Kitlesel duygusal trendler ve finansal davranışlar üzerindeki etkileri-1
Alper Koç / Yatırım Finansman Menkul Değerler
Finans piyasalarıyla profesyonel anlamda ilgili olanlar, fiyatların yönünü tahmin etmede genelde iki analiz yöntemini kullanmaktadırlar; biri temel analiz yöntemi, diğeri ise teknik analiz yöntemidir. Bu iki yöntem, herhangi bir enstrümanın ya da piyasanın değerlemesini yapıp, gelecekte ne olacağıyla ilgili tahmin üretirken, analizciler tarafından tek başına da kullanılır, birlikte de kullanılır. Bu yöntemleri herkes duymuştur ya da az çok biliyordur. Bugünkü ve sonraki yazımızın konusu ise, bu iki yöntemin yanında önem verilmesi gerektiğini düşündüğüm, analizde 3. boyut olarak adlandırabileceğimiz "kitlesel duygusal trendlerin yönü" ve uzun vadeli perspektifte küresel duygusal trendin görünümü konusu üzerine olacak. Bu konu, günümüzde bir bilim dalı olarak adlandırabileceğimiz "sosyonomi" uzmanları tarafından derinlemesine ele alındığında bir kitap rahatlıkla yazılabilir, biz burada kısıtlı yerimiz içerisinde elimizden geldiğince ele alacağız.
Finans piyasalarının sürekliliğini sağlayan, tabi ki kitlesel katılımdaki sürekliliktir. Konu kitlesel katılımla alakalı olduğuna göre kitleleri oluşturan insanoğlunun duygusal yönü de konuyla direkt alakalıdır. İnsanoğlu, hepimizin bildiği gibi sosyal ve duygusal bir yaratıktır. İnsanoğlunun oluşturduğu kitlelerin, insanlık tarihinin en başından beri birbiriyle kurduğu ekonomik, sosyal, toplumsal ilişkiler, karşılıklı etkileşimleri de beraberinde getirmiş, yeryüzünün bir bölgesinde kitlelerin duygularında meydana gelen negatif ya da pozitif trendler, sosyal, ekonomik, toplumsal ve sosyal trendleri de oluşturmuş, yerel farklılıklar gösterse de karşılıklı etkileşimler sonucu başka bölgelerdeki, ülkelerdeki kitlesel yığınları da etkisi altına alabilmiştir. Geçmişte, 1789 Fransız Aydınlanma Devrimi'nin Avrupa'nın diğer bölgelerinde ve sonrasında dünyada yarattığı etkiler sonucu meydana gelen sosyal, toplumsal ve ekonomik gelişmeler, bu konuya bir örnektir. İkinci Dünya Savaşı öncesinde 1929 Buhranı'nın dünyada yarattığı ekonomik, sosyal yıkımların kitlesel duygusal trendlerde uzun yıllar boyunca yarattığı negatif etki, bu süreçte bilhassa ABD piyasalarında yıllarca yaşanan negatif trendler, sonrasında Avrupa'da ortaya çıkan milliyetçilik eğilimleri, Hitler Almanya'sının ortaya çıkışı ve tüm dünyada negatif duygusal trendin iyice hızlanmasıyla finans piyasalarının dibe vurması, bu arada 2. Dünya Savaşı'nın yaşanması, konuya bir başka örnektir. 20. yy.'ın sonlarında ise dünyada esen özgürlük rüzgarları, duvarların bir bir yıkılması, soğuk savaşın sona ermesi, bilgisayar, internet, cep telefonu gibi teknolojik araçların dünyada yaygınlaşması, dünyanın çeşitli bölgelerindeki insan kitleleri arasındaki iletişimi büyük bir hızla arttırmış, sonrasında ekonomik, sosyal,toplumsal davranışları da etkilemiş ve nihayet 21. yy. başına kadar küresel ölçekte yükselen pozitif duygusal trendin finansal davranışlara yansıması sonucu bilhassa ABD'de 2000 senesinde teknoloji balonunum yaşanmasına neden olmuş, sonrasında ise 2008 senesi öncesine kadar finans piyasalarında alınan risklerin büyüklüğünün, dünyadaki toplam üretimin çok üzerine çıkmasına neden olmuştur. Bu şekilde geçmişte, dünyanın çeşitli ülkelerinin piyasalarında bir çok kez yaşanan düşüşlerin ve yükselişlerin geri planında neler olduğunu araştırdığımızda, yaşanan ekonomik, sosyal, toplumsal olaylarla birlikte kitlesel katılımcının duygularında bir aşırılıktan aksi yöndeki bir aşırılığa kadar savrulmaların etkili olduğunu görürüz.
Bir sonraki yazımızda konuya kaldığımız yerden devam edeceğiz.