Kıyassız ve bilançosuz açıklama olmaz...
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından bugün açıklanacağını arkadaşımız Mehmet Kaya’nın haberinden öğrendiğim yeni 2015- 2018 Sanayi Stratejisi Belgesi için Türkiye’nin hedef bölgesi olarak Avrasya ve Afrika belirlenmiş. Kaya’nın haberine göre bugün açıklanacak belgede, sanayide yeni yaklaşım “Avrasya ve Afrika’da etkin, yüksek katma değerli yerli üretim kaynaklarının etkin kullanılması, rekabetçilik ve nitelikli işgücü” olarak belirlenmiş ve yeni stratejinin temel çerçevesi “Büyük Sanayi Bölgeleri” olarak belirlenmiş. Mehmet Kaya’nın haberinde geniş olarak yer alan konu ile ilgili belgenin hepimizin rahatlıkla altına imza atacağımız hedeflerini kısaca şöyle özetlemek istiyorum:
Sanayide bilgi ve teknolojiye dayalı yüksek katma değerli yerli üretimin geliştirilmesi. Kaynakların etkin kullanıldığı daha yeşil ve rekabetçi sanayi dönüşümünün sağlanması. Sosyal ve bölgesel gelişmeye katkı sağlayan nitelikli işgücüne sahip sanayinin oluşturulması. Buna bağlı olarak 2011-14 belgesinde “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim merkezi olmak” hedefi bu kez “Avrasya ve Afrika’da yüksek katma değerli üretim üssü olmak” şeklini almış. Haberde bunun sağlanması için kamu alımlarında yerli üretim geliştirilmesi, orta ve ileri teknolojili ürünlerde, yüksek miktardaki ithal girdilerin değiştirilmesini sağlayacak yerli yatırımların teşviki, KOBİ’lerin birleşip güçlenmeleri için üniversitelerle işbirliklerinin sağlanması ve mali olarak desteklenmesi gibi konulara da değiniliyor.
Şimdi, madalyonun diğer yanına bakalım:
• Öncelikle 2001-2014 belgesinde yer alan 72 eylem planlı Avrasya’nın orta ve yüksek teknoloji merkezi olmak stratejisinin sonuçlarını ve bilançosunu bilmiyoruz. Sık sık tekrarladığım gibi yenisini açıklamadan bu bilanço topluma sunulmalıydı. •
Global rakamlarla Net Faktör Verimliliğinin 8 senedir neden yerinde saydığı son üç yıldır neden gerilediği bilgisini ortaya koymalıyız.
• 2003'te yüzde 5.7 olan, 2007’de 3.4’e gerileyen, 2012'de sadece binde bir artışla yüzde 3.5 seviyesine çıkan üretimde yüksek katma değerli ürün ile 2003’te ihracatta yüzde 6.2 iken, 2007’de yüzde 4.5’e, 2012’de 3.7’ye gerileyen yüksek teknolojili ürünün bu değerlere gerilemesinin nedenlerini de ortaya koyup açıklayabilmeliyiz.
• 2003 yılında üretim yapımız için yüksek teknolojili ürünler yüzde 5.7, orta üstü 21.9, orta altı yüzde 25.5 ve düşük teknolojili ürünlerin payı yüzde 47 iken 2013’te yüksek teknolojili ürünler yüzde 3.5, orta üstü 24.1, orta altı yüzde 32.2 ve düşük teknolojili ürünlerin payı yüzde 39.1 olarak gerçekleşmiş. Yüksek teknolojide gerileme yaşanırken orta üstü ve orta altı üretimin oranları artarken, düşük teknolojili ürünlerin üretimi gerilemiş. Ancak, tabloda katma değeri yüksek ürünlere dönük önemli bir gelişme sağlanmamış. Bunu irdeleyip nedenlerini bulmalıyız.
Madalyonun bu yüzü, yeni Sanayi Stratejisi açıklanırken bir taraftan bize benzer ülkelerle kıyas yapabileceğimiz rakamlara değinmemizi gerektiriyor. Bir yandan da bir önceki 2011-2014 Strateji Belgesi’nin 72 eylem planının ve Avrasya’nın üretim ve teknoloji üssü olma hedefinin ne oranda gerçekleştiğinin bilançosunun ortaya konulmasının önemini gündeme getiriyor.