KOBİ’lerin iş sağlığı ve güvenliği giderlerini SGK karşılayacak

VERGİ PORTALI
VERGİ PORTALI [email protected]

 

VERGİ PORTALI / Celal ÖZCAN
[email protected]

İş sağlığı ve güvenliği çalışma hayatının en önemli sorun alanlarından biri
Çalışma hayatı; istihdamdan, çalışma şartlarına; sosyal güvenlikten, mesleki eğitime; iş sağlığı ve güvenliğinden, yurtdışında çalışan vatandaşlarımızın haklarının korunmasına kadar çok geniş bir alanı ve toplumun büyük bir kesimini kapsamaktadır.

İş sağlığı ve güvenliği konusu ise sadece işyeri ve çalışan düzeyinde değil, toplumun genelini doğrudan ilgilendiren, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde ele alınması gereken bir önceliğe sahiptir.

Konu ile ilgili uluslararası sözleşmelerin uygulama alanı ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun kapsamı karşılaştırıldığında ülkemizdeki çalışanların önemli bir kesiminin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden yoksun kaldığı görülmektedir.

Kapsam farkı dışında uluslararası ve ulusal düzeyde yürütülen çalışmalara rağmen, iş sağlığı ve güvenliği konusunda ne yazık ki istenen düzeye gelinememiş olup, istatistikler de bu durumu doğrulamaktadır.

Ülkemizde her gün 4 işçi iş kazası sonucu hayatını kaybetmekte
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği alanında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) 2010 yılı verilerine göre; günde yaklaşık 173 iş kazası olmakta,  bu iş kazaları sonucu her gün 4 işçi hayatını kaybetmekte,  5 işçi de sürekli iş göremez (daimi sakat) hale gelmektedir.  Ülkemizdeki kayıtdışı istihdamın %41 seviyesinde olduğu ve pek çok iş kazasının da SGK'ya bildirilmediği dikkate alındığında, iş kazası ve meslek hastalıkları ile ilgili resmi istatistiklerin gösterdiğinden daha kötü bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.

Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında da, ülkemiz iş kazası ve meslek hastalıkları olaylarının yüksekliği bakımından dünya genelinde Hindistan ve Rusya'dan sonra üçüncü, AB ülkeleri içerisinde de birinci sırada yer almaktadır.

İş kazalarının %83'ü KOBİ'lerde meydana geliyor
Üzerinde önemli durulması gereken diğer bir konu da KOBİ'lerdir. Türkiye'deki işyerlerinin %99.7'si 1-249 kişi istihdam eden KOBİ'lerden oluşmakta olup, çalışanların %83.8'i bu işyerlerinde istihdam edilmektedir. İş kazalarının ise %83'ü KOBİ'lerde meydana gelmektedir.
İş kazası ve meslek hastalıklarının yıllık maliyeti yaklaşık 44 milyar TL
Diğer yandan, iş kazaları ve meslek hastalıklarının ortaya çıkardığı ekonomik kayıplar da küçümsenemeyecek boyutlardadır. Nitekim, ILO verilerine göre gelişmekte olan ülkelerin iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu meydana gelen ekonomik kayıplarının gayrı safi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) yaklaşık %4'ü kadar olduğu tahmin edilmektedir. Bu tahminden yola çıkıldığında ülkemizde 2010 yılı cari fiyatlarla GSYİH rakamlarına göre iş kazası ve meslek hastalıklarının toplam maliyetinin yılda yaklaşık 44 milyar TL civarında olduğu ifade edilmektedir.
Gerek yukarıda açıklanmaya çalışılan olumsuz tablonun düzeltilmesi, gerek koruyucu ve önleyici hizmetlerden çalışanların yararlanmasının sağlanması, gerekse Avrupa Birliği ve Uluslararası Çalışma Örgütü normlarına uyum sağlanması, mevcut İş Kanunu'ndan bağımsız çalışanların tümünü kapsayan düzenlemelerin hayata geçirilmesi gibi gerekçelerle hazırlanmış olan "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı"  Bakanlar Kurulu'nda imzaları tamamlanarak kısa bir süre önce TBMM'ne intikal ettirilmiştir.

KOBİ'lerin iş sağlığı ve güvenliği giderlerine yönelik SGK desteği
Bilindiği gibi, mevcut düzenlemelerde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı çalıştırma gibi yükümlülüklerin yerine getirilmesinde elli işçi sınırı bulunmaktadır.
Oysa söz konusu kanun tasarısının yasalaşması halinde çalışan işçi sayısına, faaliyet konusuna, kamu veya özel sektör olup olmadığına bakılmaksızın bütün işyerine uygulanacaktır. Bu durum ister istemez işçi sayısı az olan işletmelere mali açıdan önemli bir yük getirecektir.
Bu çerçevede, hazırlanan kanun tasarısında çalışan sayısı az olan KOBİ'lere iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin yerine getirilmesi dolayısıyla oluşacak giderlerinin SGK tarafından karşılamasına ilişkin önemli bir düzenleme yapılmıştır.
İş sağlığı ve güvenliği desteğinden ilk etapta 10'dan az
çalışanı olan çok tehlikeli işyerleri yararlanacak

Kanun tasarısındaki düzenlemeye göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunan işyerlerinden ilk etapta çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine çalıştırılma zorunluluğu getirilen işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin vereceği hizmetlere ilişkin ücretler Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak aktararak finanse edilecektir.

Gerektiğinde Bakanlar Kurulu bu desteği ondan az çalışanı bulunan işyerlerinden tehlikeli ve az tehlikeli sınıfta yer alanlara da yaygınlaştırabilecektir.

İş sağlığı ve güvenliği desteğinin uygulanmasına, destek sağlanacak ondan az çalışanı bulunan işyerlerinin özellikleri gözönünde bulundurularak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenecek hizmet bedellerinin tespitine ve destek olunacak kısmına, bu bedellerin ödenme şekillerine, hizmetten hangi şartları taşıyan işyerlerinin faydalanabileceğine ve hizmet verecek kuruluşların özelliklerine dair usul ve esaslar Maliye Bakanlığı'nın uygun görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir.

Yine, iş sağlığı ve güvenliği desteklerinde etkinlik ve sürekliliğinin sağlanması amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ilgili meslek kuruluşlarıyla işbirliği yapabilecektir.

Kayıtdışı işçi çalıştırıldığının tespiti halinde sağlanan destekler
işyerlerinden geri alınacak ve 3 yıl süreyle de yararlandırılmayacak 
İş sağlığı ve güvenliği desteğinden faydalanan işverenlerin, yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediğinin (kayıtdışı işçi çalıştırdığının) tespit edilmesi halinde, tespit tarihine kadar yararlanılmış iş sağlığı ve güvenliği destekleri yasal faizi ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu'nca tahsil edilecek ve bu işverenler üç yıl süreyle söz konusu destek unsurlarından yararlandırılmayacaktır.

İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin vereceği hizmet bedellerinin ücretleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak aktarılarak gerçekleştirilecek olması, ilk uygulama döneminde iş kazası ve meslek hastalıkları bakımından kısa vadeli sigorta kolu prim gelirleri hesabında hissedilebilir bir harcamaya sebep olabilecek ise de uzun dönemde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerleşmesi ve işyerlerinde güvenlik kültürünün oluşması sayesinde, iş kazası ve meslek hastalıklarından kaynaklanan görünür ve görünmeyen maliyetlerin (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve iş kazası ve meslek hastalığı kaynaklı tedavi masrafları ve lüm aylığı gibi) azalmasına yol açacağından, sağlanacak desteklere yönelik gerekli denetim ve kontrol sisteminin kurulması halinde, getirilen uygulamanın uzun vadede olumlu sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar