Kıymetli maden ve katılım fonları yatırımcısını korudu

Son 1 haftada piyasalarda yaşanan çalkantı yatırım fonları getirilerine de yansıdı. Yılbaşından bu yana yüzde 22,5 getiri sağlayan kıymetli maden fonları, son 1 haftada kurlardaki artışla da yüzde 3,33 değer kazandı. Katılım ve para piyasası fonları da haftalık, aylık ve 3 aylık sürede kazanç sağladı.

Tasarruf sahiplerinin kafa­sı karışık. Faiz artırımlarıyla mevduat ve para piyasası fon­larına yönelen yatırımcılar, faiz in­dirimlerinin başlamasıyla hesap yap­maya başlamıştı. Son 1 yılda yüzde 60’ın üzerinde sağlayarak yatırımcı­larına enflasyonun üzerinde reel geti­ri sunan para piyasası fonları, faiz in­dirimleriyle yatırımcı kaybediyordu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başka­nı Ekrem İmamoğlu’na yönelik başla­tılan yolsuzluk ve terör soruşturması piyasalarda dengeleri alt üst etti.

Son 2 yıldır yatırımcısını enflasyon kar­şısında ezdiren Borsa İstanbul, aylar­dır geçemediği 10 bin 200 direnci aşıp 11 bin puan sınırına dayandığı bir an­da gelen soruşturma haberi endeksi 9 bin puanın altına itmişti. Açığa sa­tışın yasaklanması, şirketlerin kendi hissesini almalarını teşvik eden dü­zenleme, kredili işlemlerde öz kaynak oranının esnetilmesi, Merkez Banka­sı’nın gecelik faiz oranlarında artışa gitmesi borsa tarafında kan kaybını durduran adımlar oldu.

En yüklü döviz talebi yabancıdan

İBB merkezli soruşturma uzun zamandır yatay hareket eden dö­viz piyasasında da kurları sıçrattı. Merkez Bankası artan döviz talebi­ni karşılamak için 3 günde 27 mil­yar dolarlık döviz satışı yaptı. Hazi­ne ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı açıklamada, döviz talebinin yüzde 60’ının yabancı yatırımcılar­dan, yüzde 30’unun şirketlerden, yüzde 10’unun bireysel yatırımcı­lardan kaynaklandığına dikkat çek­ti.

Kurlardaki bu hareketin ardından yerli yatırımcının kırılmaya başla­nan ‘kurlar artmaz’ beklentisinin za­rara uğradığı düşünülüyor. Kısa ve orta vadede siyaset tarafından gele­bilecek açıklamalar, piyasalarda fi­yatlamalar üzerinde etkili olacak en önemli gündem maddesi. İşte piya­salarda son yaşananlar yatırım fon­ları cephesinde getirileri etkiledi.

Kıymetli maden fonları fark attı

Hisse senetleri fonları haftalık bazda yüzde 9’a yakın gerilerken ser­best şemsiye fon, borçlanma araçları fonları, değişken fonlar, karma fon­lar yatırımcılarına para kaybettiren diğer fonlar olarak sıralandı. Son 1 haftada kıymetli madenler, katılım ve para piyasası fonları yatırımcısı­na kazandıran 3 fon grubu olarak öne çıktı. ABD Başkanı Trump’ın göreve başlaması sonrasında hızlıca haya­ta geçirdiği gümrük tarifeleri ve söy­lemeleri altının ons fiyatını zirveye taşımıştı.

Altının ons fiyatının ulus­lararası piyasada 3 bin dolar sınırını aşarak 3 bin 57 dolar ile tarihi zirve­sine çıkmasının yanında içeride do­lar kurundaki yükseliş kıymetli ma­denler fonlarında getirileri artırdı. Kıymetli maden fonları yılbaşından bu yana yüzde 22.5’lik değer artışı ile en yakın fon grubuna iki katı fark at­tı. Fon grupları arasında yılbaşından bu yana kaybettiren tek fon grubu ise hisse senedi fonları. Portföyünün ta­mamı devamlı olarak, kira sertifika­ları, katılma hesapları, ortaklık pay­ları, altın ve diğer kıymetli madenler ile diğer faize dayalı olmayan para ve sermaye piyasası araçlarından olu­şan katılım fonları hem haftalık hem aylık hem de 3 aylık dönemde yatı­rımcısını sevindirdi.

Piyasalara yön verecek gelişmeler

Önümüzdeki dönemde siyasi ge­lişmelerin yanında enflasyonun sey­ri ve buna paralel olarak faiz kararla­rı yatırım araçlarının getirilerini be­lirleyecek. Türkiye dışında jeopolitik gelişmeler ve Trump’ın ekonomi po­litikaları yakından izlenecek. Dani­markalı finans devi Saxo Bank ise al­tın tahminini güncelledi. Fiyatlar­da kısa vadeli oynaklık beklenirken, Saxo Bank 2025 altın fiyat tahminini ons başına 3 bin 300 dolara yükseltti. ABD’li Goldman Sachs ise daha önce altının onsunun bu yıl 3 bin 100 dola­ra çıkabileceğini açıklamıştı. Borsa İstanbul tarafında teknik anlamda, 9 bin 200 ve 8 bin 600 puan seviye­leri önemli destek noktaları olarak öne çıkıyor. Kısa vadede tepki alım­larının sürmesi durumunda 10 bin 200 puan seviyesi yine kritik bir se­viye. Malum bu direnç seviyesi aylar­dır geçilememişti. 10 bin 200 puanın üzerinde 10.750-800 puan bir sonra­ki direnç noktası.