KKDF mevzuatındaki acaiplikler sürüyor
Üzerinde bu kadar çok değişiklik yapılan bir mevzuat yoktur sanırım. Her değişiklik bir başka sorunu beraberinde getiriyor. Önceki yazılarımda bunların bir bölümünü belirttim.
1980 yılların ürünü olan bu mevzuatın ana mantığı problemlidir. Vadeli ithalatı yapan mı yoksa, peşin ithalat yapan mı daha çok kaynak kullanır sorusunun cevabını bu mevzuat tersten veriyor. Kaldı ki, ödeme şekillerine dayandırılan bu uygulama ödeme şekilleri mevzuatının değiştirilmesi/kaldırılması konusunda da sorunludur. Dayandığı kararnameler bakımından da sorunludur. Keza, süreç içinde Maliye ve Gümrük arasında gidip gelen bir konudur.
Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) kesintisi, kredili işlemler üzerinden alınan bir mali yüktür. Finans üzerinden alınan bu fon, son Bakanlar Kurulu kararından sonra ithalatta sanki bir eşya vergisi gibi algılanıyor.
İthalat bedellerinin ödeme şekilleri ile uluslararası teslim şekilleri, bankacılık teamülleri ve KKDF kesintisi arasında kurulan hukuki bağ (süreç içinde yapılan değişikliklerle) yokmuş gibi KKDF kesintileri tahsil edilmeye devam olunuyor.
KKDF kesintisini düzenleyen mevzuata göre ödeme şekillerinden vadeli olanlar üzerinden alınması gereken fon kesintisi, uygulamada serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil tarihine (gümrük yükümlülüğünün başlangıç tarihine) bağlanmış bulunuyor. Böylece bazı durumlarda aslında kredili olmayan ithalat kredili ithalat sayılarak KKDF kesintisi yapılıyor. Beyannamenin tescil tarihi neden öne çıkarılıyor bunun mantığını anlamak zordur.
Bir malın vadeli mi peşin mi alındığı birçok noktadan izlenebilir ve belgelendirilebilir. Bunu getirip tescil tarihine başlamak ve Bankaların transfer günü ile bağdaştırma çalışmalarına girmenin mantığı sağlam görünmüyor.
Netice olarak, Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi Sefa Yayla’nın Gümrük Dünyası dergisindeki makalesinde belirttiği; “..ithalatta KKDF kesintisini gümrük yükümlülüğüne bağlanmak yerine, ithalat bedellerinin ödeme şekillerinden hareketle uluslararası teslim şekilleri, bankacılık teamülleri de dikkate alınarak uygulamaya yönelik yeni bir düzenleme ile hem Devlete ciddi oranda gelir kaynağı yaratılabileceği, hem de bu uygulamanın KKDF kuruluş amacı, ilgili mevzuat lafzı ve ruhuna daha uygun olacağı..” şeklindeki düşüncesine katılmak daha doğru olmaz mı sayın okurlar…
Sürekli sorun üreten bir alan olan KKDF mevzuatı, önceki yazılarımdan da anımsanacağı gibi bazı mallarda KKDF kesintisinin kaldırılmış olmasından sonra daha da karmaşık bir hale gelmiş bulunuyor. Özellikle gümrük beyanlarında yaşanması muhtemel görünen tarife kaymalarının yeni yeni soruşturmalara/incelemeler ve sorunlara yol açacağını şimdiden şirketlerimizin bilgisine sunuyorum.