KOBİ'ler enine boyuna
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 15-21 Ekim 2012 tarihleri arasında kutlanan Avrupa KOBİ Haftası nedeniyle, sanayi istatistikleri, Ar-Ge, Yenilik ve Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı araştırmalarında değerlendirdiği, çalışan sayısı 250'den az girişimlere ait bazı istatistikleri 2011 yılı itibarıyla derledi.
Kurumun 19 Ekim'de açıkladığı bulgular KOBİ yapılanmasının genel ekonomi içinde önemli mesafe aldığını gösteriyor. Nitekim, KOBİ'lerin ekonomideki payı yıllardır yüzde 98 civarında tahmin edilirdi.TÜİK bu oranı yüzde 99,9'a yükseltti. Aradaki 1,9 puan fark küçük gibi görünebilir ki yanıltıcıdır.
Farkın önemi KOBİ'lerin üretim ekonomisinde ifade ettiği anlamda saklı. İki gelişme sözkonusu; 1- Üretim ekonomisini, çoğu gelişmiş ülke ölçeklerinde en fazla "orta" boya giren yerli "büyük" işletmeler değil, KOBİ'ler sırtlıyor. 2- Üretim ekonomisinde "büyük" işletmelerin nispi ağırlığı azalıyor.
Girişimlerin yüzde 99,9'u
2011 yılında durum şu: KOBİ'ler Türkiye ekononomisinde faaliyet gösteren toplam girişim sayısının (2009 yılına göre 2 milyon 483 bin 300) yüzde 99,9'unu, istihdamın yüzde 77,7'sini, maaş ve ücretlerin yüzde 51,5'ini, toplam cironun yüzde 64,8'ini, faktör maliyetiyle katma değerin yüzde 55,5'ini, maddi mallara brüt yatırımin yüzde 41,1'ini oluşturuyor.
Ekonomik faaliyet alanlarına göre KOBİ'lerin dağılımı şöyle: Yüzde 42,4'ü toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtları onarımı; yüzde 16,5 ulaştırma v depolama, yüzde 12,9 imalat sanayii. Girişim sayısında en yüksek pay toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtları onarımı alanında.
Bu kesim, toplam istihdamda yüzde 34,5, maaş ve ücretlerde yüzde 27,9, ciroda yüzde 56,8, faktör maliyetiyle katma değerde yüzde 29,9, maddi mallara brüt yatırımda yüzde 28,3 paya sahip.
Dış ticaretin yüzde 59,6'sı
KOBİ'ler dış ticarette özellikle ihracatta can kurtarıyor; TÜİK verilerine göre 2011 yılında toplam ihracatın yüzde 59,6'sını, ithalatın yüzde 39,9'unu bu kesim gerçekleştirdi. İhracatçı işletmelerin yüzde 15,2'si mikro, yüzde 25,7'si küçük, yüzde 18,7'si orta ölçekli.
Girişimlerin ana faaliyet alanları itibarıyla ihracatın yüzde 36,2'si sanayi, yüzde 57,9'u ticaret işletmeleri tarafından yapıldı. İthalatı da sanayi işletmeleri yüzde 33,9, ticaret işletmeleri yüzde 56,6 ile paylaştı. KOBİ'ler Avrupa ve Asya ticaretine de ağırlık koymuş görünüyor:
2011 yılında Avrupa ülkelerine ihracatın yüzde 53,3'ü, Türkiye'ye ithalatın yüzde 51,8'i bu kesime ait. Aynı şekilde KOBİ'ler Asya ülkelerine ihracatın yüzde 32,6'sını, bu kıtadan Türkiye'ye ithalatın da yüzde 36,'sini gerçekleştirdiler.
Ar-Ge'de kımıldama
TÜİK Ar-Ge'yi insan, kültür ve toplamdaki bilgi stokunu artırmak ve bu stoku yeni uygulamalarda kullanmak için yapılan sistematik temelli yaratıcı çalışmalar olarak tarif ediyor ve KOBİ dünyasındaki durumu 2010 yılı verilerine dayanarak şöyle saptıyor:
Türkiye'de gayrisafi yurtiçi Ar-Ge harcaması 9 milyar 268 milyon TL. Bu harcamanın yaklaşık yüzde 15'i (1 milyar 376 milyon TL) KOBİ'ler tarafından yapıldı. Türkiye'de tam zaman eşdeğeri cinsinden istihdam edilen toplam 81 bin 792 Ar-Ge personelinin yüzde 23,5'i KOBİ'lerde çalıştı.
KOBİ'ler yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet), süreç, yeni bir pazarlama yöntemi veya yeni bir organizasyon yönteminin işletmede ve dış ilişkilerde kullanılması olarak tarif edilen yenilik faaliyetinde de dikkati çekiyor.
Buna göre; 2008-2010 yılları arasında (3 yıl) 10 ve daha fazla çalışanlı tüm işletmelerin yüzde 51,4'ü yenilik faaliyetinde bulundu. KOBİ'lerde bu oran yüzde 50,8. Aynı dönemde, yüzde 34,6'sı teknolojik yenilik çalışması yapan KOBİ'lerin yüzde 32,6'sı ürün veya süreç yeniliği gerçekleştirdi. Yüzde 42'si ise pazarlama veya organizasyon gibi teknolojik olmayan yenilikleri işletmeye yansıttı.
TÜİK'in açıkladığı bu bilgiler, ekonomiyi sırtlanan KOBİ yapılanmasının, Ar-Ge ve yenilik dinamikleriyle birlikte, hem yatay (nicelik) hem de dikey (nitelik) eksenlerinde gelişmekte olduğunu ortaya koyuyor.