Kısır tartışmalar ve gerçekler...

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Bazı kesimler, küresel mali kriz sürecinde alınan önlemleri erken çekenekonomilerin iki dipli durgunluk yaşayabileceğini iddia ediyor. Haklı olabilirler, ancak geç kalmanın da bu kez enflasyonist karakterli yeni bir durgunluğu harekete geçirebileceğini de unutmamak gerekiyor. Bu uyarılar gelecekte yaşanacak sıkıntıların da gerekçesi olmaya aday görünüyor. Önlemlerle eğilimler karşılaştırılacak, enflasyonist durgunluk söz konusu olur ise geç kalındığı, aksi takdirde erken geri çekildiği iddia edilecek, çok bilenler yanılmamış olacak!

Yanlış politik tercihleri çıkarları gereği destekleyenler olumsuzluğun sebebini ilgisiz yerlerde arayıp faturayı diğer kesimlere ödetmenin bir yolunu arayacak!..

Ülkemizde de bazı kesimler önlemlerin bir yıl kadar geciktiğini iddia ederek yaşanacak olumsuzluklardan küreselci eğilimlerin sorumlu tutulamayacağının altyapısını yaratmaya ve kendilerini aklamaya çalışıyorlar.

Hiç telaffuz etmediklerine bakılır ise iyice olumsuzlaşan rekabet koşulları nedeniyle faaliyet gelirlerinde yaşanan çöküşün ve gelir dağılımındaki bozulmanın krize katkısı yok! Sormak gerekiyor, eğer algılamaları böyle ise neyi tartışıyor, para ve maliye politikalarını neye göre sıkılaştırıyor veya gevşetiyorlar? İddia ediyoruz yaşanan olumsuzlukların sebebi rekabet koşulları ne gelir dağılımı konularındaki olumsuzlaşmadır; bu tabloyu yaratan da küreselleşme olarak tanımlanan kuralsızlıktır. Temeldeki bu olumsuzlaşma dalgalı bir şekilde devam ettiği sürece durgunluğun derinleşmesi kaçınılmazdır; karakterinin enflasyonist veya deflasyonist olması ikincil önemdedir.

Küresel veya ulusal düzeyde faaliyet gelirlerinin azalması ölenemiyor ise durgunluğun yaşanması, sorunların ve ödenecek maliyetin ağırlaşlası pahasına geiktirilebilir, fakat engellenemez. Faaliyetgelirleri eridikçe varlık balonları yolu ile faaliyet dışı gelir yaratarak durumu idare etmek de zamanla imkânsızlaşır; zira faaliyet gelirleri ile varlık değerleri arasındaki güçlü bağ, küresel kriz örneğinde olduğu gibi bunu inkâr edenlerin oyununu gecikmeli olsa da bozar. Faaliyet gelirleri eridikçe yüksek faiz veya daha yüksek kira temettü ödemez; temettü ve kiraların gerilemesi ise menkul-gayrimenkul şeklindeki varlıkların değer artışından elde edilen faaliyet dışı gelirleri de belirler. Bu ikisi arasındaki ilişkiyi inkâr etmek bir yandan sorunların çözümsüzlüğünü kabullenmektir, teslimiyettir. Diğer yandan günü ve kendisini kurtarmak adına başkalarını aldatmaya çalışmaktır, başka bir deyişle sahtekârlıktır.

Basit düşünelim, geliri azalan ve bu eğilimi değiştiremeyen herhangi bir kesimin tüketimi eninde sonunda azalmak zorunda kalacaktır. Tüketimini kısmak yerine bir süre birikmiş tasarruflarını kullanabilir veya geliri ile mal varlığını teminat göstererek kredi kullanabilir; günü kurtarır fakat geleceğini tüketir, daha büyük sıkıntılar kaçınılmaz olur. Sahip olduğu mal varlığının değer artışı bir süre daha idare etmesine yardım edebilir, fakat sonuç değişmez. Bu durum kurumlar veya daha büyük ölçekte ekonomiler için de geçerlidir. Satın alma gücü eridikçe eski tüketim standardını korumak veya artırmak imkânsızdır.

Para ve maliye politikalarını kademeli olarak gevşetmek çözüm değildir. Veya para politikasını gevşek tutarken maliye politikasını sıkılaştırarak işlerin düzeleceğini iddia etmek geniş kesimlerin bilgisizliğini suiistimal etmekten başka bir şey değildir. Sorunların daha küçükken çözme basiretini göstermek yerine günü kurtarmayı tercih edenlerin çözülmesi ve her şeyini kaybetmesi kaçınılmazdır.

Küresel mali kriz sırasında alınan önlemlerin erken veya geç çekilmesine ilişkin tartışmaların amacı geniş kitleleri etkileyerek bir süre daha günü kurtarmak amacı ile yapılmaktadır. Gerçekte durgunluğun dalgalı bir şekilde derinleşmesinin kalıcı olarak sorunların çözülmesi yolu ile önlenmesi söz konusu değildir. Eğer durum böyle olsa idi yeni bir düzen aramaya gerek var mıydı??G-20 çerçevesinde eşanlı tavır neden yerini herkes kendi başının çaresine baksın eğilimine bıraktı?..

Çok laf yalansız olmuyor...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar