenin tadı kaçmış durumda. Bunun başlıca nedenleri arasında, küresel ticaretin zayıflaması, sermaye piyasalarında oynaklık; yatırım ortamının tatmin edici olmaması ve FED’in para politikasını normalleştireceği yönündeki sinyaller sayılabilir. Tüm bu gelişmeler yükselen piyasalarda verimlilik kaybına da neden oluyor. Bunu telafi edecek bir yol lazım. Bunun kolay para politikaları olmadığını gördük. Yapısal reformlara ihtiyacımız var. İşgücü verimliliğinin artması, altyapı, teknoloji, Ar-Ge, eğitim, sağlık yatırımları şart. Reel ücret artışını verimlilikle baş başa getirmemiz gerekiyor. Sonuçta Avrupa Merkez Bankası’nın atacağı adımlar faydalanacağız ama öncelikle ev ödevimizi yapmamız gerekiyor. Enflasyonun aşağı çekilmesi şart. Bunun için tasarruf araçlarının artırılması, finansal piyasaların değerlendirilmesi gündeme gelebilir.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar