Kısa vadede risk iştahı sınırlı kalabilir…
Banu ERİŞ / Finansinvest
Küresel piyasalar son günlerde Yunanistan gündemine odaklandı. Yunan hükümeti tarafından gelen son tasarı referandum sonrasında değerlendirilmek üzere beklemeye alındı. Kreditörlerin kurtarma paketi için öne sürdüğü şartlar Pazar günü halkoyuna sunulacak. Başbakan Çipras ve Maliye Bakanı Varufakis “Evet” sonucu çıkması halinde istifa edeceklerini söyledi, Varufakis ayrıca “Hayır” kararı çıkarsa kreditörlerle görüşmeye yeniden başlayacaklarını dile getirdi. Dolayısıyla ülkenin AB’den çıkmaması ihtimali hala yüksek olsa da, anlaşmanın ne zaman gerçekleşeceği ve şekline dair belirsizlik sürüyor.
Öte yandan ABD verilerinde genel olarak ekonominin güçlenmeye devam ettiğinin sinyalleri görülüyor. Fed üyelerinin son açıklamalarında Eylül ayında faiz artırımı ihtimalinin olduğu belirtilse de, özellikle enflasyon riskinin hala yakın olmadığı bir ortamda, büyümenin ivme kaybetmesine yol açmamak adına faiz artırımı için aceleci olunmayacağını tahmin ediyorum. Dolayısıyla Fed’in ilk adımı Aralık ayında atması hala daha olası gözüküyor.
İçeride ise hükümet kurulması için AK Parti’ye yetki verilmesi ile birlikte 45 günlük süre başlayacak. Seçimlerden bugüne kadar yapılan açıklamalara baktığımızda koalisyonun ne şekilde kurulacağına dair net bir sinyal görülmüyor. Bu durumun kısa vadede TL varlıklara yönelik risk iştahını sınırlayacağını ve piyasaların yurtdışından ayrışmasına neden olabileceğini düşünüyorum. Öte yandan orta-uzun vadede de koalisyon yönetimi olmasına bağlı olarak ekonomi ve finansal piyasaların daha volatil bir seyir izlemesini bekleyebiliriz. TCMB’nin verilerine bakıldığında yurtdışında yerleşik kişilerin portföylerindeki hisse senedi ve DİBS stoğu Mayıs ayı sonundan bu yana piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış olarak azalış gösteriyor. Orta vadeli görünüm dikkate alındığında yabancı yatırımcıların Türk piyasalarına yönelik ilgisi önümüzdeki dönemde göreceli olarak daha düşük kalabilir. Bu nedenle özellikle kısa vadeli alım-satım kararları açısından temkinli duruşun korunması daha uygun olacaktır.