Kıymetli madenlerde değer kaybı sürüyor
Geçtiğimiz hafta; Yunanistan'a yönelik ikinci kurtarma paketi ve merkez bankalarının, Euro Bölgesi bankalara likidite sağlamak amacıyla güç birliğine gitmesi, hem risk iştahını, hem de euroyu yükseltirken, altın ve grubu emtia fiyatlarında düşüşe neden oldu. Özellikle; euro, dolar karşısında yüzde 1 oranında değer kazanırken altın, yüzde 2.47'lik değer kaybıyla grubu kıymetli maden fiyatlarının da gerilemesine neden oldu.
Altın; geçen haftanın ilk gününe, 1855.90 dolar/ons seviyesinden aşağı yönlü bir trend ile giriş yaptı. Euro/dolar paritesi, günün ilk saatlerinde Asya tarafında, son 7 ayın en düşük seviyesi olan 1.3496'ya kadar çekildikten sonra yükselmeye başladı. Özellikle; Avrupa Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi Julgen Stark'ın, tahvil alım programı konusunda, banka ile ihtilafa düşerek istifa etmesi, piyasalarda aşağı yönlü baskılara neden oldu. Salı günü, Yunanistan'ın temerrüt oranının yüzde 98'e yükseltilmesi ve Alman Başbakanı Merkel'in kontrollü temerrüde izin vermeyeceklerini açıklamasının ardından tedirgin olan yatırımcı altına yöneldi. Hafta ortasında piyasalar, Papandreu, Merkel ve Sarkozy'nin bir araya geleceği telekonferansa odaklanırken, olumlu beklentiler içinde olan yatırımcıların artan risk iştahı hisse senedi tarafını canlandırdı. Fransa Başkanı, Yunanistan'ın hala Euro Bölgesi üyesi olduğunu, ülkenin bütçe açığını azaltıcı tedbirlerinde devam edeceğini, Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun da büyütülmesine dair alınan kararın meclisten geçmesini beklediklerini de ifade etti. Euro/dolar paritesi gelen haberlerle toparlanırken, Dow Jones endeksi 11.400 puana kadar yükseldi. Perşembe günü, Avrupa Merkez Bankası piyasalara dolar likiditesi sağlamak üzere, ABD, İngiltere, Japonya ve İsviçre merkez bankalarıyla güç birliğine gitmesi piyasalarca olumlu karşılandı. Bölgeye yönelik endişeler azalarak risk iştahını yükseltirken, euroya olan güvenin de arttığı gözlendi. Euro Bölgesi için bir diğer güzel haber, istihdam piyasasından geldi. Bölgede 2. çeyrekte istihdam 2008'den bu yana görülen en büyük yükselişi kaydederken, ABD'nin haftalık işsizlik başvuruları hayal kırıklığı yarattı. Bu gelişmelerin ardından parite, haftanın en yüksek seviyesi olan 1.3937 dolar/ons'a kadar tırmandı. Altın ise, eurodan ayrışmanın bir sonucu olarak 1775.dolar/ons'a kadar geriledi. Son işlem günü altın, Asya'da haftanın en kötü işlem fiyatı olan 1762.40 dolar/ons'a kadar gerilerken, yeni bir alım fırsatını da beraberinde getirdi. Gelen alımlarla yatırımcısını daha büyük bir zarardan kurtaran altın, haftayı 1811.88 dolar/ons'tan kapatırken, haftalık bazda yüzde 2.47'lik değer kaybından kurtulamadı. Altının aşağı yönlü baskılarına boyun eğen diğer kıymetli madenlerden gümüş yüzde 2.11, platin yüzde 1.28, paladyum yüzde 1.14 oranında geriledi. Diğer taraftan; emtia fiyatlarındaki gevşeme devam ederken euro, dolar karşısında 1.3798 kapanışla yüzde 1 oranında yükseldi. Artan risk iştahı nedeniyle, vadeli borsa endeksleri de artarken, uzun vadeli hazine bonolarından yoğun çıkışların yaşandığı gözlendi.
Altın; hafta içindeki satış baskısından son gün kurtulurken bu hafta, 1.850 dolar/ons'un üstüne çıkarak bu baskıdan kurtulmaya çalışacaktır. Ancak; Euro Bölgesi'ndeki olumlu havayı destekleyecek veri ve haberler, altında yeni bir satış dalgasını da beraberinde getirebilir. Bu hafta altında, güçlü bir trend beklentimiz olmamasına rağmen; bant aralığının geniş olacağını tahmin ediyoruz.