Kitlelerin bilgeliği ve çılgınlığı
Francis Galton çok yönlü bir bilim adamı olmasının (korelasyon, ortalamaya dönüş vs. vs. onundur) yanı sıra 1945 öncesi dünyada en korkunç hali ile gördüğümüz 'eugenics' kavramının da yaratıcısıdır. Platon’un Devlet’ini okuyup çok beğenmiş olacak ki ana tezi olarak kitlelerin hatalı kararlar aldığını ve ülkelerin eğitimli/zeki bir azınlık tarafından yönetilmesi gerektiğini savunur. Bir gün yolu Plymouth kentinde her yıl yapılan “kesilen sığırdan ne kadar et çıkar” yarışmasına düşer.
Efsaneye göre Galton bir kısmı kasap, çoban ve hayvan yetiştiricisi ama çoğunluğu ilgisiz kesimlerden 800 kişinin yarışmaya katıldığını duyunca tezini test etmek ister. Yarışma bittiğinde başvuru biletlerinin ortalamasını almış ve 538.65 kg geldiğini görmüş, sığır ise 539 kiloymuş! Voila!! Buna kitlelerin bilgeliği deniliyor.
Galton bunu görünce yelkenleri suya indirmiş ama kuyruğu dik tutarak:
“Doğru koşullarda gruplar akıllıdır ve gruptaki en zeki insanlardan daha zekidir” demiş.
Öte yandan her zaman bir kitap tavsiyesi olarak paylaştığım; “Extraordinary Popular Delusions and The Madness of Crowds” kitabında Charles Mackay “İnsanlar sürüler halinde düşünür. Sürüler halinde çıldırır ancak zaman içinde tek tek akılları başına gelir. Sosyal olaylar böyle büyür veya piyasada gördüğünüz balonların içinde bu vardır. Takip ettiğiniz analist görüşleri de bu nedenle genel görüşe uygun seyreder.
Peki bu görüşlerden hangisi haklı ve Brexit için hangisi geçerli?
Galton’un bahsettiği doğru koşullar, grubun yapısına bağlıdır. Buna göre 4 temel özellik bulunması gerekir:
• Fikirlerde çeşitlilik ve konu ile ilgili özel detaylı bilgi gerekir
• Bağımsızlık/özgünlük. Kişilerin fikirleri etraftan etkilenmemelidir
• Kişiler uzmanlaşabilmeli ve yerel bilgiye erişimi olmalıdır.
• Toplanma yani kişisel görüşlerin bazı mekanizmalarla kolektif bir karara dönüşmesi.
Bunların aksi 5 özellik ise kitle bilgeliğini bozar:
• Kitle homojen bir yapıya sahipse
• Kitle merkezi/hiyerarşik bir yapıya sahipse
• Kitleler bölünmüşse, yani bir grubun elindeki bilgiye diğer bir grup ulaşamıyorsa
• İmitasyon yani taklit
• Duygusallık yani grup baskısı, aidiyet
Şu anda kitlelerin bilgeliğinden anlaşılan İngilizlerin birlik içinde kalması olacaktır. Ben bunun hatalı karar olduğunu düşündüğümden kitlesel bir hata olacağını düşünüyorum (ve Londra’da herkes deli, herkes tersten gidiyor diyen fıkradaki Laz gibi görünebilirim). Ancak son anketlerde çıkalım kampının baskın olması neticesinde geriye en büyük umut kitlelerin bilgeliğine güvenmek kalıyor…