KOBİ’sini büyütemeyen kredisini büyütemez
BDDK verilerine göre, KOBİ’ler arasında yer alan mikro işletmeler sadece 41 lira kredi kullanırlarken, küçük işletmeler firma başına 215 lira orta büyüklükteki işletmeler ise ortalama 859 lira kredi kullanıyorlar. Bu da bizi başlıkta yer alan yargıya ulaştırıyor.
Bu da KOBİ’lerin 949 milyar 100 milyonluk toplam kredi hacmi içersindeki paylarının yüzde 24.1 seviyesinde olduğunu gösteriyor. 1990’lı yıllarda toplam kredi içersindeki payları yüzde 4’ler saviyesinde olan KOBİ’lerin paylarının zaman içersinde önemli artış gösterdiğini KOBİ’lerin bankacılık sektörüyle ilişkilenrinin geliştiğini gösteriyor.
Bunda bir yandan KOBİ’erin bankalara daha uygun bilançolar sunması, bir yandan da KOSGEB’in KOBİ’leri eğitici çalışmalarıyla desteklerinin rol oynadığını söylemek yanlış olmaz.
Ancak, alınan bu önemli mesafeye karşın KOBİ’lerin önlerinde katedilmesi gereken çok önemli mesage olduğunu da Bakır’ın haberinde yeralan verilerden görüyoruz. Kredi müşterisi olan KOBİ’lerin yüzde 76.9’unu oluşturan 10 işçiden az çalıştıran 1 milyon 488 mikro işletme toplam kredilerin yüzde 26.5’ unu kullanıyor. Buna göre firma başına kredi kullanımı sadece 41 lirada kalıyor. Toplam KOBİ kredilerinin 72 milyarını yüzde 31’ini kullanan 333 bin 975 küçükboy 50 kişi altında çalıştıran işletmelernin ortalama kredi kullanımı 215 lira. 50-250 kişi arasında işçi çalıştıran Orta büyüklükteki sayısal olarak yüzde 5.7 paya sahip112 bin 874 KOBİ işletmesi ise, toplam KOBİ kredilerinden yüzde 42.2 ‘sini, 96 milyar 600 milyonunu kullanıyor.
İşte bu da bizi başlıkta ortaya koyduğumuz “KOBİ’sini büyütmeyen kredisini büyütemez” yargısına vardırıyor...
KOBİ’ler bizim ekonomimizin kılcal damarları olarak çok önemli işletmelerdir. Ancak, özellikle 10 kişinin altında işçi çalıştıran mikro işletmeler ile 50’nin altında işçi çelıştıran küçük işletmeler hem verimlilik, hem de rekabet açısından önemli zaaflar içermektedir. Bu da bu işletmelerin ekonomiye yeterli faydayı sağlaması sonucunu getirmediği gibi, finans sistemi içersinde yeterince yer alıp, bankacılık sektöründen yeterince yararalmalarının da önünü tıkamaktadır. Haberde yeralan veriler bunu doğrular niteliktedir.
Önceki gün bir dost sohbetinde tekstilci arkadaşıma “Piyasa nasıl?” sorusunu yönelttim. Arkadaşım, “Berbat birçok kişi ödeme yapmıyor. Bu da tıkanıklık yaratıyor” cevabını verdi,
Dün, arkadaşımız Sercan Akıncı’nın, “Piyasada peşin çalışan kalmadı. Tahsilat süreleri bir yıla uzadı” haberinin içersinde birçok sektör temsilcisinin tekstilci arkadaşımın yakınmasının benzerine tanık olunca, sorunun hemen bütün sektörlerde sözkonusu olduğunu öğrenmiş oldum.
Bunun üzerine birden siyasetçilerin son dönemdeki demeçlerinde ele aeldıkları konuları düşündüm. Bunların arasında ne sektörlerin yaşadıkları sıkıntılar yer alıyor. Ne de ekonominin diğer dertleri ve yapılması gerekenlere yer veriliyor. Ekonomik konular günlük siyasetin hay huyunun arkasında alt sıralara itilmiş durumda.
Ama piyasadan yükselen sesler hiç vakit kaybedilmeden onların ortaya koydukları sorunların ele alınmasını ve çözüm arayışıına geçilmesini gerekli kılıyor. Bence bir de buna KOBİ’lerin işbirliklerinin, ortaklıklarının artırılması için yapılması gerekenlerin araştırılmaya başlanması eklenmelidir....