KOBİ'lere doğru pencereden bakmak gerekir

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

Türkiye'de bir yandan ara malı üretiminde ithalatı azaltıcı rekabetçi yerli üretime ihtiyacımız var. Bir yandan da üretimde katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz gerekiyor. Bu açıdan ekonomimizin kılcal damarları KOBİ'lerin iş süreçlerini ve iş profillerini değiştirerek katkılarını artırmalarının zamanının geldiği sonucuna varıyoruz. Bunun için KOBİ'lere doğru pencereden bakarak onları geliştirerek, katkılarını artırabilmeliyiz.
Türkiye'de Küçük ve Orta Boy İşletmeler KOBİ söylemi bazı gazeteci dostlarımızın ve bazı bilim adamlarının Anadolu'nun bazı illerinde Alman Konrad Adenauer destekleriyle toplantılar yapmalarıyla gündeme geldi. İlk toplantı 15 Ağustos 1986 günü Eskişehir'de yapıldıktan sonra diğer illerde devam etti. İşte, küçük ve orta boy işletmelerle ilgili KOBİ deyimi ilk kez bu bilim adamları ve gazetecilerin yazılarıyla topluma bu toplantılar döneminde duyuruldu. Ve başlangıçta çok iyi de anlaşılmadı. KOBİ/BOBİ benzetmeleriyle o dönemde yer yer alay konusu bile oldu...
1990'lı yıllarda KOBİ deyimi daha iyi anlaşılmaya başlandı. Üretim içerisinde, ara malı üretiminin önemi üzerinde durulmaya başlandı. KOBİ tanımı üzerine öneriler gündeme geldi. Kamunun bu konuya eğilmesi ve KOBİ'lerin desteklenmesinin önemi üzerine görüşler ortaya konuldu. Meclis'teki partilerin katılımıyla KOBİ komisyonu oluşturuldu. KOBİ'lerin bağımsız destekleri için KOSGEB kuruldu.

Ancak, buna karşın hem finans kurumlarının özel projeler üretmediği, hem de KOBİ'lerin özkaynak esaslı büyüme yolunu seçtikleri için, yüksek enflasyonlu dönemde, kredi fiyatlarını yüksek bulmaları nedeni de etkili olunca KOBİ'lerin toplam banka kredilerinden yararlanmaları uzun yıllar yüzde 4'ler seviyesinde kaldı. 2001 krizinin ardından, 51. Hükümet döneminde Kemal Derviş tarafından ortaya konulan yeni ekonomik program, 2002 seçimleri sonrası iktidara gelen Ak Parti'nin bu programı sürdürme kararı ile bankaların 2001 krizi sonrası yapısal değişikliği ile tüketiciler ve KOBİ'lere yönelik yeni kredi mekanizmaları geliştirmesiyle KOBİ'ler banka kredileriyle tanıştı. Bu bankacılık sektörünün kredi portföylerini KOBİ kredilerine açılması sonucunu getirdi.
KOBİ kredilerinde batak miktarının çok düşük olması buna eklenince, KOBİ kredilerinin toplam içindeki payı 142 milyar ile yüzde 19.4'ler seviyesine yükselerek yüzde 20 seviyesine dayanmış durumdadır. Bazı bankalarda bu oran yüzde 30'ların üzerindedir...
2000'li yıllar KOBİ'lerden çok sık söz edilen, KOBİ'leri ekonomi tartışmalarının odağına yerleştiren,  hatta KOBİ'leri fetiş haline getiren yıllar oldu. Ancak, KOBİ'lerin yapısal durumu yapıcı olarak ele alınıp, yapıları ve işlevleri güncel olarak değerlendirilmedi.
KOBİ'lerin bugün ekonomimiz içerisindeki yeri, küçültülmeden ve abartılmadan ele alınmalıdır. Çünkü ekonomimiz bugün faz değiştirmektedir. Daha çok katma değerli, daha çok yerli girdili bir üretim modeline geçebilmemizde KOBİ'ler önemli rol oynayacaklardır.
Bunun için KOBİ'lerin geleneksel üretim modellerinden daha sofistike üretim modellerine geçmeleri gerekecektir. Bu bir yandan iş süreçlerinin ekonomideki yeni yapıya uygun değişmesini, iş profillerinin yenilenmesini gerektirecektir.

Bunun için bir yandan kamunun KOBİ'lerden beklentilerini açıklıkla ortaya koyup, desteklerinin ne yönde olacağını belirtmesi gerekir. Bir yandan da KOBİ'lerin daha kalifiye eleman, daha güçlü finansman daha doğru fizibilite ve daha ciddi bir pazar araştırmasına ihtiyaçları olacağının da unutulmaması gerekir.
KOBİ'lerin ekonomimizin kılcal damarları olarak daha yararlı olabilmeleri için yeni bir faza geçilirken, önce bulunduğumuz konumun saptanması, özellikle ithale dayalı ara malını ikame edecek KOBİ üretim modelinin gelişimi için nelere ihtiyaç olduğu saptanarak, daha rekabetçi KOBİ'lere sahip olmak için yeni bir destek ve üretim modeliyle ilgili nasıl bir projenin gerekli olduğu saptanmalı. Yeni dönem ihtiyaca uygun yeni KOBİ üretim projesinin hayata geçirilmesiyle katma değeri yüksek ürünlere geçişte yeni yol ortaya konulmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar