“Kıt” diye “pahalı tükettiğimiz” kaynaklarımızda, kayıp ve kaçak oranı…
Arz yetersizliği nedeniyle, (bazılarını kıt olarak bildiğimiz) “pahalı tükettiğimiz” ürünler var…
***
Enerji kaynaklarımız (petrol, doğalgaz…) “kıt” diyoruz…
Ama…
Enerji üretilebilecek doğal kaynaklarımızı kullanmıyoruz…
***
“Güneşimiz, rüzgarımız bol” diyoruz; ekonomiye kazandıramıyoruz…
Hatta…
“Kıt” dediğimiz “su”yu dahi, birazcık emekle, bollaştıracağımızı biliyoruz…
Ama…
Eğitim/kültür ve sosyal yapı ile üzerimize yapıştırılan/yapışan “verimsizlikten” kurtulup, adım atamıyoruz…
***
Düşünsenize:
63 milyar metreküp su kullanıyoruz…
Oysa:
Endüstride, tarımda kullanılabileceğimiz 112 milyar metreküp suyu tutabiliyoruz…
Bunun yüzde 40’ını iletim ve kullanımda kayıp-kaçak olarak harcıyoruz…
Yani yüzde 40 daha ucuza tüketebilecekken veya üretimi artırmakta kullanabilecekken, verimsizlik alışkanlığımız sayesinde adım atmıyor ve bu yüksek maliyete razı oluyoruz…
***
Bu bolluğu, ekonomiye kazandıramayışımızın nedenini içeren soruları:
“Su fakiriyiz” cümlesiyle bertaraf etmeye çalışıyoruz…
***
Düşünmemiz, hatta artık düşünmeyi/ konuşmayı bırakıp adım atmamız gereken çok daha önemli veri ise şu:
Türkiye, “kuraklık var” dediğimiz yıl, 450 milyar metreküp (ortalama 574 milyar metreküp) yağış aldı…
Yani, kullandığımız suyun 8-9 katı “su yağdı!”…
VELHASIL
İhtiyaç duyduğumuz birçok üründe, kendine yeterliliğin üzerinde kaynaklara sahipken; Bunların ekonomiye “yüksek katma değerle” kazandırılması konusunda tıkanıyoruz…
Kazandırdıklarımızı da “düşük katma değerle” kazandırıyoruz…
Onun da yüzde 40’lık bölümünü de (suda da, meyvede de, sebzede de, enerjide de…) kayıp-kaçak olarak havaya saçıyoruz…
Ve…
Asıl nedeni bilirken; sonuca odaklanıp, sonucu faiz/döviz oyunlarıyla düzeltmeye çalışıyoruz…