KOBİ’lere bankalardan bir yılda net 1 trilyon aktı

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

Bankacılık sektörü, ülkedeki tüm işletmelerin yüzde 99,8’ni oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmeleri son bir yılda “net” 1 trilyon 70 milyar lira fonladı.

Ülkedeki tüm işletmelerin yüzde 99,8’ini oluşturan, toplam istihdamın yüzde 80’e yakınını, toplam üretimin yarıdan fazlasını gerçekleştiren, ancak bankacılık sektörü kaynaklarından aldığı pay yıllar itibarıyla düşük kalan küçük ve orta boy işletmelere (KOBİ) kullandırılan krediler son bir yılda genel kredi genişlemesinin oldukça üzerinde bir artış kaydetti.

Bankacılık sektörünün toplam kredi genişlemesinin yüzde 10,4’le enflasyonun altında kaldığı bu yılın ilk çeyreğinde, sayıları 3,5 milyona yaklaşan ve ülke ekonomisinin adeta omurgasını oluşturan KOBİ’lere kullandırılan kredilerin hacmi yüzde 13,8 oranında net 278,7 milyar lira artarak mart ayının son haftası itibarıyla 2 trilyon 298,9 milyar liraya ulaştı.

KOBİ kredilerinin enflasyonun üzerinde bir genişleme kaydettiği aynı dönemde tüketiciler dahil ekonomideki diğer aktörlere açılan kredilerin toplam hacmindeki büyüme ise yüzde 9,2 ile enflasyonun altında kaldı.

Başka deyişle reel bazda kredi daralması yaşanmasına rağmen, KOBİ kredileri reel olarak artış gösterdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) toplulaştırılmış verilerine göre bankalar, 24 Mart itibarıyla son bir yılda KOBİ’leri kredi yoluyla “net” 1 trilyon 70,2 milyar lira fonladı.

Anılan dönemde bankacılık sektörünün toplam kredi hacminde yüzde 53 oranında bir genişleme yaşanırken, KOBİ kredilerinin bakiyesi bu dönemde yüzde 87,1 artarak 2 trilyon 298,9 milyar lira ile tarihindeki en yüksek düzeye ulaştı. Aynı dönemde KOBİ’ler dışındaki kesimlere açılan kredilerin toplam hacmi ise yüzde 43,1 büyüdü.

Enflasyondan arındırıldığında bankacılık sektörü kredi hacmi reel olarak daralırken, KOBİ kredilerinin reel olarak arttığı dikkati çekti. Bu gelişmeyle, toplam kredi pastasında KOBİ’lerin payı son bir yılda 5 puan artarak yüzde 27,5’e kadar yükseldi.

Pandemiden sonra canlanma

Bankacılık sektörünün 2012 sonunda 200 milyar liranın altında bulunan KOBİ kredi hacmi, 2014’de 300 milyarı, 2016’da 400 milyarı, 2017’de 500 milyarı, 2018’de 600 milyarı, 2020’de 800 milyarı, 2021 sonunda 1 trilyon, 2022 sonunda 2 trilyon lirayı aştı.

2012 yılında toplam kredi hacminin dörtte birini oluşturan KOBİ kredilerinin payı, 2015’te yüzde 26,9’a kadar çıktıktan sonra, diğer kesimlerin kullandığı kredilerin daha fazla artması dolayısıyla düşüş sürecine girmiş, pandemi yılı olan 2021’de yüzde 21,9’a kadar inmişti.

KOBİ kredilerinin ikiye katlandığı geçen yılın sonunda bu pay yüzde 26,8 olmuştu. KOBİ’lerin kredi kullanımındaki artış paralelinde bu işletmelerin toplam pastadaki payı büyümesini sürdürerek bu yıl 24 Mart itibarıyla yüzde 27,5’e çıkarken, toplam üretim ve istihdamdaki paylarına kıyasla KOBİ’lerin bankacılık kaynaklarından aldığı payın hala düşük olduğu dikkati çekiyor.

İşletmelerin yüzde 99,8’i KOBİ

TÜİK verilerine göre Türkiye’deki toplam 3 milyon 427 bin 891 işletmenin, en son belirlenen kriterlere göre 3 milyon 421 bin 817’si KOBİ tanımı içinde yer alıyor. Buna göre Türkiye’de işletmelerin sayıca yaklaşık yüzde 99,8’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Toplam istihdamın yüzde 77,8’ini, toplam yatırımların yüzde 53,2’sini, üretimin de yüzde 54,2’sini gerçekleştiren KOBİ’ler ülke ekonomisinin ana omurgası konumunda.

Ekonomide istikrarın aktörleri

 KOBİ’ler, tüm dünyada, yalnızca ekonomik gelişimin değil sosyal dengenin ve istikrarın da en önemli aktörleri olarak kabul ediliyor. OECD üyesi ülkelerde toplam işletmelerin yüzde 85’lik kısmını oluşturan KOBİ’ler, istihdamın yüzde 70’ini gerçekleştiriyor. Ülkeler, ekonomilerinin güçlü ve sürdürülebilir olarak kalkınması için KOBİ’lerin güçlendirilmesine önem ve öncelik veriyor.

Ülkelerin küresel ekonomik sistemde güçlü bir yer alabilmesi için KOBİ’lerin rekabet gücü ve verimliliklerinin yükseltilmesi, uluslararası piyasalarla entegrasyon süreçlerinin desteklenmesi, yatırım, üretim ve pazarlamada onlara teknik bilgi ve danışmanlık hizmetleri sağlanması ve yatırımlarının düşük maliyetli uzun vadeli kaynaklarla fonlanması stratejik önemde.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Tüketim tam gaz 12 Aralık 2024