KOBİ'lerde iş yapma tarzı
Küçük ve orta ölçek işyerlerinin toplam işyerleri içindeki sayısal çoğunluğunu durmadan tekrarlamanın hiçbir anlamı kalmadı.
Küçük ve orta ölçek işyerlerinin finansmana erişebilme sorunları olduğunu söylemenin de anlamı yok. Başta banka sistemi olmak üzere finans kanalları uygun müşteriye ulaşmak için kıyasıya rekabet içinde.
Küçük ve orta ölçek iş yerleri için destek sistemleri çeşitlendiği gibi, fonlar da geçmiştekinin çok ötesinde ölçeklere ulaştı.
Onca olumlu gelişmeler yaşandığına göre bugün ülkemizdeki küçük ve orta ölçek işyerlerinin temel sorunu nedir? Küçük ve orta ölçek yapının çağın gerektirdiği rekabet savaşında ayakta kalabilmesi hangi bileşen ve bağlamların dengesine bağlı?
Çok sık yinelediğimiz ve mutlaka aşılması gerekentiğine inandığımız üç kritik eşik var: Rekabet edebilir ölçekler yaratılması, rekabet edilebilir teknolojilerle donanma ve rekabet edebilir iş yönetimi yapabilme.
Bizim gözlemlerimize göre “zor oyunu bozuyor.” Olağan koşullarda öngörme ve önlem almaya ilişkin önerilere yaygın bir ilgi duyulmuyor. Zor durumlarda ve kriz koşullarında ise işyerlerimiz hızla toparlanabiliyor. Ayrıntı öğrenmek isteyen Osmanbey'de hazır giyim işi yapan işyerlerinin 1970'lerden bugüne kendi iç yapılarındaki dönüşümleri gözleyerek, zaruretlerin doğurduğu maharetleri anlayabilir. Hazır giyim alanına giriş, üç pazarda alan yayılması, dışa açılma, pazar çeşitlendirme, moda ve markada isim olma, şimdi de işbirliği ve güçbirliği yaparak rekabet edebilir ölçek yaratma çabaları gibi....
Gelecek günlerde küçük ve orta ölçek işyleremizin asıl zorlanacağı alan “iş algısı ve iş yapma tarzı” olacak.
Ülkemizdeki küçük ve orta ölçek işyerelirin yüzde 90'ı “alışkanlıkla yönetimden analizle yönetime” geçebilmiş değil. İş yerlerinin büyük bir bölümü geçmişten getirilen önyagılara, yerleşik doğrulara ve ezberlere göre iş yapıyor. Bu büyük tuzağı mutlaka kırmalıyız...
Üretim yapmayı bir stratejik alan olarak algılayan, alan içinde kırIlma noktalarını belirleyen, güçlü yanlarını öne çıkaran, zayıf yönlerini de güçlendirerek ilerleyen işyerimizin sayısı henüz istenen düzeye ulaşmış değil.
Ülkemizde önemli atımlar yapan küçük ve orta ölçek işyerlerinde “analizle yönetim” konusunda bir hayli mesafe alınmış olanlar olmadığını söylemek istemiyorum. Gelişenler var, ama istenen etkiyi gösterecek güce ulaşılmalıdı.
Ciddi biçimde gelecek yaratma peşinde olan işyerlerimizde, başabaş noktaları analizlerinin yapıldığını, finansmanda ince ayara dayalı rekabet avantajı yaratmanın yol ve yöntemlerinin arandığını, kişi başına yaratılan gelirdeki nitelik sıçramalarınının gözlendiğini, ihracatta ileri teknoloji içeren ürünlerin payının artırılmasına odaklanıldığını, daha bir dizi alanda veriler derlendiğini, işlendiğini, tutarlı seriler oluşturulduğunu biliyorum.
Merdevenin bir basamağını süpürmek yetmez, yapının bütününü temizlem gerekiyor, bütününü...