Kod uygulaması kalktı mı Islah mı ediliyor?

Değerli Dünya okurları öncelikle yazıma başta Maliye Bakanımız olmak üzere Mali İdarenin değerli yöneticilerine bu konuda teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Gerçi, "eşeği kaybedip bulup, sonrasında buna sevinmiş gibi olduk" ama kamuoyunun seslendirdiği şikayetlerin hızlıca dikkate alındığı iyi bir örnek oldu.

Bu noktada yazı yazmaktan kıvanç duyduğum Dünya Gazetesi'inin bu süreçteki rolünü de siz değerli okuyucuların takdirlerine de sunmak isterim. Dünya Gazetesi bu süreçte mükelleflerin çok büyük bir kesiminde rahatsızlık yaratan uygulamaları ilk gündeme getiren, sürekli ve ısrarlı takip eden gazete oldu.

Dünya Gazetesi'nin geçmişe doğru yayınları taranacak olursa bu son dönem dışında da, uygulama sadece KDV iadesi alan şirketlere yapılırken de bu sorunu defalarca gündeme getirmişti.

Peş peşe önemli ve olumlu adımlar atıldı.

Aslında sadece kod konusunda değil pes peşe farklı konularda önemli açıklamalar yapıldı. Bunları da hatırlamakta fayda var.

1.Mukteza sisteminde daha şeffaf ve çeki düzen verilmiş bir yapıya geçildi.

2.KDV iade sisteminde süreç hızlanacak.

Elektronik ortamda alınan veriler Mali İdarenin verileri ile elektronik olarak karşılaştırılacak. Sorun tespit edilirse inceleme yapılacak. Sorun yoksa iade başvuruları süratle sonuçlandırılacak.

3.Kod uygulaması aslında kalkmıyor ıslah edilerek artık merkezileşiyor. Listeye giriş ve çıkışlar daha belirgin esaslar dahilinde, tek elden yapılacak. Kod ile ilgili açıklamaların kod (şifrelerini)/alt yazısını / tercümesini bu şekilde yapıyor olmanın daha doğru olduğu düşüncesindeyim.

Kod uygulamasına çeki düzen verileceği anlaşılıyor.

Özellikle geçen yılın son çeyreğinde birden bire bütün mükellefleri ilgilendiren ve yaşla kurunun birbirine karıştığı bir konuda duyarlı davranıp çözüm çabasına girilmesi pek çok ihtilafı önleyecektir.

Kod (Kara liste) yeniden mi oluşturuluyor yoksa mevcut liste ayıklanıyor mu?

Yapılan açıklamalardan anladığımız aslında kara liste muhafaza edilecek ancak belirlenen esaslar dahilinde gözden geçirilecek ve kara listedeki şirket sayısı azaltılacak.

Geçmişte de (yaklaşık 10 sene önce) benzer bir durumla karşılaşılmış ve İstanbul Defterdarlığı o günlerde 100.000'lere varan kara listeyi benzer bir çalışma ile 30.000 civarına indirmişti.

Şimdilerde de geçmişte yapılan çalışmaya benzer bir ayıklamanın yapılacağı anlaşılıyor.

Mükelleflerin cevabını merak ettiği sorular?

Değerli Dünya okurları atılan olumlu adımlar yanında aşağıdaki soruların henüz yanıtlarının da bizler tarafından bilinmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz.

1. Geçen sene mükelleflere gönderilen yazılar ne olacak?

Bilindiği üzere bu yazılarla kara listedeki mükellefler deşifre edilerek, bu şirketlere ödenen vergiler, ceza ve faizi ile tekrar istenmişti.

Şirketler de bu işlemlerle ilgili olarak cevabi yazılar göndermiş ve alınan mal veya hizmetin gerçekliğini, ödemenin ne şekilde yapıldığını ispat çabasına girmişlerdi.

Bu yazılara cevap verilmedi. Bu nedenle de mükelleflerde bir tedirginlik var. Acaba gıyabımızda, bize haber verilmeden bir işlem yapılıyor mu? Bu nedenle biz de listeye alındık mi vb düşünceler kafaları meşgul ediyor.

2. Halihazırdaki listeler hangi ölçütlere göre nasıl azaltılacak?

3. Artık listeye nasıl girilecek ve nasıl çıkılacak?

4 . Listede olup olmadığımızı nasıl bileceğiz?

5. Açılan davalar ne olacak?

6. Liste konusunda muhatap kim olacak?

7. Kara listeye alınacağı endişesi ile tekrar ödenmek zorunda kalınan KDV'ler/faizler ne olacak?

8. Bu uygulama sadece KDV iadesi alan mükelleflerle sınırlı mı kalacak?

Biliyorsunuz " Kod" uygulaması aslında çok uzun yıllardır uygulanan bir sistem.

Ancak uygulama önceden sadece KDV iadesi alan şirketlerin hissettiği bir uygulamaydı. Varlık Barışı için eldeki bu veriler genel olarak kullanılmaya başlayınca yaygın bir sorun haline geldi ve kamuoyu gündemine oturdu.

Mali İdarenin açıklamaları ile aslında uygulama ıslah edilmiş haliyle eskisi gibi sadece KDV iadesi alan şirketlere uygulanacak gibi duruyor.

Dolayısıyla bu konuda yeni bir başlangıç yaparken tüm bu ve bizim aklımıza şu an gelmediği için sıralayamadığımız birçok soruyu da yanıtlamakta fayda görüyoruz.

Mali İdare tabidir ki vergilemeyi takip açısından çeşitli idari tedbirler alabilir, almıştır, alacaktır, almalıdır. Kayıt dışılıkla mücadele konusunda atılacak her adımı desteklemek boynumuzun borcudur. Bu süreçte hukuki sınırların belirgin, net, objektif ve şeffaf olmaması geçmişte adeta hukuk kaosu yaratmıştı, gelecekte de yaratabilir.